Dünyanın Linea'sı Koç'tan

Tofaş’ın Bursa fabrikalarında 2007 yılında üretimine başlanan Linea modelinin yenilenen versiyonu, tesislerde düzenlenen bir törenle bantlardan indirildi

 

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, törende yaptığı konuşmada, yeni Linea’nın Ar - Ge çalışmalarının yüzde 70 oranında Tofaş tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, “Tofaş’ın yüksek Ar - Ge kabiliyetiyle Bursa’daki modern fabrikasında üretilen Linea, yerli otomobil üretimi konusunda bir başarı örneğidir” dedi. Dünyada Ar - Ge’ye en fazla yatırım yapan 1000 şirket arasındaki üç Türk şirketinden biri olan Tofaş’ın, 2005 - 2011 yılları arasında yaklaşık 900 milyon dolar Ar - Ge harcaması yaptığını söyleyen Koç, “Bu dönemde Tofaş, gerçekleştirdiği Ar - Ge faaliyetleri neticesinde Minicargo, Linea ve yeni Doblo olmak üzere üç yeni aracı geliştirip pazara sundu. Bu projeler sayesinde, Tofaş, Fiat’ın 3 önemli üretim ve Ar - Ge merkezinden biri oldu” diye konuştu.
 

Törende, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Temel Atay, Koç Holding Otomotiv Grup Başkanı Cenk Çimen de hazır bulundu.

 

‘Geçen yıl cari fazla verdik’

Linea’nın, yollara çıktığı 2007’den bu yana 120 bin adetlik üretim ve 35 bin adetlik ihracata ulaştığını da hatırlatan Koç, “Linea geçtiğimiz yıl 33 bin adedi aşkın satışla iç pazarda kendi sınıfının en fazla tercih edilen otomobili oldu. Yeni Linea’yı da banttan indiriyoruz. Ülke ekonomisine olan katkısı da artarak devam edecek” ifadesini kullandı.
 

Tofaş’ın 600’e yakın çalışanıyla, yılda 20 bin adetlik üretim kapasitesiyle mütevazı bir fabrikadan, bugün 8 bini aşkın çalışanıyla 5 marka için yılda toplam 400 bin adetlik üretim kapasitesine ulaştığını söyleyen Mustafa Koç, şunları söyledi:
 

“Tofaş, 2011 yılında 308 bin adetle türk otomotiv sanayi üretiminin yüzde 28’ini gerçekleştirdi. Geçen yıl 2.6 milyar dolarlık ihracat cirosu elde etti. Bununla da 410 milyon dolar dış ticaret fazlası sağladı. Tofaş, son 5 yıl toplamında ise 2.6 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. Özellikle ekonomimizde cari açık konusunun gündemde olduğu bu dönemde, gerçekleşen bu rakamların çok olumlu ve kayda değer olduğunu belirtmek isterim.”

 

‘Sorumluluk bizde’

Tofaş CEO’su Kamil Başaran da Linea’nın, yenilenen versiyonunun Hindistan ve Brezilya’dan önce Türkiye’de üretilmeye başlandığını söyledi.
 

5 yıl önce Ar - Ge harcamalarıyla birlikte toplamda 230 milyon dolarlık yatırımla ve 18 ay gibi kısa bir sürede hayata geçirilen Linea’nın, 25 milyon dolarlık harcamayla geliştirildiğini anlatan Başaran, aracın Hindistan için geliştirme çalışmalarının da Türkiye’de yapılacağını belirtti. Başaran, bu çerçevede Hindistan’a yeni Linea’nın üretimi için parça ihracatı yapacaklarını söyledi.
 

Yeni seri Linea’nın Türk yan sanayi açısından da önemli bir proje olduğunu, yalnızca bu projede 55 tanesi Bursa’da olmak üzere toplamda 108 tedarikçi firmayla çalıştıklarını da anlatan Başaran, “Ortak tasarım dahil bir çok alanda işbirliği yaptığımız tedarikçilerimizin de katkısıyla Linea’da yerlilik oranını yüzde 65 seviyesine yükselttik. Linea, artan bu yerlilik oranıyla ‘Türkiye’nin yerli kompakt sedanı’ unvanını daha da pekiştirmiş oluyor” dedi.
 

Bu yıl 45 bin Linea üretilmesi ve 10 bininin ihraç edilmesi planlanıyor.

 

Araçlarda ‘yerlilik oranı’ nasıl hesaplanıyor?

 

Türkiye’de üretilen araçların yerlilik oranları, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca onaylanan formüller üzerinden hesaplanıyor. Türkiye’de üretilen bir otomobilin yerlilik oranının hesaplanabilmesi için, öncelikle o araçta kullanılan (3 bin ila 5 bin arasında değişebiliyor) tüm parçaların tek tek maliyetleri belirleniyor. Aracan toplam maliyeti içindeki, yerli parça maliyet oranı, aynı zamanda yerlilik oranının da hesaplanmasına olanak sağlıyor.

 

‘Yerli oto ulaşılmaz değil!’

 

Yerli otoyu ulaşılmaz bir hedef olarak görmediklerini de söyleyen Tofaş CEO’su Kamil Başaran, “Yerli otoyu zaten üretiyoruz. Linea’nın üzerine koyacağımız bir yerli motor ve şanzımanla beraber, rakiplerimize göre ulaşacağımız fark ortada. Yerli araç konusu Ar - Ge’mizin çok kısa zamanda birtakım eksiklerini giderdikten sonra yapabileceği bir şey” diye konuştu.
 

Önümüzdeki dönemde pazar şartları gerektirirse yerli motor ve şanzıman üretimini de düşünebileceklerini söyleyen Başaran, planlarını teşviklere göre yönlendirmediklerini, son açıklanan teşvik paketini derinlemesine inceledikten sonra ortaklarıyla değerlendireceklerini belirtti. Başaran, “Teşvik, planlarımızı gerçekleştirmede sadece heyecan verici bir güç olur” ifadesini kullandı.  
 

Başaran, bundan sonraki hedeflerinin; düşündüklerini planlamak, planladıklarının mühendisliğini yapıp üretmek olduğunu belirterek, “Gelecekte var olmamız için çok yetkin bir Ar - Ge’mizin olması gerekiyor” dedi. Türkiye’nin ortaya koyduğu gelişim sürecinde buna gerek bulunduğunu ifade eden Başaran, “Biz de burada hakettiğimiz yeri almak için tüm vizyonumuzu ona göre geliştirdik. 2023 yılı kırılımıyla konulan vizyonun bize vereceği rolü doldurmak için her türlü çalışmayı yapıyoruz” diye konuştu.