Duran adamın arkadaşı o fotoğrafın hikayesini anlattı

Taksim’de 16 Haziran Pazar günü sekiz saat boyunca ayakta durarak yaptığı eylemle ülke gündemine yerleşen #duranadam Erdem Gündüz’ün, geçmişte benzer bir eylemi başörtülü öğrenciler için yaptığı ortaya çıkmıştı.

Erdem Gündüz’ün eylemi birlikte yaptığı arkadaşı Alper Alpözgen, söz konusu eylem için, “Ben ve Erdem gibi arkadaşlarım daima ezilenin yanında olduk. Herhangi bir siyasi partiye örgüte üye değiliz. Başörtülü kızların okula girememesi bizi üzüyordu, bunu da zulüm olarak görüyorduk. Ve üniversitede böyle bir görüntü oluşturarak insanları kısa süreliğine de olsa şaşırtmak düşündürmek istedik çünkü İslamcı erkekler rahatça girip çıkabiliyordu okula ama kızlar başörtüleri yüzünden hali hazırda fişlenmiş oluyordu” ifadelerini kullanmıştı.

 

Fotoğrafın eylemden değil piyesten olduğu iddialarını da, “ Facebook’taki fotoğraf 2012’de yüklendi ve altında 2012’de yazılmış yorumlar zaten bunun bir piyes değil eylem olduğunu ispatlar” diyerek yalanlayan Alper Alpözgen, Gündüz’ün ‘Başörtülüleri ti’ye alan bir tiyatro oyunu için örtü taktım’ dediğine dair çıkan haberlere yanıt verdi.

“En korktuğum iftirayı attılar” diyen Alpözgen, “Şimdi tam hedef olduk” deyip ekliyor: “Artık arayıp tekzip edip düzeltmelerini istemeyeceğim. Yarın bir avukatla görüşeceğim. O ilgilenecek.”
 

Alper Alpözgen, “Bunun bir piyes değil türban eylemi olduğu açıklanmışken türbanlılarla dalga geçmek için yapılmış bir hareket olduğunda neden ısrar ediyorlar sizce?” sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: “Çünkü çok aktif Gezi eylemcileri olarak zamanında türban eylemine de katılmış olmamız onların bütün komplo iddialarını çürütüyor. Bunun önüne geçmek için büyük bir iftira kampanyasına başladılar. Baştan beri işlerine gelmeyen her olayda bu yönteme başvuruyorlar zaten. Başbakan başta olmak üzere... Bu da aslında ne kadar korku içinde olduklarını gösteriyor bence.”

 

Bütün bu bilgi kirliğinin, Erdem Gündüz adına açılan ve sonra hemen kapatılan sahte Twitter hesabından kaynaklandığını söyleyen Alpözgen, “O sahte hesabı açanlar iktidarını, tuttuğu köşeyi kaybetmek istemeyen ve bu yönetimden nemalanan sivil ya da bürokrat kitle... Devlet memuru, gazeteci ya da hükümetin iş pasladığı bir yayınevinde çalışan grafiker bile çıkabiliyor altından. Bizimle ilgili ilk yalan haberleri İHA servis etti medyaya...” diyor.

 

Kaynak: İPEK İZCİ/ Radikal