El Clasico öncesi çim polemiği

Jose Mourinho’nun, bu şekilde Barcelona’nın hızını kesmeyi planladığı öne sürülürken, aynı taktik Mestalla Stadı için geçerli olmadı.

El Clasico öncesi çim polemiği
19 Nisan 2011 Salı 15:00 tarihinde eklendi, 1.255 kez okundu.

 

İspanyol futbolunda sezonun ilk kupası yarın sahibini bulurken, Real Madrid ve Barcelona 21 yıl aradan sonra ilk kez Kral Kupası finalinde karşı karşıya gelecek.
 
Kral Kupası’nda 36 kez ile en fazla final oynayan takım Real Madrid olsa da, sadece 17’sinde kupayı kaldıran Madrid takımı, 25 kez ile en çok bu kupanın sahibi olan Barcelona’nın gerisinde bulunuyor. Valencia’nın yaklaşık 50 bin kapasiteli Mestalla Stadı’nda oynanacak maç öncesinde en tartışılan konu ise sahanın çimleri oldu. Geçtiğimiz cumartesi günü La Liga’da oynanan Real Madrid-Barcelona maçında Santiago Bernabeu Stadı’nın çimlerinin kısıltılmaması talimatını veren teknik direktör Jose Mourinho’nun, bu şekilde Barcelona’nın hızını kesmeyi planladığı öne sürülürken, aynı taktik Mestalla Stadı için geçerli olmadı. İspanya Futbol Federasyonu, tüm maçlarda olduğu gibi sahananın en iyi hale getirilebilmesi için çimlerin kesileceğini açıkladı. 1-1 biten Real Madrid-Barcelona maçı sonrasında Barcelonalı futbolcular çimlerin normalden 4-5 santimetre daha uzun olduğunu söylemiş ve Xavi "Herkes kendisine göre silahlarını kullanıyor" açıklamasında bulunmuştu.
 
Bu arada, Real Madrid’in Portekizli teknik direktörü Jose Mourinho, kariyerinde bu zamana kadar oynadığı 16 finalden 11’ini kazanma başarısını gösterse de, ilk sezonunu geçirdiği Madrid’te Barcelona’ya karşı takımı oynatma taktiğinden dolayı ciddi eleştiriler almaya başladı. Real Madrid Onursal Başkanı Alfredo Di Stefano, cumartesi günkü "El Clasico"dan sonra "Barça aslan, Real fare oldu. Barcelona sahada futbol oynayıp dans ederken, Di Maria ve Casillas dışında kişiliğini ortaya koyamayan Real git-gelden başka birşey yapamadı" diye konuştu. Real Madrid’i, takım karakterini sahaya yansıtamadığı için eleştiren Di Stefano, "Barcelona’nın daha üstün olduğu açık. Kontraatağa dayalı defansif bir oyun oynamayı denemek onları şaşırtacak birşey değil çünkü taktik ve teknik kaliteleri var, sahaya dengeli ve akıllı yayılıyorlar, boşluk bırakmıyorlar" değerlendirmesini yaptı.
 
Ayrıca İspanyol basını, Kral Kupası finalinde Real Madrid’in en büyük kozunun Türk kökenli Alman futbolcu Mesut Özil olması gerektiğini yazdı. Ligdeki son maçta yedeklerden oyuna giren Mesut’un bu kez ilk 11’de sahaya çıkartılacağına kesin gözüyle bakan Marca ve As gibi spor gazeteleri, "Mourinho, Di Maria ve Cristiano Ronaldo arasında oynatmak istediği Özil’den, Barcelona defansı ile ortasahası arasındaki boşlukları fırsata dönüştürmesini isteyecek" şeklinde yazdı.
 
Öte yandan, Kral Kupası finali bazı ilginç kararlara da sahne oldu. 2 sezon önce oynanan, İspanya’nın ayrılıkçı iki bölgesinin (Bask ve Katalonya) takımı Athletic Bilbao ve Barcelona’yı karşı karşıya getiren finalde milli marşın ıslıklanması olayının tekrarlanmaması için bu kez önlem alan Futbol Federasyonu, Kraliyet Ailesi üyelerinin stada girdiğinde çalınacak milli marşının sesini 120 desibele kadar yükseltecek. Normalde 55 desibel olarak uygun görülen sesin 120’ye yükseltilerek, olası ıslıkların duyulmasının önlenmesi hedefleniyor. İspanyol milliyetçiliğinin daha ön planda olduğu Real Madrid takımında, taraftarlara İspanyol bayrağı götürmeleri çağrısının yapılması da dikkati çeken diğer bir konu olarak gözüktü. Madridli futbolcuların taraftarlarından, takımın sembolü olarak beyaz renkli giysi giymelerini de istedikleri iddia edildi.
 
Final maçı için Valencia’da yaklaşık 2 bin 500 polis görev yaparken, kupa kutlamaları düşünülerek Barcelona ve Madrid’deki polis sayılarının da arttırıldığı bildirildi. Barcelona ve Madrid şehirleri, olası kupa sevinç gösterileri için özel olarak hazırlandı. Kupa finalinden en çok fayda gören Valencia’da ise otellerin doluluk oranının yüzde 98 olduğu, kentin büyük ekonomik kazanç sağlayacağı belirtildi.