Engin Alan'dan zehir gibi mektup

Engin Alan, “Astını savunmayan asker komutan olamaz. Sadece olduğunu zanneder” diyerek kendilerini yalnız bırakan silah arkadaşlarına da sitem etti

Engin Alandan zehir gibi mektup
07 Şubat 2013 Perşembe 12:48 tarihinde eklendi.

 

Özel Kuv­vet­ler Ko­mu­ta­nı ola­rak de­fa­lar­ca Ku­zey Ira­k’­ta ger­çek­leş­ti­ri­len ope­ras­yon­la­rı yö­ne­ten tu­tuk­lu bu­lun­du­ğu dö­nem­de MHP’­den mil­let­ve­ki­li se­çi­len emek­li Kor­ge­ne­ral En­gin Alan, tu­tuk­lu bu­lun­du­ğu ce­za­evin­den, Baş­ba­ka­n’­ın açık­la­ma­la­rı­nı de­ğer­len­dir­di.
 
“Tah­li­ye söz­le­ri­ne inan­ma­yı­n”
 
Emek­li Kor­ge­na­ral Alan, ken­di­si­ni zi­ya­ret eden as­ker ar­ka­daş­la­rı­na, “Ko­nu­şu­lan­la­ra inan­ma­yın. Tah­li­ye edi­le­ce­ği­mi­ze inan­ma­yın. Ak­si hal­de sü­ku­tu ha­ya­le uğ­rar­sı­nı­z” de­di.
 
Bal­yoz Da­va­sı kap­sa­mın­da 18 yıl hü­küm gi­yen emek­li Kor­ge­ne­ral Alan, An­ka­ra C. Sav­cı­lı­ğı ta­ra­fın­dan yü­rü­tü­len “28 Şu­bat so­ruş­tur­ma­sı­” kap­sa­mın­da da tu­tuk­lan­mış­tı. Ai­le­si­nin An­ka­ra­’da ol­ma­sı ve baş­la­ya­cak 28 Şu­bat Da­va­sı ne­de­niy­le Sin­can F Ti­pi Ce­za­evi­ne nak­le­di­len Alan, ken­di­si gi­bi Bal­yoz Da­va­sı­’n­da 18 yıl hü­küm gi­yen emek­li Al­bay Er­dal Ak­ya­zan ile bir­lik­te ka­lı­yor.
 
“U­ma­rım be­del öden­me­z”
 
Da­ha ön­ce Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri­ni Güç­len­dir­me Vak­fı Ge­nel Mü­dür­lü­ğü gö­re­vin­de de bu­lu­nan En­gin Alan, ce­za­evin­den gön­der­di­ği mek­tu­bun­da şun­la­rı yaz­dı:
“Türk Or­du­su, bin­ler­ce yıl­lık ta­ri­hi­nin hiç­bir dö­ne­min­de, bu gün­kü du­ru­mu­na düş­me­miş­tir. Dı­şa­rı­dan al­dık­la­rı des­tek­le, bu iha­ne­ti tez­gah­la­yan ve uy­gu­la­yan­la­rın ‘gö­zü ay­dı­n’ ol­sun. Dün­ya­nın say­gıy­la ve hay­ran­lık­la bak­tı­ğı Türk Or­du­su, mu­ha­re­be sa­ha­sın­da de­ğil, mah­ke­me sa­lon­la­rın­da mağ­lup edil­miş­tir. Di­le­rim Türk Mil­le­ti, Türk Dev­le­ti, bir gün bu ya­pı­lan­la­rın be­de­li­ni öde­mek du­ru­mun­da kal­maz.
 
“Ol­ma­yan ada­let ve hu­ku­k”
 
As­tı­nın hak ve hu­ku­ku­nu sa­vun­ma­yan as­ker ‘Ko­mu­ta­n’ ola­maz. Sa­de­ce ol­du­ğu­nu
zan­ne­der. Rüt­be ve ma­kam­lar bit­ti­ğin­de ger­çe­ği fark eder. Ne ya­zık ki o za­man­da, çok geç ve iş iş­ten geç­miş olur. Tıp­kı bu gün ol­du­ğu gi­bi. Ger­çek li­der, ger­çek ko­mu­tan ast­la­rı­nın bey­ni­ne, ru­hu­na ve gön­lü­ne gi­re­bil­di­ği öl­çü­de sa­hip ol­du­ğu rüt­be ve ma­ka­mı hak eder. Bu­nun yo­lu da ast­la­rı­nın hak­kı­nı ve hu­ku­ku­nu ko­ru­mak­tan ge­çer. ‘Ol­ma­yan ada­le­te, ol­ma­yan hu­ku­ka­’ gü­ven­di­ği­ni söy­le­mek­ten de­ğil!..”
 
“Kı­ya­fet so­ru­nu ya­şı­yo­r”
 
En­gin Ala­n’­ın, ken­di­si­ni zi­ya­ret eden emek­li as­ker­ler ve mil­let­ve­kil­le­ri­ne, Si­liv­ri­’ye gö­re Sin­can F Ti­pi Ce­za­evi’­nin ko­şul­la­rı­nın da­ha iyi ol­du­ğu­nu, en azın­dan sı­cak ye­mek yi­ye­bil­dik­le­ri­ni söy­le­di. Si­liv­ri­’ye gö­re olum­suz yö­nü ise kı­ya­fe­te sı­nır­la­ma ge­ti­ril­me­si. Tu­tuk­lu ve hü­küm­lü­ler, oda­la­rın­da en faz­la iki ka­zak, bir pi­ja­ma, bir eşof­man ta­kı­mı, iki ce­ket ve­ya bir ce­ket -bir hır­ka, bir hav­lu, bir ban­yo ta­kı­mı, bir çift spor ayak­ka­bı­sı, bir çift nor­mal ayak­ka­bı bu­lun­dur­ma hak­kı var. Bir haf­ta ka­zak gö­tü­rül­me­si ha­lin­de, içer­de­ki bir ka­za­ğın zi­ya­ret­çi­si­ne tes­lim edil­me­si ge­re­ki­yor.

(Saygı Öztürk-Sözcü)