Enver Aysever'e yaylım ateşi

Aysever'in CNN Türk ile ilgili sözlerine CNN Türk'te yıllardır program yapan Ahmet Hakan'dan Aysever'in bu sözlerine yer veren gazetesi Hürriyet'te sert bir yanıt geldi.

Enver Aysevere yaylım ateşi
21 Eylül 2014 Pazar 14:50 tarihinde eklendi.
CNN Türk'teki Aykırı Sorular programı hafta sonu ile sınırlanan gazeteci Enver Aysever, Hürriyet'ten Ayşe Arman'a verdiği röportajda programının haftada bir güne düşürülmesini "çanak soru sormadığım soru sormamı yasakladılar diyerek" yorumlamıştı.  Enver Aysever yetinmedi "bizi bu ülkeden kovmak istiyorlar" dedi.
 
Aysever'in CNN Türk ile ilgili sözlerine CNN Türk'te yıllardır program yapan Ahmet Hakan'dan Aysever'in bu sözlerine yer veren gazetesi Hürriyet'te sert bir yanıt geldi.
 
"Enver Aysever'e bir çift sözüm var" başlıklı köşe yazısında Ahmet Hakan önce olan biteni anlattı ardından da Bu durumda ben "çanakçı" mı oluyorum? diyerek isyan etti. Ahmet Hakan, medyada düşündüğünü yazdığı için işten atılan pek çok gazeteci olduğunu anımsatıp, bunu kullanmaya çalışanların gerçek gazetecilere ayıp ettiğini de ekledi.
 
İşte Ahmet Hakan'ın köşesinden çarpıcı bir bölüm:
 
ENVER Aysever, dün Ayşe Arman'a verdiği röportajda CNN Türk'te yaptığı programların sayısının bire düşürüldüğünü söylüyor ve ardından ekliyor:
"Çanak sorular sormadığım için böyle oldu".
 
*
 
Ben de CNN Türk'te program yapıyorum.
Ben de sorular soruyorum.
CNN Türk, benim programımda bir değişiklik yapmadı.
Bu durumda ben "çanakçı" mı oluyorum?
Benim dışımda CNN Türk'te program yapan birçok arkadaşımız var.
Onlar da mı "çanakçı" oluyor?
Enver Aysever'den ricam şudur:
Böyle mi düşünüyor?
Eğer gerçekten böyle düşünüyorsa...
Çıksın, açıkça söylesin.
Ve bunun üzerine konuşalım.
 
*
 
Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim:
Siyasetin medya üzerinde baskısının yoğun olduğu bir dönemde yaşıyoruz.
Birçok insan söylediklerinden, yazdıklarından dolayı işinden oluyor, baskı görüyor.
Hasan Cemal gibi mesleğimizin en kıdemli isimlerinden birinin bile yazdıklarından dolayı işine son verilebiliyor.
Bu bir gerçek...
Fakat gelin görün ki...
Bu gerçek, profesyonel iş hayatında olabilecek sıradan değişikliklerde bile bir referans haline getirilmeye, bir kahramanlık vesilesi yapılmaya başlandı.
Bu fazlasıyla sırıtıyor, bu bir.
Böyle yapanlar, gerçekten baskılar yüzünden işini kaybeden gazetecilere fena halde ayıp etmiş oluyorlar,  bu da iki.