Erdoğan, Esad'ı defterden sildi

Erdoğan, Kahire Üniversitesi İktisat ve Siyasi Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Hukuk Forumu'nda, Mısır ve uluslararası topluma seslendi.

Erdoğan, Esadı defterden sildi
13 Eylül 2011 Salı 22:40 tarihinde eklendi, 2.313 kez okundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hepiniz takdir edersiniz ki; değişim süreci büyük fırsatlar kadar büyük zorlukları da beraberinde getiriyor. Bize göre, bu süreç ortak bir akılla, kuşatıcı bir anlayışla yönetilebildiği takdirde, bölgesel ölçekte barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması ve refahın yayılması yönünde büyük kazanımlar elde edilecektir. Biz buna bütün kalbimizle inanıyoruz" dedi. 
 
Konuşmasında değişim sürecinin büyük fırsatlar kadar, zorlukları da beraberinde getirdiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: 
    
"Hepiniz takdir edersiniz ki; değişim süreci büyük fırsatlar kadar büyük zorlukları da beraberinde getiriyor. Bize göre, bu süreç, ortak bir akılla, kuşatıcı bir anlayışla yönetilebildiği takdirde, bölgesel ölçekte barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması ve refahın yayılması yönünde büyük kazanımlar elde edilecektir. Biz, buna bütün kalbimizle inanıyoruz. Bu suretle, demokrasi ile bölgenin sosyo-kültürel dokusunun bağdaşmaz olduğu yolundaki oryantalist hurafe de tamamen çürütülmüş olacaktır. Diğer taraftan, bu tarihi imkanın heba edilmesine asla müsaade etmemeliyiz. Gücümüzü zaafa uğratacak ayrıştırıcı ve çatışmacı siyaset yöntemlerinden özenle uzak duralım. Bölgede cereyan eden toplumsal olayların sebeplerini veya çözümlerini bölge dışı kaynaklarda aramak kesinlikle kaçınılması gereken bir yaklaşımdır. Artık çözümleri ertelemek için sürekli dış mihrakları bahane eden yaklaşımlar sona ermelidir. Bu sözlerim, bazı mihrakların kötü niyetlerini görmezden gelmez. Aksine onlara karşı uyanık olunması gerektiğini bir kere daha hatırlatıyorum ama artık dış mihrakları bahane ederek demokrasiyi ve özgürlükleri erteleme devri kapanmıştır. Demokrasi ve özgürlük, ekmek kadar su kadar siz kardeşlerimin hakkıdır. 
    
Bir hususun daha altını özellikle çizmekte yarar görüyorum. Bize göre bu süreci doğru yönetmenin ve doğru hedefe vardırmanın yolu yaşanan gelişmelerin meydana getirdiği coşkuyu mutlaka ihtiyatla karşılamaktır. Zira kontrolsüz, taşkın bir heyecan ve duygu seli yerine olgun bir sükunetle ve vakarla doğru adımlar atılmalıdır." 
    
"Unutmayalım ki; beklenen dönüşüm geleceğe duyulan umutların diri tutulmasıyla gerçekleşecektir" diyen Başbakan Erdoğan, "Şimdi sizler demokrasi yolunda bir adım attınız ve Kasım 2011 sonunda inşallah sandıklara gideceksiniz, hür iradenizle Mısır'ın yeni iktidarını belirleyeceksiniz. İşte bu iktidara temennim odur ki: Halkın iktidarı ile halka dayalı bir iktidarla Mısır'ın miladı olacaktır" ifadelerini kullandı. 
    
Başbakan Erdoğan, "Devrimden sonra Mısır'da yapılan anayasal halk oylamasında, Mısır halkı katılımcı demokrasiye ne kadar hazır olduğunu göstermiştir. Mısır halkının demokratik değerlere sahip çıkma yolunda sergilediği irade ve kararlılık, bütün bölgede değişimin sembolü haline gelmiştir" dedi. 
     
-"11 anlaşmaya imza attık"- 
     
Türkiye'nin Mısır'ın, Avrupa'ya, Kafkaslar'a açılan kapısı olduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: 
    
"Kültürel potansiyelinin yanına turizmi de koyduk. Zira Mısır'ın inanç ve kültür turizmindeki yeri ortada. 9 yıl önce Türkiye'ye gelen turist sayısı 13 milyon bugün 30 milyonu aşmıştır. İnanırsak, azmedersek, çalışırsak oluyor, olacak. Sadece deniz, kum, güneş olarak bakarsanız olaya, o zaman bir yere varamazsınız. Mısır doğalgazının Arap boru hattıyla Türkiye'ye gelmesi, ülkelerimiz için olduğu kadar, bölgemiz ve ötesi açısından da yeni bir sayfa açabilecektir. Yani Avrupa'ya... Bu bakımdan, önümüzdeki dönemde de çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor. Mısır Türkiye'nin Afrika'ya açılan bir kapısı. Türkiye Mısır'ın Avrupa'ya açılan, Kafkaslar'a, Hazar'a açılan kapısı. Yeni faaliyete geçirdiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi bu doğrultuda kilit bir işlev görecektir. Bugün 11 anlaşmaya imza attık. Şimdi bu anlaşmaları süratle hayata geçireceğiz her anlamda. Başbakanlar riyasetinde adeta Bakanlar Kurulu yaptık."
 

İsrail'e yönelik tedbirler artarak sürecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail resmen özür dileyerek, masum kurbanların ailelerine tazminat ödemedikçe ve Gazze'ye uyguladığı insanlık dışı ablukayı kaldırmadıkça İsrail'e yönelik olarak uygulamaya koyduğumuz tedbirler de artarak sürecektir" dedi. 
    
Erdoğan, Kahire Üniversitesi İktisat ve Siyasi Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Hukuk Forumu'nda, Mısır ve uluslararası topluma seslendi. 
    
"Bölgemizde bir taraftan, önemli değişimler yaşanırken diğer taraftan güvenlik ve istikrara yönelik tehditlerin de sürdüğünü görüyoruz" diyen Erdoğan, "Bugün, İsrail Hükümetinin gayrı meşru ve gayrı insani uygulamaları, bölgede, kalıcı barış ve istikrarın önünde en büyük engel olarak durmaktadır. Saldırgan politikaları, hukuk ve kural tanımazlığı, artık bütün tahammül sınırlarını aşmıştır. İsrail yönetimi, büyük bir stratejik körlük içinde, kendisine tanınan fırsatları heba etmektedir. İsrail'e artık oyunun bu şekilde devam edemeyeceğini anlatma zamanı gelmiştir" dedi. 
    
Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıyı anımsatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: 
    
"Bundan 15 ay önce Gazze'ye yardım götüren uluslararası sivil konvoya Akdeniz'in açık sularında gerçekleştirdiği planlı silahlı saldırı sonucunda, sizin de bildiğiniz gibi, 9 Türk vatandaşımız şehit olmuştur. Bunlardan bir tanesi de aynı zamanda ABD vatandaşıdır. Farklı milletlerden 70'i aşkın yolcu da bu menfur saldırıda yaralanmıştır. Türkiye, İsrail'e işlediği bu suçu tamir için pek çok şans tanımış, ancak İsrail bunların hepsini heba etmiştir. Gelinen aşamada, İsrail'in işlediği bu suç karşısında ödediği en büyük bedel, bölgedeki en büyük demokrasi olan Türkiye ile ilişkilerinin eski düzeyini kaybetmek olmuştur. İsrail resmen özür dileyerek, masum kurbanların ailelerine tazminat ödemedikçe ve Gazze'ye uyguladığı insanlık dışı ablukayı kaldırmadıkça İsrail'e yönelik olarak uygulamaya koyduğumuz tedbirler de artarak sürecektir. 
     
-"Filistin devletinin tanınmasından başka çare kalmamıştır"- 
     
İsrail'in işgal ettiği bölgelerde kurduğu her bir yerleşim biriminin, kalıcı barışın önünde örülen bir duvar olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: 
    
"Umarız İsrail halkı da İsrail yönetiminin bu gayrı insani ve hukuk dışı politikalarının kendilerini nereye sürüklediğini görüyordur. Umarız; İsrail halkı kendi yönetimlerinin esasen İsrail'e ördüğü tecrit duvarlarını fark ediyordur. Biz İsrail'in o kendi içindeki çelişkili yönetimiyle hesaplaşıyoruz. Bizim İsrail halkına bir düşmanlığımız söz konusu değil. Bizim inancımızda yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmek var. Biz, böyle bir çerçeve içerisinde hareket ediyoruz ama İsrail'in yönetimi insani değildir, vicdani değildir, hukuki hiçbir altyapısı yoktur. Gelinen aşamada artık Filistin devletinin tanınmasından başka çare kalmamıştır. Allah'ın izniyle, bu ay sona ermeden Birleşmiş Milletler'de Filistin'i çok farklı bir statüde görme imkanı bulacağız. Bu doğrultuda Filistinli kardeşlerimizle ortak çalışmalarımızı yoğun olarak sürdürüyoruz." 
     
-"Ruhen Gazze'deyim"- 
     
Başbakan Erdoğan, Filistin halkının çektiği sıkıntıların artık bir son bulması gerektiğini söyledi. "Buradan başta Gazze olmak üzere tüm Filistin'e, bütün Filistinli kardeşlerimize de seslenmek istiyorum" diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: 
   
  "Türkiye daima sizin yanınızdadır. Buradan bütün Gazze'li kardeşlerime sesleniyorum: Bu seyahatimde aslında arkadaşlarımla sizi ziyaret etmek gerçekten en büyük hasretimdi. Bu, bulunduğumuz şu koşullar sebebiyle mümkün olmadı ama Gazze'yi ziyaret etmenin hasreti içerisinde bulunduğumu Gazze'li kardeşlerime buradan tekrar duyurmak istiyorum. Ruhen Gazze'deyim. Gazze'ye yönelik insanlık dışı ablukanın kaldırılması için her türlü çabayı bundan sonra da aynı şekilde sürdüreceğiz. Filistin halkının çektiği sıkıntılar artık son bulmalıdır. Filistin'in devlet olarak tanınması bir zorunluluktur. Uluslararası sistemin meşruiyeti Filistin sorununun çözümünden geçmektedir. Bu sorun çözülmedikçe uluslararası düzende hak, hukuk ve meşruiyet gibi kavramlar bundan sonra hızla yıpranacaktır ve şunu da söylüyorum: Amerika Birleşik Devletleri, Filistin'in BM Güvenlik Konseyi'ne yönelik atacağı veya atmayı düşündüğü adımla alakalı yapmış olduğu açıklamayı gözden geçirmesi gereğini hatırlatmak isterim. Zira bu ön yargı ABD gibi bir ülkenin dış politikadaki adil yaklaşım anlayışına ve bölge barışına, adalet getirme yaklaşımına yakışmaz. 
     
-"Bir şeyi unutamıyorum: Tahrir meydanı'nı" 
     
Başbakan Erdoğan, Türk ve Mısır dostluğunun yeni dönemde çok daha derinleşeceğine ve güçleneceğine de inandığını bildirdi. 
    
Türk ve Mısır halklarının ortak bir geleceğe birlikte yürüyeceklerini belirten Erdoğan, "Türkiye, daima Mısır'ın yanında yer alacaktır. Zira bu ülkede bizim tarihsel akrabalıklarımız var, aynı şekilde bizde Mısır'ın akrabalıkları var. Şimdi el ele bölgenin huzuru için bir dayanışma ile çok şeyi değiştirebiliriz. Ülkelerimiz arasındaki kardeşlik ve stratejik ortaklığımız barış ve kalkınmanın teminatı olacaktır. Kasım 2011 seçimleriniz şimdiden hayırlı olsun ama bir şeyi unutamıyorum: Tahrir Meydanı'nı..." dedi. 
    
Öte yandan, Erdoğan'ın konuşması "En değerli Tayyip'imiz, onur güneşimiz", "En değerli Tayyip'imiz, İslam dünyasını birleştir" sloganları ve alkışlarla sık sık kesildi. Erdoğan'ın konuşmasını eşi Emine, oğlu Bilal ve kızı Sümeyye Erdoğan ile kendisine eşlik eden bakan ve milletvekilleri de dinledi. 
    
Başbakan Erdoğan'ın üniversite binasına gelişinde, Mısırlılar ellerindeki Türk ve Mısır bayrakları sallayarak sevgi gösterisinde bulundu.