"Erdoğan'da önce ABD'ye gitmişti"

Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı, İstanbul Politikalar Merkezi Yönetim Komitesi üyesi ve Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Dr. Kemal Derviş, Eskişehir'de CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretiyle ilgili konuştu.

Erdoğanda önce ABDye gitmişti
05 Aralık 2013 Perşembe 19:37 tarihinde eklendi.

Kemal Derviş, "Başbakan da, başbakan olmadan önce ABD’ye gitmişti. Bence herkese açılmak gerekiyor. Diğer ülkelerle de arayı en üst seviyeye getirmek lazım. Fakat bu hiçbir zaman bizim herhangi bir kuruluşumuzun, partinin genel başkanının ABD'nin himayesi altına girmesi, onun gücünün arkasına takılması anlamına gelmiyor. Bu dengeyi çok iyi bilmemiz gerek. ABD'nin çok yakın dostuyuz." dedi.

Eskişehir'de düzenlenen 17’nci Girişimci ve İş Dünyası Zirvesi'ne katılan Derviş, ‘Finansal kriz sonrası dönemde küresel ekonomideki değişimler ve Türkiye'nin uyum süreci’ konulu bir konuşma yaptı. Konuşması sırasında bir işadamı tarafından CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ABD'ye gitmesiyle ilgili soruya Derviş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da, başbakan olmadan önce ABD’ye gittiğini hatırlatarak cevap verdi.

“İnsanlar hayat içinde değişir. Bence bu durum çok doğal." ifadelerini kullanan Derviş, şöyle dedi: "20 yaşındaki görüşlerimiz ile 40 yaşına geldiğimizde görüşümüz farklı olabilir. Her insan, hayatı boyunca aynı görüşe sahip olmayabilir. Ben çok genç yaşımdan bu yana sosyal demokrat bir insanım. Cumhuriyet gazetesinde 1973 yılında yazmış olduğum yazıyı Bülent Ecevit’i destekleyerek yazdım. Çünkü demokrasiyi savunuyordu. Hem darbeyi hem de özgürlükleri kısan bir ortama karşı, demokrasiyi içtenlikle savunuyordu. Sosyal demokrasileşme aslında bir uzlaşmadır."

Sosyal demokrasinin, toplum içinde çeşitli kesimlerin daha dengeli gelir dağılımına doğru götürmek istedikleri bir düzen olduğunu vurgulayan Derviş, "Bence Avrupa’nın büyük bir başarısıdır, her şeye rağmen. Bütün bu krizlere rağmen Avrupa, en özgürlük içinde yaşayan bir bölge oldu. Dolayısıyla benim görüşüm, sosyal demokrasiye hayat boyunca yardım etmek istedim.” dedi.

Ülkeler arasından barışın önemli olduğunun altını çizen Derviş, Ekonomi Bakanlığı yaptığı sırasında ABD’nin Irak’a girmesi için verilen oyların gizli oy olduğunu ancak kendisinin hiçbir zaman gizlemediğini kaydetti. Irak harekâtında ABD ile olunmasına rağmen kendisinin ret oyu verdiğini dile getiren Derviş, " Ama Obama'nın Amerikası ile Bush’un Amerikası arasında fark var. Tabii ki milli çıkarlarını gözetecekler, biz de gözeteceğiz.

Fakat Obama’nın sosyal anlayışı ve uluslararası olaylara bakış açısı ondan önceki yönetimden çok farklıydı. Ben Birleşmiş Milletlerde Kalkınma Teşkilatı'nın başındayken, bana en fazla muhalefet eden hükümet Amerikan hükümetiydi." şeklinde konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu ile arada konuştuklarını ifade eden Derviş, sözlerin şöyle sürdürdü: " ABD’de bizim değerlerimize yakın, bize saygı gösterenlerle çok iyi ilişkiler içinde bulunmak, hem Türkiye’nin hem de ABD’nin yararına.

Başkalarının içişlerine karışanlara da kesin sınırı koymamız lazım. Bence herkese açılmak gerekiyor. Diğer ülkelerle de arayı en üst seviyeye getirmek lazım. Fakat bu hiçbir zaman bizim herhangi bir kuruluşumuzun, partinin genel başkanının ABD’nin himayesi altına girmesi, onun gücünün arkasına takılması anlamına gelmiyor."

Bu dengeyi çok iyi bilmek gerektiğini aktaran Derviş, " ABD’nin çok yakın dostuyuz. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, başbakan olmadan önce ABD’ye gitti. Herkes ABD’ye gidiyor diyelim. Yalnız Atatürk anlayışından geri kalan bir tepkisel bir durumumuz var.

Bence Atatürk, en doğru yolu göstererek, herkesle iyi geçinmeyi, herkesle barışmayı, ama kendi kendimizi yönetme hakkımıza en ufak bir lekeyi koydurmadan, hatta milletin bunu düşünmemesini bile sağlayarak, Türkiye’yi o zayıf zamanında bile Atatürk, dünyanın en saygın ülkeleri arasına sokmayı başardı. Herkesle barış içinde olmak gerekiyor. Ama kimsenin de emrine girmemek gerekiyor.” ifadesini kullandı.


CİHAN