Erdoğan'dan Görmez'e yeni makam aracı

ATV canlı yayınında Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in aracına yönelik yapılan eleştiriler üzerine, kendisine jest olarak yeni bir araç tahsis ettiklerini açıkladı.

Erdoğandan Görmeze yeni makam aracı
21 Mayıs 2015 Perşembe 23:37 tarihinde eklendi, 17.436 kez okundu.

Söz konusu aracın Cumhurbaşkanlığı envanterine kayıtlı bir araç olduğunu söyleyen Erdoğan, ''Bu sabah Diyanet İşleri Başkanı'yla da görüştüm 'sakın aracı geri gönderme' dedim'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Adıyaman'da yaptığı konuşmasında Diyanet İşleri Başkanı'na bir sürprizi olduğunu söylemişti. Erdoğan canlı yayında yapacağı sürprizini açıkladı.

 
Erdoğan, ''Arkadaşlar ne olur bunu açıklamayın dedi.. Tamam açıklamayım dedim de, siz bunu sır olarak tutabilecekmisin dediler ama maalesef sizden bunu duyunca demekki bu sır olmaktan çıkmış. Diyanet başkanımıza yapılan nezaketsizliğe bizler bir jest yapalım dedik, bu sabah sayın diyanet işleri başkanımla görüştüm ve mütabık kaldık''. Diyanet İşleri Başkanı'na köşk envanterinden zırhlı bir mercedes verileceğini söyledi.
 
“BURSASPOR’U TEBRİK EDİYORUM”
 
“Bursaspor'un Fenerbahçe’nin sahasında böyle bir galibiyet alması az görülen bir olaydır. Bursaspor'u tebrik ediyorum. Finalde başarılar diliyorum.”
 
BAŞKANLIK SİSTEMİ
 
Ben bu seçimlere girerken partili cumhurbaşkanlığı sistemini getirdim ama bu muhalefetin işine gelmedi. Partili Cumhurbaşkanlığı'nın olduğu ülkelerde daha seri karar alabilme imkanı oluyor. Son seçimlerde aldığımız oy yüzde 50'ye yaklaşmıştık Cumhurbaşkanlığı seçimde ise yüzde 52 ile farklı açılardan oy alabildik. Buradaki en önemli unsur Türkiye'nin seri kararlar alabilmesi gereken bir idari yapıya sahip olması.
 
ÇÖZÜM SÜRECİ
 
Demokratik açılım safhasını tamamladıktan sonra milli birlik ve kardeşlik safhasını tamamladık. Bu aşamada da akil insanlar aşamasını başladık. Bazı yerlerde milliyetçi kesim akil insanlara saldırılar düzenledi. Bunlardan sonra üçüncü adımı attık ve çözüm süreci dedik. Bu terör örgütünün desteklediği siyasi yapı hiçbir zaman samimi olarak çözüm sürecine sarılmadı.
 
Dün Muş’ta kaçırılan insanlar, kaçırılan araçlar var. Ağrı’daki olayda askerimize ateş açılıyor, askerimiz cevap vermeyecek mi? Mersin ve Adana’daki olayları ben de Başbakanımız da kınadı. Bunlara rağmen beyefendiler bizlere fatura kesti. Bunlardan sonra eşbaşkan olan bu zat insanları sokağa davet ediyor. 
 
İMRALI İLE GÖRÜŞMELERE DEVLET KARAR VERİR
 
İnsanları sokağa davet eden birisiyle nasıl olur da çözüm süreci işleyebilir? Bu ülkede mal ve can güvenliğini sağlamak ile görevliyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacak güçteyiz. Böyle bir adım atarlarsa bunun bedelini, faturasını ağır öderler. “İmralı’dan ne gelirse o olur” böyle bir durum yok. “Bir aydır İmralı ile görüşülemiyor” diyorlar. Görüşmelere devlet karar verir. İmralı’nın görüşme trafiğini dağ belirlemeyecek.
 
BU NASIL BARIŞ
 
Bu mesele bana göre bir tabu meselesi. İmralı tabulaştırıldığı için İmralı’dan gelebilecek mesajların dağı, siyasi hareketi etkilediği düşünülüyor. Burada biz bir hukuk devleti olduğumuz için bunları hukuk çerçevesinde yapmak durumundayız. Bu çiğnendiği zaman devlet B planını C planını devreye koyacaktır. Devletin böyle planları mevcut. 7 Haziran bir kırılma sürecidir.
 
-Ne barışı ya? Böyle barış olabilir mi? Van’da musluklardan su akıtıyorlar. Bu nasıl barış? Nasıl bir demokrasi? Böyle bir şey olabilir mi? Bu sadece o tür bilboardlarla değil bu gün yine terör örgütü evlere mektuplar yazıyor. “İktidar partisine oy çıkarsa sizinle görüşürüz…” diyor.  “Ak Parti’nin oylarını nasıl aşağı çekeriz” bu aydınların ortak düşüncesi bu. Ben bunlara ‘aydın’ demiyorum ‘karanlık’ diyorum. 
 
'ÜLKEDEN KAÇAN BİRİNE 400 DÖNÜM ARAZİ VERMESİ'
 
Bu ihanettir. İki sene öncesine kadar ABD'nin ne kadar emekli senato üyesi varsa, onları alır getirirlerdi. Bunlar misafir diye biz de randevu verirdik. Ak Parti'nin siyasi hayatına baktığımız zaman bizim 13-14 yıllık bir mazimiz var. Bunların ise 40 yıllık bir geçmişi var. 
 
ABD 99'da bu ülkeden kaçan birine 400 dönüm bir arazi vermesi... Ayrıca ABD'nin 160 farklı yerinde okulu var ve bunlar ABD tarafından da destekleniyor. Bu okullarla ABD adeta bunları besliyor ve güçlü kılıyor. Biz konu ile ilgili her türlü adımı attık. Biz herkese aynı mesafede durduk ve bunları bu şekilde düşünmedik.
İşin aslında kilidi dershaneler konusu. Oradan çok ciddi bir parasal kaynakları var. Yıllık 1 milyar gibi bir parasal gelirleri var. Bunların dershanelerindeki kitapların içindeki metinlerden sorular çıkıyordu. Sonradan oraya müdahale edildi ve o sorun çözüldü. Daha sonra KPSS konusu… Şuandaki gelişmeler onların istediği gibi olmuyor.
 
Ulusal güvenliğimizi tehdit eden, legal görünümlü illegal bir örgüt olarak geçiyor. Silahsız örgüt olarak geçiyor.