Erdoğan'dan Reina saldırganının yakalanmasıyla ilgili açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Reina katliamını düzenleyen teröristin yakalanmasına ilişkin açıklama geldi. Erdoğan, "Bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacak.

Erdoğandan Reina saldırganının yakalanmasıyla ilgili açıklama
17 Ocak 2017 Salı 14:44 tarihinde eklendi.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Reina saldırısını gerçekleştiren teröristin yakalandığı operasyona ilişkin "Artık bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Hukuk devleti sınırları içerisinde herkesten hesap sorulacaktır. Ortaköy saldırısının faili teröristin yakalanmış olması, bu güvenlik anlayışının önemli tezahürüdür" dedi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapımı tamamlanan, SGK Hizmet Binalarının Toplu Açılış Töreni'ne katıldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen törende hitap eden Erdoğan, Reina saldırganının yakalanmasıyla ilgili "Artık bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Hukuk devleti sınırları içerisinde herkesten hesap sorulacaktır. Ortaköy saldırısının faili teröristin yakalanmış olması, bu güvenlik anlayışının önemli tezahürüdür. Bu konuda gayreti ve emeği olan İçişleri Bakanlığı'mız, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'müz başta olmak üzere tüm güvenlik ve istihbarat birimlerimizi tebrik ediyorum. Başta Sayın Başbakan'ımız olmak üzere bundan sonraki gayretlerinde de başarılarının artarak, devamını diliyorum" diye konuştu.
 
 
"ANAYASA'DAKİ O CÜMLEYLE DEĞİL, İCRAATLA YAPIYORUZ"
 
 
Sosyal hukuk devleti vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mali açıdan şeffaf ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemine sahibiz. Artık kurumlarımız, yatırım yapabiliyor. Hizmet kalitesini artırmanın yollarını arayabiliyor. Daha önce aylar süren işlemler, şimdi saatlere sığdırılmış durumda. Dünkü Türkiye'de emekli olmak demek, sefalete mahkum olmak demektir. Elbette gönlümüz çok daha fazlasını arzu eder. Fakat şu gerçeği de kabul etmek lazım. Bugün ülkemizde yaşı gelip emekli olan hiç kimsenin mağdur olması söz konusu değildir. Bugün ülkemizde sınırları içinde yaşayıp da sosyal güvenlik sisteminin dışında kalan kimse yoktur. Sosyal bir hukuk devletiyiz, diyoruz ya bunu lafla yapmıyoruz. Anayasa'daki sadece o cümleyle değil, icraatla yapıyoruz" dedi.
 
 
"SORUMLULUK MAKAMINDASIN, NE DEMEK DİNLETEMEDİM?"
 
 
Hastanelere sağlam girilip, hasta çıkılan günleri hatırladığını dile getiren Erdoğan, "Bir keresinde, şu anda ana muhalefetin başında olan zat, o zaman SSK'nın başındaydı. Rahmetli Savai Ay, onunla bir program yapmıştı. Savaş Ay onunla yaptığı programda bazı hastanelerden görüntüler çekmişti. O görüntüler bir felaketti. Hastanede maalesef yanlış iğne vurma sebebiyle ölen bir Trakyalı yavrunun dramı anlatılıyordu. O günleri yaşadık. SSK'nın başındaki o zat, o zaman diyordu ki 'Ben hükümete söyledim ama dinletemedim'. Sorumluluk makamındasın. Ne demek dinletemedim? Sen çözeceksin bu işi. Sorumluluk makamında olan, o makamın hakkını verecek. O makamın hakkını veremiyorsa bırak git, o makamın hakkını verecek birisi gelsin. Alsın o işi götürsün. Bu iş, budur" diye konuştu.
 
 
"MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNİN ÜSTÜNE ÇIKACAĞIZ"
 
 
Türkiye'nin demokraside çok önemli ilerlemeler kaydettiğini belirten Erdoğan, "Sadece fiziki gelişmeyle kalmadık. Demokraside de çok önemli ilerlemeler kaydettik. Milli irade kavramına bizim kadar atıfta bulunan, bizim kadar sahip çıkan bir başka siyasi kadro ve dönem herhalde yoktur. 15 Temmuz'da ülkemizin her yanında benim vatandaşım bu hainlere karşı gövdesini siper etti. Tankın, topun üzerine gittiler. Bu millet çok yüce bir millet. Bu millet çok aziz bir millet. O bakımdan diyorum. Biz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne Allah'ın izniyle çıkacağız. Hiç endişe etmeyin. İstiklalimiz ve istikbalimizi kanlarımızla savunduğumuz bu darbe girişimi demokrasi tarihimizin en az Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan 1920, en az gerçek anlamda çok partili hayata geçtiğimiz 14 Mayıs 1950 seçimleri kadar önemli bir dönüm noktasıdır. Milletimizi harekete geçiren saikler ve göze alınan fedakarlık bakımından bu hadiseyi doğrusu Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'mız ile aynı çizgide görmemiz gerektiğine inanıyorum" dedi.
 
 
"PKK, DEAŞ, FETÖ, YPG, DHKP-C HEPSİ AYNI SENARYONUN OYUNCULARIDIR"
 
 
İsimleri ve söylemleri farklı olsa dahi terör örgütlerinin aynı amaca hizmet ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Esasen 2013 yılından bu yana art arda yaşadığımız hadiseler göstermektedir ki Türkiye, yeni bir istiklal mücadelesi içindedir. Bu defa muhatabımız kendi isimleri ve askeriyle karşımıza çıkan düşmanlar değil. Onlar veya onların kullandıkları maşalar olan terör örgütleridir. İsimlerinin, söylemlerinin farklı olduğuna bakmayın. PKK, DEAŞ, FETÖ, YPG, DHKP-C ve diğerlerinin hepsi de aynı senaryonun oyuncularıdır. Birbirilerinden farkı yok. Tüm terör örgütlerinin tek bir vazifesi, tek bir misyonu vardır. Bu da milli birliğimizi, ülkemizin bütünlüğünü tehdit etmek suretiyle Türkiye'nin önünü kesmek, ayağına pranga vurmak, 2023 hedeflerini sabote etmektir. Edemeyecekler. İnşallah biz göremeyeceğiz ama torunlarımız görecek. İnşallah 2053'ü de bu milletin evlatları gerçekleştirecek, 2071'i de"
 
 
"SİYASET YAPACAKSANIZ SEÇTİĞİNİZ KELİMELERİ, CÜMLELERİ DİKKATLİ SEÇECEKSİNİZ"
 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "İşte dün Diyarbakır'da o kanı bozuklar, o alçaklar yine güvenlik güçlerimize saldırdılar. Kan döktüler. 4 şehidimiz var. Daha önce de aynı amaçla saldırıp, asker, polis, sivil ayrımı gözetmeden insanlarımızı katlettiler. Utanmadan, sıkılmadan parlamentoda çıkıp, şunu söyleyebiliyorlar. Benim polisime, askerime, köy korucularımıza hala utanmadan saldırabiliyorlar. Kimi savunuyorlar? İşte Diyarbakır'daki şehitlerimizin alçakça onları şehit edenleri savunuyorlar. Gaziantep'te kına töreninde kardeşlerimizi şehit edenleri savunuyorlar. Siz kime neyi anlatıyorsunuz? Hangi hakla bu ifadeleri kullanıyorsunuz? Birer maşasınız. Eğer siyaset yapacaksanız seçtiğiniz kelimeleri, cümleleri dikkatli seçeceksiniz. Aksi takdirde şu anda bu ülkenin yönetimi devletiyle, hükümetiyle gereği neyse bunun gereğini hukuk içerisinde yapacaktır. Yapmaktadır, bundan da kimsenin şüphesi olmasın"
 
 
"'PARANIZI BANKADA TUTUN' DEMEK, BANKANIN PATRONLARI KİMLERSE VURGUN YAPSIN DEMEKTİR"
 
 
Türkiye'ye yönelik saldırıların en önemli araçlarından birinin de ekonomi olduğunu dile getiren Erdoğan, "Elbette bu alanda kendi eksiklerimizden, sıkıntılarımızdan kaynaklanan sorunlar yok değil, var. Bunları gayet iyi biliyoruz. Çözümü için de çalışıyoruz. Nitekim dün gerek Cumhurbaşkanlığı'ndaki ekonomi danışmanlarımla gerekse hükümetteki ekonomiden sorumlu bakan arkadaşlarımızla başta Başbakan'ımız olmak üzere bir çalışma yaptık. Geçtiğimiz 14 yılda ekonomimizin geçirdiği yapısal dönüşüm ortadadır. Gereken yapısal reformlar zaten bizim gündemimizde. Özellikle 2013 yılından beri maruz kaldığımız tüm saldırılar, ekonomi boyutuyla sahnelenmektedir. Bu durumun ekonomiyi durdurma, bu tür çağrılardan sanayicilerimize 'Yatırım yapmayın. Paranızı bankada tutun' söylemlerine kadar çok pek emaresi açıkça ortadadır. Paranızı bankada tutun, dendiği zaman bu ne demektir biliyor musun? Paranı, o finans kuruluşlarının sahiplerine ver. Onlar hiçbir yatırım yapmadan reel sektöre oradan korkunç vurgunlar vursun, demektir. Parayı git, bankaya yatır. Bankanın patronları kimlerse onlar da vurgun yapsın. Bu, odur" diye konuştu.
 
 
"DÜŞÜK FAİZLE OLURSA YATIRIMCININ REKABET GÜCÜNÜ ARTIRACAK"
 
 
Konuşmasında düşük faiz vurgusu da yapan Erdoğan, "Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar eğer bu ülkede, girişimciye, yatırımcıya gerekli kredi musluklarını açmıyorsa açık söylüyorum; karşısında bizi, hükümeti bulacaktır. Çünkü yatırımcı kredi alabilecek ki mevcut yatırımı varsa onu genişletsin veya yeni yatırımlara girsin. Bu yatırım yapıldığı zaman istihdam olacak. İstihdam olunca üretim olacak. Kredi muslukları açıldığında verilen krediler insanı çıldırtırcasına yüksek faizle olmaz da hakikaten dürüst şekilde düşük faizle olursa rekabet gücünü yatırımcının artıracaktır. Bu da olduğu zaman Türkiye'nin sıçrama yapması çok daha çabuk olacaktır" dedi.
 
 
"PARAYI ACIMASIZ KULLANANLARI, EKONOMİK TERÖR ESTİRİYORLAR, DİYE VASIFLANDIRIYORUM"
 
 
Terör örgütlerinin eylemlerinin ve hedeflerinin gerisinde, ekonomik bir mesaj olduğunu belirten Erdoğan, "Benim bu sözlerim birilerinin hoşuna gitmez. Bundan memnun olmazlar. Hatta bazıları da 'Cumhurbaşkanı olarak siz bunları söylemeyin. Bunları başkaları söyler'. Olur mu? Ben sorumluluk makamındayım. Ben söylemezsem olur mu? Bu millet, bize oy verirken, 'Benim haklarımı sonuna kadar koru' dedi. Biz de sonuna kadar korumaya mecburuz. Parayı acımasız kullananları, ben ekonomik terör estiriyorlar, diye vasıflandırıyorum. Terör örgütlerinin eylemlerine ve hedeflerine baktığınızda işin gerisinde ekonomik bir mesaj bulunduğunu görürsünüz. Oradan sizi vurmak, çökertmek isterler" açıklamasında bulundu.
 
 
"ÇARŞIYA PAZARA GELDİĞİ ZAMAN 7-8 LİRAYA ÇIKIYOR, İNSAF"
 
 
Yüksek sebze ve meyve fiyatlarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere seslenerek, "Son dönemde döviz kurlarında yaşanan hızlı artışın rasyonel sebeplere dayanmadığını, meselenin üreticileri ve tüketicileri tedirgin ederek, ekonomiyi yavaşlatmak olduğunu kim inkar edebilir? Bakıyorsunuz tarlada domates 1 lira, ama çarşıya pazara geldiği zaman 7-8 liraya kadar çıkıyor. Ne bu? Bu arada olanlar kimler? İnsaf insaf. Bunları da konuştuk. Bu işe kesin bir çözüm bulmamız lazım. Aracı tefecilere lanet olsun, derdik. Buradaki hikaye aslında buraya dayanıyor. Ben çiftçime sesleniyorum. 1 yıl önceden gelip, senin tarlanı satın alanlar noktasında dikkatli ol. Buna göre adımlar atmamız lazım. Planlarımızı buna göre yapacağız" diye konuştu.
 
 
"TERÖR ÖRGÜTLERİNE MEYDAN OKUYORUM, ELİNİZDEN GELENİ ARDINIZA KOYMAYIN"
 
 
Türkiye'de düşünceye saygısı olmayanlar ve gaddarca saldırıda bulunanlar olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz Hakkari'ye havalimanı yapıyoruz, adam gidiyor havalimanını vuruyor. Iğdır'a yapıyoruz aynı. Kars, Ağrı hiçbir ayrım yok. Hizmetlerin hepsini götürdük. Ben şimdi buradan bütün terör örgütlerine açıkça meydan okuyorum. Elinizden geleni ardınıza koymayın. Çünkü bize göre sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır. 2013 yılında Gezi olaylarında sokakları ateşe veren vandallara nasıl meydanı bırakmadıysak, 17-25 Aralık'ta hukuk darbesi yapmak için kapımıza dayananlara nasıl eyvallah etmediysek, mahalli idareler, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilli seçimlerinde bizi yıkmaya çalışanlara nasıl fırsat vermediysek, 15 Temmuz'da darbe yapmak için harekete geçenleri nasıl milletimizle birlikte başarısızlığa uğrattıysak, Suriye'de sınırımızda terör bölgesi oluşturmaya çalışanların heveslerini nasıl kursaklarında bıraktıysak, ekonomide kurulan tuzakları, Suriye ve Irak'ta yazılan senaryoları, bölgemizde oynanan oyunları da aynı şekilde yerle yeksan edeceğiz"
 
 
Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA)