Erdoğan'dan TÜSİAD Başkanı'na cevap

Erdoğan, TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi'nde yaptığı konuşmada, kendisinden önce konuşan Başkan Haluk Dinçer'e cevap verdi.

Erdoğandan TÜSİAD Başkanına cevap
18 Eylül 2014 Perşembe 12:29 tarihinde eklendi, 1.087 kez okundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda bir konuşma yaptı. Erdoğan, "Yeni bir Türkiye inşa olunurken, TÜSİAD'ın da engin tecrübesiyle, bu tecrübeden istifade ederek, Türkiye'nin yenilenmesine, daha fazla refaha, daha ileri demokratik standartları yakalamasına katkılar sağlayacağına yürekten inandığımı ifade etmek istiyorum" dedi.
 
Türkiye'de taş üstüne taş koyan, üreten, ihracat yapan, istihdam oluşturan tüm TÜSİAD üyesi iş adamlarına şükranlarını sunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2003-2014 yılları arasında Başbakanlık vazifesini yaptığım yıllar boyunca, en önemli gündem maddemiz ekonomiydi. 2001 yılında yaşanan krizi hatırlıyoruz. Sizlerde çok iyi biliyorsunuz ki o büyük kriz büyük sıkışmanın sebebi olarak ortay çıkmıştı" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her ne kadar bir anayasa kitapçığının fırlatılmış olması krizi tetiklese de aslında 10 yılladır devam edegelen istikrarsızlık kriz enerjisinin birikmesine yol açmış, o enerji açığa çıkarak tüm dengeleri alt üst etmişti. O sıkışmanın çok sayıda sebebi vardı. Ancak, burada özellikle bir sebebi tekrar hatırlatmak isterim;  28 Şubat müdahalesi halkın oylarıyla gelen iktidarı postmodern darbe yöntemleriyle görevinden uzaklaştırdı." ifadesini kullandı.
 
"DEMOKRASİ DİYORUZ YA"
 
Erdoğan, "Seçimle gelen hükümet manşetlerle, açıklamalarla, çeşitli ayak oyunlarıyla görevinden uzaklaştırıldı. Demokrasi diyoruz ya! Eğer demokrasiyse halkın iradesine o seçildikleri süre içerinde, seçilenlere saygı duymak, eğer onu görevden indireceksen, o zaman sandığın yine yeni dönemini beklemek ve sandık zamanı geldiğinde de; o irade ki halkın iradesi, kutlu irade o iradedir, o irade tekrar onu sandıkta indirir. Ardından da o ülkeye paha biçilmez o bedeli ödemek durumunda kalmıştır. İşte bizde o bedelleri ödedik. Ekonomide dengeler alt üst oldu, faizler yükseldi, IMF ile çok yüksek faizle anlaşmalar yapıldı. Belirsizlik, istikrarsızlık yatırımların önünde ciddi bir engel teşkil etti" diye konuştu.
 
"O ZAMAN DARBE OLUYOR"
 
Erdoğan, 28 Şubat ve sonrasında başlayan sürecin hiç kimseye bir şey kazandırmadığına dikkat çekerek, " Bunun istisnası bir azınlık olabilir. 28 Şubat darbesi çok küçük bir azınlığa kazandırmış olabilir. Ancak ülkenin geneline baktığınızda, sanayiden ihracatçıya, KOBİ'sinden esnafına, işçiden memura,  çiftçiden köylüye, yoksula kadar herkes ama herkes o süreçte çok ciddi bir kayıp yaşadı" dedi 
 
Erdoğan,  "Türkiye'de öyle bir döngü inşa edilmiş ki ne zaman işler iyiye gitse, ne zamana herkesin kazanmaya başladığı bir süreç başlasa o zaman darbe oluyor. O zamanlarda kaos, kriz ortaya çıkmış. Türkiye bunu defalarca yaşadı." diye konuştu.
 
"MANŞETLERLE KAOS POMPALANIYOR"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Dün idam yıl dönümü olan merhum Menderes'in başındaki hükümet, ekonomiyi büyütüyor refahın toplumun tüm kesimlerine yayılmasını sağlıyor ve böyle bir dönemde sokaklar karıştırılıyor, manşetlerle kaos pompalanıyor. Ekonomik operasyonlar yaptılar o dönemde. En sonunda da askeri darbe yapıp hükümeti uzaklaştırdılar. 70'lerde aynı şekilde Türkiye ivme yakalayınca önce anarşi geldi, sokaklar karıştı, okullarımıza gidemedik. Ardından askeri darbe geldi." İfadelerini kullandı.
 
"SADECE BİZ KAZANALIM, DİĞERLERİ NE OLURSA OLSUN' DEDİLER"
 
"Merhum Özal'ın başlattığı kalkınma süreci aynı şekilde akamete uğratıldı" diyen Erdoğan, 
 
"Merhum Erbakan'ın 54. Hükümetle başlattığı reform süreci, 28 Şubat müdahalesiyle kesintiye uğradı. İçeride ve dışarıda birileri 'sadece biz kazanalım, diğerleri ne olursa olsun' dediler. Yüksek faizle biz kazanalım dediler."" Dedi.
 
"KUTUPLAŞMALAR DENİYOR YA"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görev aldığı hükümetlerin bu kısır döngüyü kırmanın mücadelesi içinde olduğunu belirterek, "Biz o zaman göreve gelirken 'herkes kazanacak' dedik. Bizim en önemli hedefimiz Türkiye'nin adaletle birlikte kalkınması oldu" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
"Türkiye'de ötelenmiş, itilmiş, az öncede 'kutuplaşmalar deniyor ya' hatta unutulmuş kesimler vardı.  Hepsinin elinde tutmanın gayreti içinde olduk. Unutulmuş, ihmal edilmiş bölgeler vardı. 780 bin km karelik vatan topraklarının tamamının inşa ve ihyası bizim en önemli hedefimiz oldu, 77 milyonluk milletimiz bizim hedefimiz oldu ve her birine ulaşmanın çabası içinde olduk. Bırakınız köyleri, şehirlere bile hizmet gitmezken biz köylere kadar, mezralara kadar hizmet götüren bir anlayışı hakim kıldık."
 
"MODERNLEŞME ÇOK DAHA SÜRATLEN GERÇEKLEŞECEKTİR"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde mezralara köylere ulaşan bir başbakan olduğunu ifade ederek, "Eğer büyükşehir reformunu yaptıysak, bu yapmamızın sebebi ilçelerinde daha ideal noktaya gelmesi.  Şimdi, 30 büyükşehirle birlikte Türkiye'nin yüzde 75'ine ulaşacak olan Türkiye'de modernleşme çok daha süratlen gerçekleşecektir" diye konuştu.
 
"BURALARDA YETER Kİ YATIRIM YAPALIM"
 
Çiftçinin, esnafın üzerinde çok büyük faiz yükü olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Sanayiciyi ağır yüklerden kurtarırken, işçiyi memuru da unutmadık. İşsiz yoksul kesimi de sosyal politikalarımızı da destekledik. Türkiye'de 6 teşvik bölgesi var. TÜSİAD Başkanı Dinçer ile de konuştum. Özellikle 6. bölge, 5. 4. Bölgelerde sizlerin sanayi Yatırımlarını bekleri dedim. Sanayide ilerlemeyi devlet olarak biz yapamayacağız. Bu konuda bu sizin adımınız olacak. Ama bize düşen ön açmaktır. Zaten şu anda bu yol açılmıştır. Buralarda yeter ki yatırım yapalım. Bu bölgelere yapılacak yatırımlar ciddi sıçramayı beraberinde getirecektir. Maliyet girdiler çok çok düşük olacaktır desteklerle birlikte oluşturduğumuz zemin sanayimizde farklı gelişmelere fırsat verecektir."