Ergenekon sanığından polislere suçlama

 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının öğleden sonraki bölümünde tutuklu sanık Durmuş Ali Özoğlu savunmasını yaptı. Özoğlu, mütalaada, "Cebir ve şiddet kullanarak hükümetin görevini kısmen ya da tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" suçlamasıyla müebbet hapis cezası istendiğini söyledi. Bu eylemi nerede yaptığını ve delillerinin ne olduğunu soran Özoğlu, "Bu mütalaa, ‘ben yaptım oldu’ mütalaasıdır." ifadesini kullandı.

 

Esas hakkındaki mütalaada, kendisiyle alakalı aramalarda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait devlet sırrı niteliğinde belgelerin ele geçirildiği yönünde ifadelerin bulunduğunu belirten Özoğlu, bu iddiaların gerçek olmadığını öne sürde. Özoğlu, savcıların mütalaayı özensiz hazırladıklarını iddia etti. TSK’dan kendilerine ait kayıp belge bulunup bulunmadığının sorulmasını isteyen Özoğlu, "Şayet silahlı kuvvetler 'Bu belgeler benimdir. Kayboldu.' derse ben kabul edeceğim. O belgeler bana aittir diyeceğim. Ben o belgeleri ortada sahipsiz bırakmayacağım.” şeklinde konuştu.

 

Cumhuriyet gazetesinin, 7 Ekim 2009 tarihli sayısında yayınlanan bir habere ilişkin fotoğrafı gösteren Özoğlu, bahsettiği resmin Ergenekon davasına bakan hakim, savcı ve soruşturma sürecinde görev alan polislerin birlikte yaptıkları iftar yemeğine ait olduğunu söyledi. Özoğlu, "O yemeğin parası benim 5 buçuk yıllık hapis hayatımla ödendi. Ben, tutuklu yattığım bu sürenin bedelini o polislerden tahsil edeceğim. Bunun bedelini onlardan alacağım. O polislerin gırtlağına dizmezsem adam değilim." dedi.

 

Öğleden önce Bedirhan Şinal'in savunması alınan Ergenekon davasının öğleden sonraki oturumunda ise Özoğlu'nun ardından Mahmut Öztürk, Zeki Yurdakul Çağman, Erkan Ayyıldız ve Rafet Arslan da savunmasını tamamladı. Öztürk, Çağman ve Arslan da haklarında iddia edilen suçlamaları kabul etmediklerini söylediler.

 

Duruşma sonunda, tutuklu sanıklar Durmuş Ali Özoğlu ve Bedirhan Şinal'in savunma esnası sırasında kullandıkları savcılar ve mahkeme heyeti hakkında kullandıkları ifadeler nedeniyle haklarında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Duruşma, 29 Nisan 2013 tarihine ertelendi.