Eski emniyet müdürü FETÖ'cü olmadığını savundu: ''Çapkınım hovardayım''

ESKİŞEHİR'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan emekli 1'inci sınıf emniyet müdürleri Mustafa Özefe ile Mustafa Ormancı'nın yargılanmasına başlandı. Mustafa Ormancı, "Alkol alırım ve biraz çapkın bir kişiydim.

Eski emniyet müdürü FETÖcü olmadığını savundu: Çapkınım hovardayım
21 Şubat 2017 Salı 14:40 tarihinde eklendi.
ESKİŞEHİR'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan emekli 1'inci sınıf emniyet müdürleri Mustafa Özefe ile Mustafa Ormancı'nın yargılanmasına başlandı. Mustafa Ormancı, "Alkol alırım ve biraz çapkın bir kişiydim. Benim bunlara yakın olduğumu biri çıkıp kanıtlasın cezaevinde kendimi öldürürüm" dedi.
 
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nde müdür yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra 1'inci sınıf emniyet müdürü rütbesiyle emekliye ayrılan Mustafa Özefe ile Mustafa Ormancı, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınıp 5 Eylül 2016 tarihinde çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. FETÖ/PDY üyesi olmakla suçlanan ve haklarında 10'ar yıla kadar hapis istemiyle Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Mustafa Özefe ile Mustafa Ormancı'nın yargılanmasına başlanıldı.
 
"ALLAH ONLARIN BELASINI VERSİN"
 
Tutuklu sanıklar Özefe ve Ormancı suçlamaları kabul etmedi. Sanıklardan Mustafa Özefe 31 yıl polislik mesleğini sürdürdüğünü ve emekli olduğunu belirterek şunları söyledi:
 
"Bu zamana kadar devletin bekası için suçlularla mücadele ettim. Şu anda yargılandığım adliyeye birçok suçlu getirdim. FETÖ şüphelisi olarak yargılanıyor olmaktan hicap duyuyorum. Kesinlikle terör örgütü üyesi değilim. Böyle bir yapılanma içerisinde asla bulunmadım. Demokrasiye bağlı bir insanım. Ben ve ailem o gece yaşanılan olaylardan üzüntü duyduk. Elim olayın tekrar yaşanmamasını umuyorum. Milli iradeyi kimse bozamaz. Girişimi yapan zihniyet ile hiçbir alakam yoktur. FETÖ üyeliğini asla kabul etmiyorum. Darbecilerden ben de şikayetçiyim. Beni de mağdur ettiler. Allah onların belasını versin. İddianamenin neresinde silahlı terör örgütüne üye olduğum ve hangi eylem içerisinde olduğum konusunda delil vardır? Dosyada hiçbir somut delil bulunmamaktadır. Hakkımda Bylock çıktısı vardır. 26 Ağustos 2016 tarihinde program üzerinden yapılan sorgulama üzerine 'ByLock' kullandığım iddia edilmiştir. Başka pozisyonlarda aynı dosyada olan kişiler tutuksuz yargılanmıştır. 6 aydır tutukluyum. Ben 'ByLock' kullanmadım. Belirtilen numara benim adıma kayıtlıdır. Eşim kullanır, zaman zaman ben kullanırım. Biri ilköğretim diğeri lise de okuyanla birlikte 4 çocuğum var. Emekli maaşım yarıya indirilmiştir. Çalışıp aileme yardım etmem gerek. 6 aydır tutukluyum. 7 yaşındaki kızım ilk karnesini aldı ve karnesini göstermeye cezaevine getirdi. Bana neden karne almaya gelmediğimi sordu. Lisede okuyan kızımın ilik yetmezliği hastalığı vardır. Bundan dolayı yanında olmam gerek. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliyemi istiyorum."
 
"ALKOL ALIRIM VE BİRAZ ÇAPKIN BİR KİŞİYDİM"
 
Kendisini daha önceden kalp ameliyatı geçirdiği ve ayrıca şeker hastası olduğunu belirten diğer tutuklu sanık Mustafa Ormancı da suçsuz olduğunu savundu. Tahliyesini isteyen Ormancı şöyle konuştu:
 
"Vatan haini gibi gösterilerek karşınıza çıkartılmaktan üzüntü duyuyorum. Örgüte yakın olsaydım emniyet müdürü olurdum. Vazifemi yaptığım sürece önderim Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. İlkokulu bitirmiş bir şarlatanın emrine uyacak bir kişi olmadım. Devleti yönetenlerin bir ara methiyeler düzdüğü vatan haini olan adını bile ağzıma almak istemediğim o örgütün içinde olmadım. O alçak ve şerefsizlere yakın olsaydım emniyet müdürü olurdum. Onlara yakın olsaydım kızağa çekilmezdim. Onlara yakın olsaydım polis okulu ve polis akademisi sınavlarına giren oğlum sınavları kazanırdı. Alkol alırım ve biraz çapkın bir kişiydim. Benim bu yönümü Eskişehir'de görev yapanlar bilir. Dinine bağlı ancak dini vazifelerimi yerine getirmeyen birisiyim. Benim bunlara yakın olduğumu biri çıkıp kanıtlasın cezaevinde kendimi öldürürüm. Verdiğiniz ceza umurumda olmaz. Eşim dini vecibelerini yerine getiren bir kadın ben onu başka kadınlarla aldattım, içki içtim. Eşim cezaevine geldi. Bana bu senin son şansın tövbe et dedi. Ben tövbe ettim. Bana bu alçak suçu layık görenleri Allah'a havale ediyorum. Telefona bir-kaç program indirdim. Bu programlarla kadınlarla tanışıyordum ve konuşuyordum. ByLock programını kullanmadım. Bilseydim o programı da indirir ve kadınlarla tanışmak için kullanırdım. Kullansam açıklıkla söylerim. Bank Asya ile hiç bir hesabım yok. Oğlum Bosna Hersek'te üniversite okudu. Orada okula giderken, yatay geçişle Turgut Özal Üniversitesi'ne geçti. Oğlum Bank Asya'dan hesap açtı. Oraya para yatırdık. Benim Bank Asya'ya açılmış bir hesabım yok. Ülkenin hakkını ona, buna peşkeş çekenler ortalıkta dolaşırken ben onlara yaklaşmayın diyen biri olarak cezaevinde ölümü bekliyorum."
 
Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkeme heyeti, resmi kurumlara yazılan yazıların beklenmesi için duruşmayı 9 Mayıs'a ertelerken 2 sanığın tahliye taleplerini kabul etmeyerek tutukluluk hallerini devamına karar verdi.
 
 
Kemal ATLAN/ESKİŞEHİR, (DHA)