Esrarengiz gezegen Merkür

Güneş Sistemi’nde merkeze en yakın gezegeni olan Merkür’ün yüzeyinde bugüne kadar yapılan en kapsamlı araştırmalar, gezegenin sistemdeki kardeşlerine kıyasla çok farklı olduğunu ortaya koydu.

Esrarengiz gezegen Merkür
18 Haziran 2011 Cumartesi 11:06 tarihinde eklendi, 1.828 kez okundu.

 

ABD Havacılık ve Uzay Dairesi’nin bir yıl sürecek görev için Merkür’ün yörüngesine gönderdiği Messenger uzay aracının, misyonunun üçüncü ayında elde edilen veriler, gezegenle ilgili hiç bilinmeyen bazı gerçekleri ortaya koydu.
 
Merkür’ün nasıl oluştuğunu ve son 4 milyar yılda başından neler geçtiğini anlamaya çalışan Messenger, aynı zamanda gezegenin orantısız bir manyetik alana sahip olduğunu ve manyetosferinde elektron akımlarının yaşandığını tespit etti.
 
Washington merkezli Carneige Enstitüsü’nden Sean Solomon, “Sanki yeni bir gezegen keşfetmiş gibiyiz” derken, yanardağların Merkür’ün bugünkü şeklini kazanmasında büyük rol oynadığını belirtti.
 
Gezegenin yüzeyinde tahmin edildiğinden çok daha fazla sülfür olduğunu ifade eden Solomon, Merkür’ün coğrafi yapısının Venüs, Dünya ve Mars’tan çok farklı olabileceğine dikkat çekti.
 
BİLİM İNSANLARI ŞAŞKIN
Ancak, Güneş Sistemi’nin en sıcak bölgesinde bulunan Merkür’ün, kükürt gibi hafif metallerin oluşması için doğru sıcaklıklara sahip olmadığı düşünülüyordu.
 
Solomon, “Bu tür elementler uzayın bilinmeyen köşelerinde kaybolmuş durumda. Merkür’de kükürt keşfetmemiz, gezegenin yüzeyinden kükürt gazlarının çıktığına işaret ediyor” dedi.
 
Messenger’ın çektiği görüntüler ise bir zamanlar lavların dümdüz ettiği antik bir ovayı ortaya çıkardı. Söz konusu alan, 400 milyon kilometre karelik bir bölgeye yayılıyor.
 
Öte yandan, Merkür’ün manyetik alanının kuzey kutup bölgesinde güneye kıyasla daha güçlü olduğu anlaşıldı. Bilim insanları henüz bu durumun sırrını çözebilmiş değil.
 
Merkür, ilk olarak NASA’nın Mariner 10 aracıyla 1974 yılında gözlemlenmişti.