Fenerbahçe'de kongre zamanı

YILDIRIM, EKŞİOĞLU VE MOSTUROĞLU'NUN ŞÖHRETİ KÖTÜYE KULLANMADIKLARI OYBİRLİĞİ İLE KABUL EDİLDİ

 

AZİZ YILDIRIM'I DUYGULANDIRAN ANLAR

 

İstanbul Anadolu 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/369 esas sayılı dosyası tahtında Recep Özcan tarafından açılan davada mahkeme 24.06.2013 tarihli ARA KARARI ile Başkan Sn. Aziz Yıldırım Ve Yönetim Kurulu Üyeleri Sn.İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Mehmet Şekip Mosturoğlu'nun "KÖTÜ ŞÖHRET SAHİBİ" olup olmadıkları yönünde araştırılması gereken bir hukuki delil ve belirsizlik oluştuğundan bahisle araştırma süresince bu kişilerin kulüp üyelikleri sebebiyle bulundukları görevlerinden uzaklaştırılmalarına karar verilmiş bilahare aynı mahkeme bu kararın Fenerbahçe Spor Kulübü Tüzüğünün 6 ve 16. maddeleri kapsamında değerlendirilmek üzere en kısa sürede olağanüstü genel kurula gidilmesi kaydıyla kaldırılmış olup, anılan mahkeme kararlarına uygun şekilde adı geçen üyelerin üyelik durumlarının görüşülmesi ve değerlendirilmesine hükmetmişti.

 

Fenerbahçe Kongresinde bu durum gündem maddesine alındı ve üyelerin oyuna sunuldu. Yıldırım, Ekşioğlu ve Mosturoğlu'nun şöhreti kötüye kullanmadıkları oylandı.

Bugüne kadar Fenerbahçe tarihinde hiç görülmemiş bu durumun sonucunda 3 isimin de kötü şöhret sahibi olmadıkları oy birliği ile kabul edildi.

 

İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu'nun kürsüye çıkıp konuşmaları sırasında Aziz Yıldırım'ın duygulandığı görüldü.
 

Bu arada "kötü şöhret" oylamasında diğer başkan adayları da ve Mehmet Ali Aydınlar tarafında olan üyeler de Yıldırım, Ekşioğlu ve Mosturoğlu'nun şöhreti kötüye kullanmadıklarına dair olumlu bildiride bulanarak oy birliğine katıldılar.
 

Ancak bu sırada Aziz Yıldırım ve yönetimi destekleyenler ile yönetime muhalif grup taraftarları arasında sataşmalar yaşandı. Kötü şöhret oylaması sırasında salonun hemen hemen tamamı olumlu bir şekilde el kaldırıp oylarken, muhalefet kanadına seslenen üyelerin "hadi kaldırsanıza" şeklindeki sözleri bir anda gerginlik yarattı. 
 

Oylamanın ardından salon, "Her zaman her yerde en büyük Fener" şeklindeki sloganlarla inledi.

 

FENERBAHÇE'NİN BORCU 463 MİLYON LİRA OLARAK AÇIKLANDI

 

Fenerbahçe'nin olağanüstü seçimli genel kurulunda sarı-lacivertli kulübün borcunun 463 milyon lira olduğu açıklandı.

 

Abaşkan Tahir Perek, denetim kurulu raporunun okunmasının ardından kürsüye gelerek, kulübün borçlarıyla ilgili açıklamalar yaptı.

 

Fenerbahçe'nin borcunun 800 milyon lira olarak göründüğünü, ancak Fenerbahçe Kulübü Derneği'nin borcunun 165 milyon lira, Fenerbahçe Futbol AŞ'nin ise 397 milyon lira olmak üzere toplam kulübün borcunun 562 milyon lira olduğunu kaydeden Tahir Perek, "Şu anda 100 milyon civarında hazır varlıklar var. Kulübün gerçek borcu 463 milyon liradır" diye konuştu.

 

Perek, uzun vadeli borçlardaki yaklaşık 340 milyon bedelin borçla alakası olmadığını ileri sürerek, "Migros tribün, Ülker de Arena yapmış, bunları bize fatura ediyor. Bu para ödenecek değildir. Nasıl kapanacak. Migros tribünü Migros'a ve Arena'yı da Ülker'e kiralamış durumdayız. Kira gelirlerini bu borçlardan tenzil ediliyor" diye konuştu.

Kulübün, Fenerbahçe Futbol AŞ'ye borcunun 204 milyon lira olduğunu aktaran Perek, bu borcun karşılığında değeri yaklaşık 300 milyon lira olan Fenerium'un hisselerini devretmeyi düşündüklerini ifade etti.

 

FENERBAHÇE KONGRE ÜYELERİ GENEL KURULA HİTAP ETTİ

 

Fenerbahçe Kulübü'nün eski başkanı Ali Şen, seçimli olağanüstü genel kurulun birlik ve beraberlik ortamı içinde başladığını ifade ederek, "Bu beraberlik olduğu müddetçe bizi hiçbir güç hiçbir zaman yıkamaz" dedi.

Ülker Sports Arena'da gerçekleştirilen genel kurulda, yönetim kurulu faaliyet raporunun görüşülmesi bölümünde ilk sözü alan Ali Şen, Kongre Divan Başkanı Vefa Küçük ve Aziz Yıldırım'ın elini sıktı. Şen'in Yıldırım ile bir araya geldiği sırada ikiliyi üyeler alkışladı. Fenerbahçe kongresinin ülke gündeminde ilk sıralarda yer aldığını ve bundan gurur duyduğunu ifade eden Şen, birlik ve beraberliğe yönelik bir konuşma yaparak, şu ifadeleri kullandı: "Bu kulübü ilk başkanımız Ziya Songülen'den Aziz Yıldırım'a kadar olan bütün başkanlar, yöneticiler, kulüp için emek sarfedenler, kulübü önemli bir noktaya getirdiler. Ne mutlu ki böyle bir birliğe ve beraberliğe sahibiz. Allah bu beraberliği birliği bozmasın. Bu beraberlik olduğu müddetçe bizi hiçbir güç, hiç kimse, hiçbir zaman yıkamaz. Bundan gurur duyuyorum."

 

Geçmişte kongre divan başkanının kim olacağının genel kurullardan iki gün evvel konuşulmaya başlandığını ve bunun kavgasının yapıldığını hatırlatan

Şen, bugün başkan adaylarının bir kişi üzerinde (Vefa Küçük) anlaşmasının, kulübün birlik ve beraberlik içinde devam ettiğini gösterdiğini söyledi.

 

Prof. Dr. Haluk Burcuoğlu'nun, 3 Temmuz sürecinden başkan ve yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulmasına katılmadığını ifade ettiği konuşmasını, salonda bulunan üyelerin büyük bölümü ayakta alkışladı. Yönetim kurulunun ve başkanın eleştirilmesine itiraz etmediğini ancak bir konuda yüreğinin sızladığını ifade eden Burcuoğlu, "3 Temmuz sürecinden başkanı ve yönetim kurulu üyelerini sorumlu tutmaya kesinlikle katılmıyorum" dedi.

 

3 Temmuz sürecinde tüm camianın dik durarak kulübü ayakta tuttuğunu belirten Burcuoğlu, "İçeride sayın başkan ve bazı yöneticiler, çok değerli Fenerbahçeliler, dışarıdaki yöneticiler ve aslanlar gibi teknik direktör Aykut Kocaman bu kulübü dimdik ayakta tutmuşlardır. Bugün Fenerbahçe hala en büyük ise o dimdik duruşun eseridir, bunu unutmayalım. Başka hangi kulübün başına böyle bir senaryo gelseydi hiçbir şekilde bu kadar dik duramazdı" şeklinde konuştu.

 

Genel kurul üyesi Faik İçmeli, Fenerbahçe'nin bir değişime ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bunu kabullenmek zorundayız. İş hayatındaki başarısı ve değişime katkısıyla bu Mehmet Ali Aydınlar olacaktır" diye konuştu. Bu arada, kongre üyesi Kemal Açıkgöz'e, kulübün otoparkı ve oyun salonuyla ilgili talepler konusunda konuşmaya başladıktan kısa bir süre sonra üyeler, konuşmasını sonlandırması için tepki gösterdi.

 

Fenerbahçe'nin 23-24 Mayıs 2009'da yapılan olağan genel kurulunda başkan adayı olup 66 oy alan kongre üyesi Funda Sibel Pala, Fenerbahçe'nin yaşadığı zor durumların sorumlusu olarak gördüğü Mehmet Ali Aydınlar'ı başkan olarak görmediğini ifade etti.

 

Sözlerini Mehmet Ali Aydınlar'a yönelten Sibel Pala,şunları kaydetti:
 

"Eğer masum ve iyi bir Fenerbahçeliysen, Fenerbahçe'yi Avrupa'da ve Türkiye'de zor duruma sokan 1. etik kurulu raporunu neden hazırlattın? Baskılara boyun eğdin. Eğer baskılara boyun eğdiysen, Fenerbahçe makamı her gün yeni bir savaş makamıdır. Biz 3 yıldır neden sokaklarda bağırıyoruz? Kendimizi kendimiz yöneteceğiz diye bağırıyoruz. Ben yarın oyumu sadece Aziz Yıldırım'a vermeyeceğim. Ben yarın oyumu bana 3 Temmuz'dan bu yana bu acıyı yaşatanların yüzüne tokat atmak için vereceğim. Bu kürsüye de 'korkmuyorum' demek için