"Fezlekeler üzerinde oynama yapıldı"

Cumhuriyet Halk Parti (CHP) Konya Milletvekili Atilla Kart, Adalet Bakanı’nın fezlekeler üzerinde oynama yaptığını söyledi.

Fezlekeler üzerinde oynama yapıldı
05 Şubat 2014 Çarşamba 18:04 tarihinde eklendi.

Kart ayrıca, “TİB bugün Türkiye’de ortam dinlemeleri, yasa dışı dinlemeler, soruşturmanın gizliliğinin ihlali gibi toplumsal barışımızı ve demokrasimizi tehdit eden pek çok uygulamanın sorumlusu ve müsebbibi konumundadır. Bu konudaki uygulamaların çoğunun alt yapısı TİB üzerinden gerçekleştirilmiştir.” dedi.

Kart Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında fezlekeler konusuna değindi. Fezlekelerde bir eksiklik olması halinde Cumhuriyet Savcılığı’na iade edilmesi gerektiğini ama böyle bir eksiğin olmadığının anlaşıldığını belirten Kart, “O zaman ne yapmak gerekiyor, bu fezlekeyi gün geçirmeden Başbakanlığa ve TBMM’ye ulaştırmak gerekiyor.

Aradan herhalde 40 gün geçti. Bunun anlamı şudur. 40 günden bu yana o fezlekeler üzerinde Adalet Bakanı oynama yapıyor, tahrifat yapıyor. Bunun anlamı budur. Nasıl tahrifat yapıyor kendince görev suçu kişisel suç ayrımı yaparak dosya içeriğine yönelik tahrifat yapıyor Adalet Bakanı. Bu kadar açık olan bir gerçekle karşı karşıyayız.

Böyle bir cüret içinde olan Adalet Bakanı ile karşı karşıyayız. O fezlekeler TBMM Başkanlığı’na gelecektir, gelmelidir bir iki gün içinde. Meclis başkanlığı ne yapacak o fezlekeleri karma komisyona ulaştıracak. Karma komisyon olarak bizler o fezlekede ileri sürülen o suçlamaların hangisi görev suçu, hangisi kişisel suç bunların ayırımını yapmak bizim görevimizdir.

Bizim sorumluluğumuzdur. Meclisin sorumluluğudur. Karma komisyonun sorumluluğudur. Bu ayrımı yaparak biz kimi dosyalar yönünden yasama dokunulmazlığı kurumunun işletilmesini önereceğiz, kimi suçlamalar yönünden ise meclis soruşturması prosedürü devreye girecek. Ama neyi görüyoruz burada Adalet Bakanı’nın 40 günden bu yana, o dosyalar üzerinde tahrifat yaptığını, o dosyaların içeriklerine müdahale ettiğini görüyoruz.” dedi.

TBMM Başkanı’nı bir kez daha göreve davet etiklerini hatırlatan Kart, “Bu fezlekelerin meclis başkanlığına intikal etmesi noktasında TBMM başkanını göreve davet ediyoruz çünkü Adalet Bakanı, yürütme organı, karma komisyonun meclisin görevine müdahale ediyor.

Böyle bir müdahaleye TBMM Başkanı seyirci kalamaz, kalmamalıdır. Doğrudan bir müdahale söz konusu. Meclis Başkanını bir kez daha göreve davet ediyoruz ve Adalet Bakanı’na diyoruz ki sen o fezlekelerin altında kaldın. Artık bu fotoğraf çok net olarak ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

“TİB, TÜRKİYE’DE ORTAM DİNLEMESİNİN MÜSEBBİBİ KONUMUNDADIR”

Adalet Bakanlığı’nın hükümet bağlantılı suç ilişkileri ya da nüfus suistimalleri konusunda hem ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına hem de HSYK’ya kanunsuz emir yolu ile talimatlarda bulunduğunu ve bunun kabul edilmez bir durum olduğunu ifade ettiklerini dile getiren Kart, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ana muhalefet partisine mensup bir milletvekili olarak yolsuzluk ve hukuksuzluklarla mücadele konusunda ilkeli tavrımızı bundan böylede sürdüreceğimizi öncelikle ifade ediyorum. İktidar dahil olmak üzere hiçbir grupla organik bir ilişki içine girmeden yerimizde mevcut olan ya da kamuoyuna malum olan tüm dosyalar yönünden maddi gerçeğe ulaşılması fail ve sorumlularının ortaya çıkarılması için başvurularımızı bundan böyle de sürdüreceğiz.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısının, TİB Başkanı olarak TİB’in kurucu başkanı olarak 2005-2006’lı yıllardan itibaren yasadışı dinlemeler, temel hak ve özgürlüklerin tehdit altına alınması süreçlerinde hükümetin kanunsuz emir ve talimatlarını uyguladığına dair ciddi dönemler, ciddi bulgular söz konusudur. TİB bugün Türkiye’de ortam dinlemeleri, yasa dışı dinlemeler, soruşturmanın gizliliğinin ihlali gibi toplumsal barışımızı ve demokrasimizi tehdit eden pek çok uygulamanın sorumlusu ve müsebbibi konumundadır.

Bu konudaki uygulamaların çoğunun alt yapısı TİB üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bu sebeple Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’na yani TİB’in kurucu başkanına siyasi iktidarların gelip geçici olduğunu, esas olanın demokrasi, temel hak ve özgürlükler, insan hakları, adalet, hak, hukuk ve toplumsal barış olduğunu hatırlatıyor, görevini cumhuriyetin kazanımları doğrultusunda, kanunsuz emir ve talimatlara tabi olmadan, yurttaşlarımız arasında ayrımcılık yapmadan yerine getirmesi gereğini bir kez daha ifade ediyor ve uyarıda bulunuyor, bu çerçevede göreve davet ediyoruz.”


CİHAN