Gazeteciden ''Yandaşız ama'' isyanı

8 Şubat 2015'te yayın hayatına başlayan günlük Diriliş Postası gazetesinde bugün dikkat çeken bir yazı yayınlandı.

Gazeteciden Yandaşız ama isyanı
02 Eylül 2015 Çarşamba 11:45 tarihinde eklendi.
8 Şubat 2015'te yayın hayatına başlayan günlük Diriliş Postası gazetesinde bugün dikkat çeken bir yazı yayınlandı. Genel Yayın Yönetmeni Hakan Albayrak imzasıyla çıkan ''AK Partili kamuoyuna duyuru. Diriliş Postası, Hür Yandaşlığın Kalesi'' başlığıyla çıkan yazıda ''Arada bir ‘çatlak ses’ çıkardığımız için camiamızın bazı unsurları tarafından fena halde boykot ediliyoruz'' iddiasına yer verildi ve gazeteye verilecek reklamların engelendiği öne sürüldü.
 
Bir dönem Star Gazetesi'nde yazan Hakan Albayrak'ın Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı ve hükümete yakınlığıyla bilinen gazete, daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'ye yönelik bazı küçük eleştirileriyle de gündeme gelmişti.
 
Mart ayında Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi’nin "AK Parti’nin büyüsü bozuluyor" yazısının ardından Diriliş Postası’nın Genel Yayın Yönetmeni Hakan Albayrak’tan da benzer bir çıkış gelmişti.
 
Diriliş Postası’nın Mart tarihli bir sayısında “Erdoğan'dan istirham ediyoruz…” başlığıyla şu satırlar yayınlanmıştı:
 
“Recep Tayyip Erdoğan umut demektir, iyimserlik demektir, coşku demektir, dinamizm demektir, müspet enerji demektir. Öyleydi ve öyle olmalıdır. Ne yazık ki son zamanlarda sık sık şikâyetçilikleriyle, kırgınlıklarıyla, memnuniyetsizlikleriyle gündeme gelerek birçok seveninin üzerine şevk kırıcı bir tesirde bulunuyor. Ya Merkez Bankası Başkanı'ndan şikâyet eden veya Hakan Fidan'a kırgınlığını ifade eden yahut hükümetin İmralı siyasetini eleştiren memnuniyetsiz Erdoğan resmi güzel değil. 'Hizmet içi' şikâyetlerin, kırgınlıkların, olumlu bulmayışların kamuoyuna yansıtılmamasını istirham ediyoruz.”
 
ERDOĞAN'I MUHALEFET LİDERİ GİBİ DAVRANMAKLA ELEŞTİRMİŞTİ
 
Albayrak yine "Böyle Yapma Reis, Allah Aşkına" başlıklı yazısında da Cumhurbaşkanı'nı muhalefet lideri gibi davranmakla eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı:
 
''Reis’in ana muhalefet gibi hareket etmesini, hele seçim sürecinde hükümeti ve AK Parti’yi zafiyet içindeymiş gibi göstermesini istemiyoruz!
 
Merkez Bankası meselesi nasıl tatlıya bağlandıysa diğer meseleler de tatlıya bağlansın. Bağlanamıyorsa, Hakan Fidan’ın MİT’e dönmesi gibi herkes eski yerine dönsün; Abdullah Gül yeniden Cumhurbaşkanı, RECEP TAYYİP ERDOĞAN yeniden Başbakan, Ahmet Davutoğlu yeniden Dışişleri Bakanı olsun! Başkanlık Sistemi gelene kadar eskisi gibi olsun her şey.
 
Tam olarak ne istiyor? Seçime iki buçuk ay kala hükümeti ve dolayısıyla AK Parti’yi alenen tenkit ederek neyi murat ediyor? Perspektifi ne?
 
Başkanlık Sistemi’ni getirecek Anayasa değişikliğini yapabilmesi için AK Parti’nin bu seçimlerden fevkalade güçlü, her zamankinden daha güçlü çıkması gerekirken, bunun aksine hizmet etmenin mantığı ne?''
 
ERDOĞAN'A 'MAKAM ARACI ÜZERİNDEN MARKA VURGUSU YAPIYOR' ELEŞTİRİSİ
 
Mayıs ayında da gazetenin "Lafı Uzatmayalım" bölümünde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e hediye ettiği makam aracı üzerinden Mercedes markası vurgusunu yaptığı ileri sürülmüştü.
 
DİKKAT ÇEKEN İLAN: AK PARTİLİ KAMUOYUNA DUYURU
 
Bu çıkışlarla gündeme gelen gazetede bugün çıkan bir yazı ise son derece dikkat çekici. Hakan Albayrak imzalı yazıda AK Parti kamuoyuna sesleniliyor ve reklamlarımız engelleniyor vurgusu yapılıyor.
 
İşte bugünkü yazı:
 
''AK PARTİLİ KAMUOYUNA DUYURU
 
DİRİLİŞ POSTASI
 
HÜR YANDAŞLIĞIN KALESİ
 
Muhterem Kardeşler, Gönüldaşlar, Yoldaşlar!
 
Açık konuşalım:
 
Arada bir ‘çatlak ses’ çıkardığımız için camiamızın bazı unsurları tarafından fena halde boykot ediliyoruz.
 
Reklam boykotu mesela.
 
“Bunlara reklam verilmeyecek!” değil sadece; bizim reklamlarımızın yayınlanmasını engelleyecek kadar abarttılar işi.
 
Parayla reklam verdiğimiz popüler bir internet haber sitesine falanca nüfuzlu kardeşimizden bir “Höt!” telefonu geliyor, adamların ödü kopuyor, bir daha reklamımızı yayınlamıyorlar…
 
Veya, falanca derneğin yöneticileri uhdelerindeki talebe yurtları için her gün 8-10 tane Diriliş Postası almak istiyorlar ve fakat filanca nüfuzlu kardeşimiz “Onlar mimli” deyince siparişler anında iptal ediliyor.
 
Sağda solda, bilhassa daha önemli işleri olmayanların doldurduğu bir kısım devlet ve medya koridorlarında aleyhimizdeki propagandanın bini bir para zaten.
 
İnanmazsınız, “sakıncalı” yazılarımız dünyanın en ciddi antetli dosyalarına konulup aleyhimizde delil olarak saklanıyor.
 
Bunları bir yönüyle çok eğlenceli buluyorum.
 
Öbür yönüyle nasıl bulduğumu söylemek şu an içimden gelmiyor.
 
Bu aralar çok müspet duygular içinde olduğum için, Diriliş Postası’nı boğmaya ahdeden kardeşlerle bir hesaplaşmaya giresim gelmiyor.
 
Belki başka zaman.
 
Şimdilik, sizlerden Diriliş Postası’na sahip çıkmanızı, bir bayide bulamadığınızda muhakkak öbür bayie bakmanızı, abonelikte de bütün o sıkıntılara rağmen sebat etmenizi, dahası Diriliş Postası’na yeni okurlar kazandırmak için uğraşmanızı istirham etmekle yetiniyorum.
 
Bence bu gazete bu camiaya lazım.
 
O kardeşler anlamıyor, ama onlara da lazım.
 
Diriliş Postası tutunursa iyi olur.
 
Tutunmasa da tutunmaz.
 
Gayret bizden, tevfik Allah’tan.
 
Hakan Albayrak
 
Diriliş Postası Genel Yayın Yönetmeni''
 
Hürriyet