Gazi, takma bacağını fırlattı

Bursa'da Akil İnsanlar toplantısında gazi Belçuk Çelik takma bacağını fırlattı.

Gazi, takma bacağını fırlattı
25 Nisan 2013 Perşembe 23:21 tarihinde eklendi, 1.494 kez okundu.

 

Bursa'da Küçük Millet Meclisi adı altındaki diyolog grubunun davetlisi olarak Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Akil İnsanlar Heyeti'nin Marmara Grubu'nda yer alan Levent Korkut, Hayrettin Karaman ve Mustafa Armağan katıldı.

Kentteki 50 sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı toplantıda gergin anlar yaşandı. Toplantıya katılan Türkiye Kamu-Sen üyeleri, akil insanları protesto etmek için salonu terk ederken, katılımcılar arasında da tartışmalar yaşandı. Kuzey Irak'taki vatani görevi sırasında gazi olan Ümit Kaplan'ın konuştuğu sırada, arka sıralardan 'Yavaş konuşun' diye itiraz gelince, bu kez Kaplan'ın yanında oturan ve Güneydoğu'da vatani görevi yaptığı sırada mayına bastığı için iki bacağını kaybeden Gazi Selçuk Çelik, takma bacağını çıkararak, kendilerine itiraz eden katılımcıların üzerine fırlattı.

Bu sırada dengesini kaybeden Çelik, oturduğu sandalyeden düşünce, ayağa kalkmasına diğer katılımcılar yardım etti. Takma bacağı kendisine verilen Selçuk Çelik daha sonra kendisi gibi gazi olan arkadaşı Ümit Kaplan ile birlikte salonu terk etti. 
 
Küçük Millet Meclisi tarafından düzenlenen toplantıda Levent Korkut ve Mustafa Armağan gecikince, ilk sözü Hayrettin Karaman aldı. Çözüm sürecinde halkın istemediği bir şeyi hiç kimsenin yapamayacağını belirten Karaman, "Halkın iradesi önemli. Ortada bir problem var ve bu problem belli. Bu ülkede sebebi ne olursa olsun bir isyan var ve diğer yandan bu isyanı bastırma faaliyeti var.

Bu da 30 yıldır sürüyor ve 30-40 bin cana mal olmuş, 300-500 milyar bu ülkenin servetine mal oldu. Artık silahları bırakalım, siyaset yapalım hareketi başladı. Altını çizdiğimiz nokta şu. Silahlara veda edilsin, bu iş siyasetle çözülsün. Kavgayla değil, diyalogla bu işi çözelim" dedi. 
 
Bu sırada katılımcılar arasında yer alan Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Selçuk Türkoğlu ve üyeler, akil insanların yarın Bursa'da yapacağı toplantıya kendilerinin davet edilmediğini ve bunun bir ayrımcılık olduğunu söyleyerek, durumu alkışlarla protesto ettiler. Tepkilerini sürdüren Türkiye Kamu-Sen üyeleri, 'Bursa akil insanları meydanlara bekliyor. Sizin zihniyetiniz kokuşmuş' diye bağırarak, salondan çıktılar.

Bunun üzerine Karaman, "Ben 80 yaşında bir adamım benimle kavga etmeyin. Diğer konuşmacılar geciktiği için bana yükleniyorsunuz. Bu haksızlık. Ancak sizin söyledikleriniz bizim için önemli. Sizin söylediklerinizi biz kaydediyoruz. Vatandaş diyor ki 'Siz ne verdiniz de bunlar silah bırakıp gidiyor' diyor. Hemen söyleyeyim. Allah'tan korkarım, yalan yere yemin etmem. Vallahi, billahi, tallahi onlara verdikleri herhangi bir şeyi, sizin bilmediğiniz, bizim bildiğimiz herhangi bir şeyi bize bildirmediler. Böyle birşey yok. Biz sizin kadar biliyoruz" diye konuştu. 
 
TAKMA BACAĞINI ATINCA YERE DÜŞTÜ 
 
Toplantının ilerleyen dakikalarında Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu'nun Sekreteri Levenk Korkut da toplantıya katıldı. Bu sırada söz alan ve Güneydoğu'da vatani görevini yaptığı sırada iki bacağını kaybeden Selçuk Çelik, "Bu ülkede bölünme sorunu var. Bu ülkede PKK sorunu var. Bu ülkede Kürt sorunu yok. Bu ülkede Kürtler cumhurbaşkanı, başbakan oldu, işadamı oldu. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok. Niçin bunu sorun yapmaya çalışıyorlar. Ben mayına basarak iki ayağımı verdiysem, bu ülkenin bölünmez bütünlüğü için verdim. Ben iki bacağımı, PKK ile mücadele ederken verdim. Bu ülkede onlara kimse 'dağa çıkın' demedi. Neyin barışı olacak? Bu insanların amacı, ülkeyi bölmek" dedi. 
 
Çelik'in konuşmasının ardından söz alan ve 1990 yılında Kuzey Irak'ta gazi olan Ümit Kaplan'ın, "Ben Kürdüm ve hiçbir zaman sıkıntı yaşamadım. Türk demek, bütün 36 etnik kökeni kucaklamaktır. Benim kırmızı çizgilerim var. Kırmızı çizgilerim aşılırsa, haddimi bildiririm" demesine üzerine arka sıralarda oturan katılımcılardan biri 'biraz yavaş konuşun" diye tekpi gösterdi.

Gazi Selçuk Çelik takma bacağını çıkartarak, arkada oturan ve kendilerine itiraz eden katılımcılara doğru fırlattı. Bu sırada dengesini kaybeden Çelik, oturduğu sandalyeden düşünce, ayağa kalkmasına diğer katılımcılar yardım etti. Takma bacağı kendisine verilen Selçuk Çelik daha sonra kendisi gibi gazi olan arkadaşı Ümit Kaplan ile birlikte salonu terk etti. 
 
BEN TÜRK DEĞİLİM, KÜRT DE DEĞİLİM. BEN ÇİNGENEYİM. NE NAPÇAZ ŞİMDİ? 
 
Katılımcılar arasında bulunan Bursa Romanlar Derneği Başkanı Efkan Özçimen ise bu ülkede herkesin birlikte yaşadığına dikkat çekerek, "Ben Türk değilim, Kürt de değilim. Ben çingeneyim. E napçaz şimdi?" dedi. Çingenelerin çadırda yaşadığını, işe alınmadığına değinen Özçimen, "Biz bugüne kadar hiç birşey demedik. Allah'a havale ettik. Biz Türk'ü, Kürdü, Alevisi, çingenesi hepimiz biriz. Hepimiz din kardeşiyiz. Din hepimizi bağlamalı. Kardeşçe yaşayalım" diye konuştu. 
 
Katılımcıların görüşlerini açıklamasının ardından konuşan Levent Korkut, "Gidenler, görev başında gazi olmuş arkadaşlarımızdı. Benim de babam, Kore Gazisiydi. Travmasının 3-4 yıl sürdüğünü söyledi. Bu açıdan bakıldığında, birbirimizi anlamamız gerekiyor.

Türkiye'de toplumun yaralarını sarabileceksek eğer, çok uzun vadede bunu da hedefliyorsak, her kesimin de neden etkilendiğini, bunları da dikkate almamız gerekir. Bunları dikkate almadan, oluşabilecek bir süreç eksik kalır diye düşünüyorum. Tartışmalar, çatışmalar, siyasi zemine çekebilir. Karşıt, farklı görüşler ortaya atılabilir, ama sonuçta barışa karar verecek olan halktır. Halkın iradesi önemlidir" dedi. 
 
Toplantıya geç katılan Mustafa Armağan ise yaptığı konuşmada millet olarak doğulmadığını, millet olunduğunu belirtti. Armağan, "Biz ayrılmaz bir bütün olduğumuzu, 1918'den beri ifade etmişiz. Bir kriz dönemindeyiz, ama bu krizden sağlam bir şekilde çıkacağız. Buna inanıyorum" diye konuştu.

DHA