Geriye kalan adalet enkazı

Gazeteci Uğur Mumcu 24 Ocak 1993’te, tam 20 yıl önce aracına yerleştirilen bomba patlatılarak öldürülmüştü. Yargılanan kişiler için zaman aşımı süresi 30 yıl iken bugüne kadar hakkında soruşturma açılmamış kişiler için zaman aşımı süresi doldu. Hakkında adli işlem yapılmamış bir kişi “Mumcu’yu öldürdüm” dese bile artık yargılanamayacak. 

 

YEŞİL'İN İFADESİ 

 

Buna karşın Uğur Mumcu’nun yakınları cinayetin arkasındaki örgütün ve derin bağlantıların halen ortaya çıkartılmadığını ifade ediyor. Karanlıkta kalan en önemli konulardan biri; derin devletin kilit isimlerinden ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın cinayetten 2 yıl sonra Ankara Emniyeti’nde alınan ifadesi. Mumcu cinayetiyle ilgili bu ifadenin emniyet arşivinde kaybedildiği iddia edilmişti. Bu ifade bulunsa bile artık yargılamada faydası yok. 

 

DUVAR AYAKTA 

 

Uğur Mumcu’nun eşi Meclis Başkanvekili ve CHP milletvekili Güldal Mumcu ise dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın kendisine “Bir tuğla çekersek duvar yıkılır” dediğini ifade etmişti. Bu duvar 20 yıl boyunca ayakta kaldı. 

 

ANIT OLACAK 

 

Umut Davası’na bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi geçen hafta uğur Mumcu’nun bomba yerleştirilen otomobilinin aileye iadesine karar vermişti. uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu enkazın anıt yapılacağını söyledi. Özge Mumcu “İçinde bir dönem hayatımızı geçirdiğimiz o ‘ enkaz’, faili meçhuller için de bir anıt niteliğinde, ülkenin en görünür yerine dikilmeli” dedi. 

 

BOMBAYI KOYAN YAKALANAMADI 

 

1990’lı yıllarda işlenen Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı cinayetleriyle ilgili 2000’de Umut Davası açılmıştı. Cinayetlerde görev alan Rüştü Aytufan, Necdet Yüksel ve Ferhan Özmen müebbet hapse mahkum edildi. Otomobile bombayı yerleştiren Oğuz Demir ve diğer sanık Selahattin Eş ise yakalanamadı. Tevhid-Selam Kudüs Ordusu örgütüne yönelik davada ise 8 kişiye, 6 yıl ile 12.5 yıl arasında hapis cezası verildi. Sanıkların İran ile ilişkileri ortaya çıktı, ancak Türkiye’deki bağlantıları karanlıkta kaldı.