Gizem'in annesiyle son konuşması

Utoya katliamında yaşamını yitiren 17 yaşındaki Gizem Doğan'ın annesi, kızıyla cep telefonundan son konuşmasını anlattı.

Gizemin annesiyle son konuşması
29 Temmuz 2011 Cuma 12:07 tarihinde eklendi, 1.335 kez okundu.

 

Utoya katliamında yaşamını yitiren 17 yaşındaki Gizem Doğan’ın Heimdal'daki evinde hüzün hakim. Kapılarını Doğan Haber Ajansı'na açan acılı aile taziyeleri kabul ediyor. Kameraya görüntü vermeyen aile duygularını mikrofonlarımıza aktardı.
 
BAŞBAKAN ERDOĞAN TAZİYE'DE BULUNDU
 
Başbakan Erdoğan'ın kendilerini arayarak taziyede bulunduğunu söyleyen anne Güldener Dogan, "Başbakan 20 dakika konuştu. 'Sabırlı olun. Allah'ın gücünü kimse karşı gelemez. Veren de o, alan da o. Sizin için maddi manevi ne gerekiyorsa yapacağım'" dediğini söyledi. Doğan ailesi, kendilerine en büyük yardımın Büyükelçi Hayati Güven tarafından yapıldığını Büyükelçinin uyku bile uyumadan kendilerine koşulsuz yardım ettiğini belirti. Doğan ailesi Türkiye'den kendilerini Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Aileden Sorumlu Bakan, CHP Milletvekili Erdal Aksungur, Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzel gibi çok kişinin arayarak başsağlığı dilediğini belirterek acılarını paylaşan herkese teşekkür ettiklerini söylediler.
 
SON KEZ CUMA GÜNÜ KONUŞTUK
 
Kızının ölümünün kesinleştiğini, adada bulunan cesetler arasında olduğunu Perşembe sabahı evlerini ziyaret eden polisten öğrendiklerini belirten anne Güldener Doğan, kızıyla en son Cuma günü konuştuğunu söyledi. Güldener Doğan "Kızım Salı günü gençlik kampına katılmak üzere Utoya adasına gitti. Giderken çok neşeliydi ve ilk kez kampa katılacağı için sevinçliydi. Hatta 'Pazar günü gelirim konuşuruz. İskoçya’ya gidip güzel bir çadır kampı yapmak istiyorum' dedi. Cuma günü Oslo’da bomba patladığını duyunca hemen kendisini aradım. 'anne ölen var mı' diye sordu. Bilmiyorum kızım daha belli değil, kendine dikkat et, belki yeni bir saldırı olabilecekmiş dedim. O da "anne beni merak etme. Ben kendimi kurtarırım. Her türlü şartta kendimi kurtaracak donanıma sahibim' dedi ve telefonu kapattık. O son konuşmamız oldu. Adadaki katliamı duyunca hemen adaya gittik. Adaya giremedik ama karşısındaki otelde kalırken, Veliaht Prens Haakon ve Prenses Mette Marit, gelip bizi uzun süre teselli ettiler. Ben kızımın hayatta olduğu ümidimi hiç yitirmemiştim. Belki bayıldı, belki saklandı, belki de bir bota bindi içinde bayıldı o bot denize açıldı gibi düşünüyordum. Ama gerçeği öğrenince yıkıldık. Mahvolduk. Allah kimseye evlat acısı vermesin"dedi.
 
"KARINCAYI BİLE İNCİTMEZDİ"
 
Güldener Doğan kızıyla akşamları yürüyüşler yaptıklarını bir karıncayı bile incitmediğini belirterek. "İkiz kardeşlerine 'Sakın yerdeki karıncaya, solucana basmayın. Onları bekleyen aileleri vardır. Anne evde boşuna elektrik yakmayın harcanan elektrik doğaya zarar veriyor' derdi. O çok iyi bir çevreciydi. O çok iyi kalpliydi hatta kendisine iPhone alayım dedim, istemedi. Anne, onu alamayan arkadaşlarım var, görünce üzülürler dedi" şeklinde konuştu.
 
Komşularının bile ilk günlerde Gizem'in öldüğüne inanmadıklarını belirten Güldener Doğan "Konut Derneği Başkanı kızımı çok severdi. Adadaki katliamdan sonra konut derneği bayrağı yarıya indirmek istediğinde komşumuz Reidar Andersen "Hayır onun ölümü kesinleşmeden bayrağı yarıya indirmem demişti. Acılı haberi aldıktan sonra bayrağı yarıya indirdiler" dedi.
 
ASILSIZ HABERLER BİZİ YIKTI
 
Baba Kadir Doğan, medyada, katilin resmi yanında bir başka kızın resminin yer alarak Gizem gibi gösterilmesinin kendilerini çok üzdüğünü belirterek "Kızımın kalbinden aşından vurulmuş gibi haberler yaptılar. Biz kimseye böyle bir şey söylemedik" dedi.
 
"OKULDA DİNİMİZLE İLGİLİ DERS VERİYORDU"
 
Baba Kadir Doğan kızının hayat dolu bir insan olduğunu söyleyerek, "Benim kızım modern, neşeli, yaşamı seven bir kızdı ama kendi kültürü ve dinine de çok bağlıydı. Hatta okulda dinimizle ilgili ders veriyordu. Irkçılar karikatür krizi sırasında bir klozet üzerine peygamberimizin adını yazıp, siyah diş fırçaları resmi yayınlayarak, Müslümanların temizlik bilmediklerini öne sürdükleri zaman onlara karşı çıkmış, gece yarısı cevap yazarak, Avrupalıların temizliği Müslümanlardan öğrendiğini söylemişti. O zaman ona ırkçılara hedef oluyorsun diye kızmıştım. Kızdığıma çok pişmanım. Ölümü de yine bir ırkçının elinden oldu. Kızım Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıyı kınamada ön sırada yer aldı. Kendi parti başkanı Başbakan Stoltenberg’e bile karşı çıkarak, konuyu parlamentoya taşıdı ve orada yaptığı konuşmada, "Siz Filistin konusunda bilgisiz ve taraflı davranıyorsunuz" demişti. Hatta, Greenpeece'e de üye olduğu için Filistin’e gitmek istedi biz göndermedik" dedi.
 
TRONDHEİM’DE DEFNEDİLECEK
 
Ailesi Utoya katliamının kurbanı 17 yaşındaki Gizem için evlerinin bir köşesinde resim ve çiçekler ile aını köşesi hazırladı. Gizem ailesinin yaşadığı Trodheim şehrinde pazartesi günü toprağa verilecek. Gizemin ailesi, kızlarını her gün ziyaret edebilmek için yanlarında istediklerini söylediler. Gizemin anısına evlerinin bulunduğu Heimdal’daki Türk camiinde resmi din görevlisi Abdurrahman Akkuş tarafından dualar okundu.