Gözcüler keşiflerini yaptı, motor çalıştırıldı

Yeni Şafak gazetesinin Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi, bugünkü yazısında Suriye topraklarında oluşturulacak bir 'tampon bölge' için "harekat planının hazır olduğu" ve "gözcülerin gereken keşifleri tamamladığı" iddialarını dile getirdi.

Gözcüler keşiflerini yaptı, motor çalıştırıldı
30 Haziran 2015 Salı 11:25 tarihinde eklendi.
 Türkiye ’nin Suriye’nin kuzeyinde bir ‘tampon bölge’ oluşturmak amacıyla bu ülkeye asker sokacağı yönündeki senaryolar giderek daha yüksek sesle konuşuluyor. Hükümet kaynaklarına yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi de bugünkü yazısında konuya ilişkin Ankara kulislerini ve olası bir ‘harekat planı’na ilişkin bazı ayrıntıları aktardı.
 
Selvi, “Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?” başlıklı yazısında, Türkiye-Suriye sınırının 110 kilometre uzunluğundaki bir bölümünde kurulacak tampon bölge için TSK'nın bir ‘Harekat Planı’ bulunduğunu, bu planın Suriye'yle faaliyetlerden sorumlu olan 2'nci Ordu Komutanlığı'nda yakın zamanda güncellendiğini belirtti. Selvi, tampon bölgenin 10-15 km'lik bir derinlikte olması durumunda burada “4 tugay” konuşlandırılacağını yazdı ve “gözcülerin zaten gereken keşifleri tamamladığı”, “hakim bölgelere tabur ya da bölük seviyesinde, askeri birlik konuşlandırılacağı” gibi bazı askeri detayları da yazdı.
 
Abdülkadir Selvi’nin yazısının bazı bölümleri şöyle:
 
Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
 
Hayır.
 
IŞİD'le savaşa mı giriyoruz?
 
Hayır.
 
Suriye'ye mi giriyoruz.
 
Galiba evet.
 
Peki ne yapacağız?
 
Tampon bölge oluşturacağız.
 
Suriye'de uzunluğu 110 kilometre olan ve IŞİD'in kontrolündeki Cerablus bölgesinde bir tampon bölge kurulması söz konusu. Ayrıntılarını aşağıda paylaşacağım ama tampon bölge için Suriye topraklarına girecek miyiz?
 
Türkiye sınırları içinden bu bölgenin kontrolü sağlanabilse, Suriye topraklarına girilmesi düşünülmüyor. Ama 110 kilometre uzunluğunda 33 kilometre derinliğindeki bir alanın obüs topları ile kontrol altında tutulması pek mümkün gözükmüyor. O nedenle oluşturulacak tampon bölgeye göre asker, sınırın öte tarafına geçerek, “Tabur” ve bölük” seviyesinde birliklerimiz konuşlandıracak.
 
Dünkü MGK toplantısı bu tür kararların alınması açısından tarihi önemi haizdi.
(…)
Kurulacak olan tampon bölgede sadece TSK'nın konuşlandırılması düşünülmüyor. Aynı zamanda tampon bölgenin muhtemel sivil göçlerin karşılanması ve iskanı için de kullanılması planlanıyor. Ayrıca “Eğit-Donat” kapsamında da bu alanın değerlendirilmesi planlanıyor. Biliyorsunuz ABD ile yürüttüğümüz Eğit-Donat faaliyeti kapsamında Kırşehir'deki Jandarma tesislerinde bu eğitim veriliyor.
 
110 kilometre uzunluğundaki tampon bölge için TSK'nın bir Harekat Planı var mı? Harekat Planı var. Daha önce hazırlanan Harekat Planları, hükümetten alınan yazılı direktif üzerine güncellenerek Genelkurmay'dan Kuvvet Komutanlıklarına gönderilmiş. Suriye'yle faaliyetlerden sorumlu olan 2'nci Ordu Komutanlığı'nda Harekat Planları güncellendi. Tabur seviyesine kadar Harekat Planlarının güncellendiği belirtiliyor. Tehdidin büyüklüğün göre silah, harp araç ve gereçleri yenileniyor. Şimdilik ek bir askeri takviye düşünülmüyor. Ama hiçbir planlama ilk baştaki gibi cereyan etmiyor o nedenle asker takviyesi seçeneği açık tutuluyor.
 
Sorun şu? Tampon bölgenin uzunluğu belli. Ama derinliği ne olacak? 5 km'lik bir derinlik olursa 2 tugay, 10-15 km'lik bir derinlik olursa 4 tugay konuşlandırılacak. Ayrıca 110 kilometre boyunca asker tek tek sınıra dizilmeyecek. Gözcüler zaten gereken keşifleri tamamlamış. Buna göre mevki açısından hakim bölgelere tabur ya da bölük seviyesinde, askeri birlik konuşlandırılacak. Bu birliklerin hem gözetleme hem ateş gücü olacak. Menzili 40 kilometreyi bulan Fırtına Obüsleri bizim sınırımızdan içeriyi dövmeyecek, aynı zamanda içeride konuşlandırılıp, tampon bölgenin güvenli olmasını sağlayacak.
 
Güvenli Bölge ilan edildiği takdirde sınıra yerleştireceğimiz ya da Suriye topraklarında konuşlandıracağımız askeri birliklerimiz bölgeyi ateş altında tutacaklar mı? “Bir tehdit olmadan bölge bombalanmayacak. Bir saldırı ya da saldırı ihtimali olursa misliyle cevap verilecek.”
 
Uçağımızın düşürülmesinden sonra Suriye'ye karşı angajman kurallarını ilan etmiştik. Aynı kurallar IŞİD ya da PYD için geçerli olacak mı? “Angajman kuralları Suriye devletine karşıydı. Terör örgütüyle angajman kuralları işlemez” deniliyor.
 
Suriye topraklarında tampon bölge oluşturulması askeri bir karar olmanın yanı sıra diplomatik boyutu da bir o kadar önemli.
 
O nedenle Dışişleri Bakanlığı, Suriye rejimi ile diplomatik ilişkilerini sürdüren İran ve Rusya ile temas halinde. Ayrıca BM Güvenlik Konseyi dönem başkanı sıfatıyla Malezya da bilgilendiriliyor. İran ve Rusya üzerinden, Suriye'ye, “Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda bir sorunumuz yok. Ama askeri varlığımıza müdahale edersen, sana misliyle cevap veririz” denilecek.
 
Burada ABD faktörünü göz ardı etmemek lazım. Bakalım IŞİD'le mücadelenin liderliğini yürüten ABD tampon bölge konusunda sorun çıkaracak mı yoksa anlayış mı gösterecek? Bunu test etmiş olacağız.
Türk askeri sınırın ötesine geçecek mi sorusuna tekrar dönecek olursak, cevap şu: ”Keşke imkan olsa da sınırın öte tarafına geçmesek. Ama şartlara baktığımızda bu pek mümkün gözükmüyor.”

Radikal