Güllüce’den yargının havaalanı kararına tepki

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, mahkemece alınan yeni havaalanı inşaatının durdurulması kararına anlam veremediğini belirtti.

Güllüceden yargının havaalanı kararına tepki
13 Şubat 2014 Perşembe 20:09 tarihinde eklendi.

Güllüce, “E havaalanı yapmayalım. Turistlere ‘siz ülkeye gelmeyin, sizi havaalanında indirme imkânımız yok. Otobüs ya da minibüs kiralayın İngiltere ve İspanya’dan öyle gelin. Biz havaalanımızda yeterince turist alamıyoruz mu’ diyeceğiz.

İç turiste de ‘siz otobüse ya da taşıta binip dönerseniz dönün mü’ diyeceğiz. Havaalanı yapmayacaksınız, ama ‘turist gelsin, her kim olursa olsun uçakla yolculuk etsin’ diyeceğiz. Yani insanlar havaalanının gecikmesinden turistlerin pek gelmemesinden niye sevinç duyar anlamıyorum. ” ifadelerini kullandı.

İdris Güllüce, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Şubat Ayı Meclis Toplantısı’na katıldı. Toplantıda şehirlerin mimarisinin önemli olduğunu vurgulayan Güllüce, “Bir ilin mühendisler odasından ‘İstanbul’da bütün binaları yıkıp yeniden yapın.

Binalar 2 katlı olsun’ önerisi geldi. Bunlar edebiyatçı, romancı sözü. Yani siz, Salacak’ta daire kiralayın ve roman yazın. Her evin bahçe katında kırmızı balıkların yüzdüğü havuzlar, Kasımpatı çiçekleri olsun! Biz, İstanbul’u 2 kata indirdiğimiz takdirde varsayın paranız var, varsayın millet ikna oldu; o halde şehrin sınırları Yozgat’tan başlar. İnsanlar Yozgat’tan Sirkeci’ye gider gelir. Bana Hollanda örneği veriyor, Roterdam örneği veriyor. Ya kardeşim, bana Üsküdar ve Beşiktaş’ı örnek ver. “ dedi.

Güllüce, siyasi irade olarak yatay ve yerel mimariye önem verdiklerini de dile getirdi. İlaveten “Keşke şehirleşme böyle olmayaydı, keşke yoğunluk belli bölgelerde olmayaydı. “ diye dert yandı.

Türkiye’nin deprem hattında olduğuna temas eden İdris Güllüce, binaların ivedilikle yenilenmesi, afetlere dayanıklı kılınması temennisinde bulundu.

Türkiye’nin çevreye duyarlı büyüdüğünü aktaran Çevre ve Şehircilik Bakanı, şöyle devam etti:

“Biz ülkelerin kıyılarına atık atmıyor, deryaları kirletmiyoruz. ÇED raporu ile sanayileşiyoruz. Bizi kimi ülkeler tenkit ediyor. Türkiye bu tenkitleri hak etmiyor. Tenkit eden ülkeler de ÇED raporu almadan, kıyıları kirleterek büyüdü. Bunu da unutmamalıyız. Türkiye’de de bizi yanlış anlayan ve anlatanlar var, çevre adına. Biz, hem çevreyi ve tabiatı hem havayı ve suyu koruyarak hem de kalkınarak büyümeyi temel alıyoruz.

Biz, tek bir ağacın veya karıncanın incinmesinin doğru olmadığını biliyoruz. Yani çevreye en duyarlı milletiz. Havaalanı ile ilgili kopan gürültüyü hepimiz görüyoruz. Her çocuk bilir ki 12 büyüktür 10’dan. 5 yaşında olan çocuk da bilir ki 15 büyüktür 10’dan. Askı süresi 15 gün. Nasıl ’15 gün askıda kalmamıştır’ diye bir karar veriyor mahkeme.

Ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum. 30 Nisan 2013 - 15 Mayıs 2013 tarihlerinde nihai ÇED raporu, 12 iş günü ilan edilmiş, yönetmeliğe göre 12 gün olması gerekirken, 15 normal gün, 12 iş günü askıda kalmıştır. Yargı kararı ’ÇED raporunuz geçersizdir’ diyor. Ben bilemiyorum ne demeliyim.”

Türkiye’ye ülke dışından geliş gidişlerin artacağını anlatan İdris güllüce, şunları kaydetti:

“Ekonominin gücüne bağlı olarak iç yolculuklar artacak. 5-10 sene evvel uçak ile gitmek öyle kolay değildi, şu an otobüs fiyatına gitmek mümkün. Bu eğilim talebi tetikleyecek. E havaalanı yapmayalım. Turistlere ‘siz ülkeye gelmeyin, sizi havaalanında indirme imkânımız yok.

Otobüs ya da minibüs kiralayın İngiltere ve İspanya’dan öyle gelin. Biz havaalanımızda yeterince turist alamıyoruz mu’ diyeceğiz. İrç turiste de ‘siz otobüse y ada taşıta binip dönerseniz dönün mü’ diyeceğiz. Havaalanı yapmayacaksınız, ama ‘turist gelsin, her kim olursa olsun uçakla yolculuk etsin’ diyeceğiz. Yani insanlar havaalanının gecikmesinden turistlerin pek gelmemesinden niye sevinç duyar anlamıyoum.

Bu havaalanı geç yapılırsa, yapılmazsa kimin yararına olur, kim menfaat elde eder? Bunun cevabını biliyoruz. Ama bizim için Türkiye menfaatleri önde geliyor. Biz, bütün kötülük projelerine rağmen ülkeyi kalkındıracağız engelleri aşacağız. Biz, engellere karşı şerbetliyiz, pes etmeyiz. Ne engeller gördük. Bu ülke artık ekonomisi iyi olmayan, tüccarı pek olmayan, ihracatı ve ithalatı bilmeyen bir ülke değil. “

İTO Başkanı İbrahim Çağlar ise Türkiye’nin ekonomide güçlendiğinden söz ederken, “Bu tablodan rahatsız olanlar ülkede panik havası yaratma gayretine girdi. Kurun dalgalı halinden beslenenler bu ortamdan nemalandı. Gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya kaldığı çalkantıyı tek Türkiye’ye mal etmeye çabaladı. Hâlbuki liranın yanında Rand ve Rupi de değer yitirdi. ” dedi.

Standart & Poor’s’un Türkiye’nin kredi görünümünü negatife çevirdiğinden yakınan Çağlar, “Bu karara gülmek gerekiyor. Çünkü ülkeye yabancı yatırımcılar gelmeye ve kalmaya devam ediyor. 20-25 sene de durum böyle olacak. Bizler el ele verdiğimiz takdirde notumuzu aşağı indirmeleri önemli olmayacak. “ yorumunu yaptı.

Çağlar, 2014 Ocak ayında 7 bin 35 firmanın açıldığını, bin 310 firmanın kapandığını bildirdi. Bu anlamda 2013’ün aynı ayına göre yüzde 52 artış olduğunu sözlerine ekledi.


CİHAN