"Günlerce işkence gördüm"

Suriye'de ajanlıkla suçlanıp 11 gün gözaltında tutulan Türk işçi serbest bırakıldı.

Günlerce işkence gördüm
04 Aralık 2011 Pazar 22:11 tarihinde eklendi.

 

Kasap olarak görev yaptığı Suudi Arabistan'dan dönüşü sırasında, ajan olduğu iddiasıyla Suriye'de 11 gün boyunca gözaltında tutulan Türk işçi, serbest bırakılmasının ardından memleketi Düzce'ye döndü.
 
AA muhabirine açıklama yapan Cengiz Kıdık, özel bir şirket aracılığıyla kutsal topraklara işçi olarak gittiğini, dönüş yolunda Suriye'de gözaltına alındığını söyledi.
 
Arapça bildiği için otobüsün önünde yolculuk ettiğini, Türkiye sınırına yaklaştıklarında silahlı sivil askerler tarafından yollarının kesildiğini, kendilerine başka bir yoldan gitmeleri konusunda uyarıda bulunulduğunu kaydeden Kıdık, askerlerin uyarısı nedeniyle ana yoldan ayrıldıklarını anlattı. Kıdık, şöyle konuştu:
 
"Ana yolda olmadığımız için yolu kaybetmemek amacıyla telefonumun video kaydına bastım. 'Şu an yol kapalı, belki yarın bir gün açılır' düşüncesiyle gittiğimiz yolları kayda aldım. Arkadaşlarımdan sürekli, 'yol kenarlarında askerler var, telefonla çektiğini görmesinler' şeklinde uyarı aldım. Kimisi de 'kim olduğumuzu biliyorlar, hiçbir sıkıntı yaşanmaz' diyordu. Başka bir kontrol noktasına geldiğimizde de bizi durdurdular. Arapça bildiğim için sorulara ben cevap verdim. O sırada telefonumun hala kayıtta olduğunu unuttum, askerlere bir şey anlatırken de telefon elimdeydi. Kayıt yapıyor gibi bir görüntüm yoktu. Daha önce yol üzerinde görenler mi telsizle bildirdi veya başka bir asker o an benim çektiğimin farkına mı vardı, bilemiyorum ama birden uzaktan başka bir asker gelerek elimdeki telefonu aldı. Ben de o sıra önümdeki askerle konuştuğum için anlayamadım olayı. Telefonu alınca videonun hala kayıtta olduğunu fark etti. Beni ajan zannederek hemen alıkoydular. Diğer arkadaşlarımın telefonlarını da kontrol ettiler fakat bir şey bulamadılar."
 
Silah zoruyla karakola götürüldüğünü kaydeden Kıdık, karakoldaki bir hücreye konulduğunu söyledi. Elleri kelepçeli ve gözleri bağlı halde sorguya çekildiğini anlatan Kıdık, şöyle devam etti:
 
"Neden video kaydı aldığımı sordular. Ben de durumu kısaca kendilerine ilettim. Ondan sonra bana siyasi meseleleri sordular. Bana, 'Başbakanınız Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'ye karşı neden her geçen gün şiddetini arttırıyor? Bu durum daha kötü oluyor. Halbuki Beşar Esad, onun için 'ağabey' demişti. Bunu bize yapması mı lazımdı? Başbakanınız sınırda tampon bölgesi oluşturmak istiyor' dediler. Ben de hacda olduğumdan dolayı durumdan haberimin olmadığını söyledim. Türkiye'ye kaçan Suriyeli vatandaşların nerede ve hangi koşullar altında bakıldığını da sordular. Bilmediğimi söyleyince beni tekrar hücreye kapattılar."
 
"GÜNLERCE İŞKENCEYE MARUZ KALDIM"
Cengiz Kıdık, elleri kelepçeli halde Şam'daki cezaevine getirildiğini, "cezaevinde günlerce işkenceye maruz kaldığını" öne sürdü.
 
Hücrede aç ve susuz bırakıldığını iddia eden Kıdık, karakoldaki benzer sorulara cezaevinde de muhatap kaldığını kaydederek, "Daha sonra mütercim diye az derece Türkçe bilen birini getirdiler fakat kesinlikle anlaşamıyorduk. Sonra o kişi, 'Biz zaten öğrendik öğreneceğimizi' dedi. Beni oradan alarak Yabancılar Şubesine getirdiler. Görevliler bana, 'mahkumiyet süren bitti, bundan sonra hükümlü değilsin. Seni yarın itibariyle uçakla Türkiye'ye göndereceğiz' dediler" diye konuştu.
 
Polis gözetiminde başka bir yere götürüldüğü sırada eşine telefon etme fırsatı bulduğunu ve durumu anlattığını ifade eden Kıdık, eşinin bir arkadaşını aradığını, bu kişinin de elçilik yetkililerine haber verdiğini söyledi. Kıdık, daha sonra yetkililer aracılığıyla eşyalarını teslim alarak, işlemlerinin tamamlanmasının ardından polis gözetiminde havaalanına doğru hareket ettiğini söyledi.
 
Yolda askerler tarafından durdurulduklarını ifade eden Kıdık, "Yanımızdaki polis kendisini tanıtmasına rağmen ona inanmadılar ama daha sonra ikna oldular. Birbirlerine bile güvenleri yok bu insanların. Suriye çok karışık bir durumda. Yaşadığım olaylardan sonra umudumu kaybettim, hatta umudumu kaybettiğimde defalarca Kelime-i Şehadet getirdim. Yaşayacak zamanımız varmış, Cenabı Hak yaşattı" diye konuştu.