"Güven ve istikrar için oradaydılar"

Büyükelçi Apakan, BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) düzenlenen Afganistan'daki BM Yardım Misyonu (UNAMA) faaliyetlerinin ele alındığı toplantıda, Türkiye'nin konuya ilişkin görüşlerini açıkladı. 
    
Türkiye'nin, Kabil'deki helikopter kazasında 12 Türk askerinin şehit olması nedeniyle üzüntülü bir dönemde olduğunu belirten Apakan, ''(Şehit olan) Askerlerimiz, Afgan kardeşlerinin, güvenli ve istikrarlı bir Afganistan kurmalarına yardımcı olmak için Kabil'deydiler'' dedi. 
    
Apakan, ''Bu üzüntülü dönemimizde de Türkiye'nin Afganistan'a olan güçlü desteğini yeniden teyit etmek isterim, Afganistan, barışçıl, güvenli ve demokratik ülke kurulması yönündeki çabalarına devam ettiği müddetçe Türkiye de Afgan halkına bu hedefe ulaşmalarında yardımcı olacaktır'' dedi. 
    
İstanbul'da geçen yıl 2 Kasım'da Afganistan'la ilgili düzenlenen konferansın, bölgesel işbirliği ve iyi komşuluk ilişkileri bakımından yeni bir vizyon getirdiğini belirten Apakan, İstanbul Konferansı'nda da BM'nin merkezi rolünün ve UNAMA'nın Afganistan hükümetini desteklemede hayati rol oynadığının teyit edildiğini, Türkiye'nin de UNAMA'yı desteklemeyi sürdürdüğünü vurguladı. 
     
-BM Özel Temsilcisi Kubis- 
     
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un yeni Afganistan özel temsilcisi Jan Kubis de BMGK'da yaptığı konuşmada, Afganistan halkının barış isteğinin çok güçlü olduğunu ve BM'nin bu ülkedeki çalışmalarının devam etmesini istediklerini belirtti. 
    
Kubis, Afganistan'da görev yapan UNAMA ve tüm BM kurumlarının, Afgan yetkililerin, kurumlar ve halkının ihtiyaçlarını karşılamadaki artan kapasitesini desteklemek için çalışmaları gerektiğini ifade etti. 
    
Gazetecilerin, Afganistan'da Amerikan askerlerinin Kuran yakmaları ve 16 Afgan sivilin öldürülmesinin ne gibi etkilerinin olduğu yönündeki soruları üzerine ise Jan Kubis, bu tür olayların elbette çok kötü etkilerinin bulunduğunu, başta ABD olmak üzere herkes tarafından kınandığını söyledi. 
    
Kubis, özellikle ABD Başkanı Barack Obama'nın, 16 sivilin öldürülmesiyle ilgili, ''kendi vatandaşları ölmüş gibi olayı soruşturacaklarını'' söylemesinin son derece önemli ve güçlü bir mesaj olduğunu da kaydetti.