"Hak, sahibine teslim edildi"

Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın ölümünün 1. yıl dönümü dolayısıyla Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) İstanbul Şubesi tarafından Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nda gerçekleştirilen ''Uluslararası Erbakan Konferansı'' Kuran-ı Kerim okunmasıyla başladı. 
    
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Necmettin Erbakan'dan bahsedilmesinin aslında Türk siyasi tarihinin son 40 yılından bahsetmek demek olduğunu, bu son 40 yılın, Erbakan'ın Türk siyasetine yaptığı katkı ve etkileri dikkate alınmadan açıklanamayacağını belirtti. 
    
Erbakan'ın birçok açıdan özgün ve sıra dışı bir siyaset ve devlet adamı olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getiren Yılmaz, ''Ondan önce merhum Menderes'in, milli ve manevi değerlere bağlı bir siyaset adamı olarak siyasi hayatımıza katkıda bulunduğunu görüyorum. Ancak merhum Menderes daha önce CHP'de bulunmuş bir isimdi. Bu partiden ayrılan isimlerle yeni bir parti kurmuştu. CHP'nin alternatifiydi. Tek alternatif olmanın avantajına sahipti. Erbakan hoca ise sıfırdan bir parti kurdu. Kısa sürede başarı gösterip Meclis'e girmesi ve iktidar olması onun dile getirdiği siyasi söylemin halk tabanında karşılığının bulunmasından kaynaklanıyordu. Doğruluk ve adalet temelinde halkının değerlerine bağlı bir siyaset yoluyla devleti güçlü, vatandaşı mutlu kılacak bir yönetim modeli öngörüyordu. Öyle bir kültürel bir mirasa ve tecrübeye sahipti. Bu nokta Erbakan hocanın Türk siyasetine yaptığı katkının en önemli boyutunu oluşturmaktadır'' diye konuştu. 
    
Erbakan'ın öneminin ve değerinin anlaşılması bakımından bugünkü siyasi tabloya bakmanın bile yeterli olduğunu dile getiren Yılmaz, Erbakan'ın yol arkadaşlarının Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakan olarak Türkiye'ye hizmet ettiğini söyledi. 
    
Bakan Yılmaz ''Onun iğne ile kuyu kazarcasına sebat ve sabırla çalışma disiplinini öğrencilerine kazandırmış olması bile, bu ülkeye yapılmış büyük bir hizmettir. Erbakan, rahmetle yad edilmeyi hak eden tarihi bir figürdür. En muhalifleri bile, onu 28 Şubat'ın gerçek mağduru ilan ettiğine göre hak sahibine teslim edilmiş demektir'' dedi. 
     
-Kutan'ın konuşması- 
     
ESAM Genel Başkanı Recai Kutan da Erbakan ile 1947'de İTÜ'de başlayan bir ilişkilerinin olduğunu, bu 64 yılda Erbakan'ı çok yakından tanıma imkanı bulduğunu belirtti.
    
Erbakan'ın 85 yıllık ömründe Hakkın rızasını kazanmak, hakim kılmak, hak ve adalet merkezli yeni bir dünya kurmak için sürekli çalışan müstesna bir lider olduğunu dile getiren Kutan, Erbakan'ın sadece Türk toplumunu değil, İslam alemini de etkileyen bir lider olduğunu kaydetti. 
    
Erbakan'ın bir ilim adamı olarak rahat ve sıkıntısız bir yaşamı seçme ihtimalinin de bulunduğunu, ancak kendisinin zoru seçtiğini dile getiren Kutan, Erbakan'ın samimi bir dindar olduğunu anlattı. Erbakan'ın siyasi yaşamı hakkında da bilgi veren Kutan, 28 Şubat'ta hükümetin devrilmesi için bazı kesimlerin ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade etti. 
    
Kutan, ''Erbakan neden hedef oldu- Çünkü Türkiye'de başlayan ve buradan da Müslüman ülkeleri etkileyen bir İslami uyanış vardı. Bu uyanışta Erbakan'ın çalışmalarının da büyük etkisi var. O zaman 'Erbakan, bizim en büyük hedefimizdir' dediler. 28 Şubat aktörlerinin yaptıkları gayri kanuni ve ahlaki çalışmaların sonu ne oldu- 28 Şubat'ın kudretli bir komutanı ne demişti; 'demokrasiye balans ayarı yaptık'... Hep birlikte cenazede gördük 'balans ayarı' nasıl yapılırmış. Zaman geçince Erbakan hocamız daha iyi anlaşılacak. İnşallah bu topluma Erbakan hocamız rehber olmaya devam edecek. Herkesin üzerinde emeği vardır, ona Allah'tan rahmet diliyorum'' şeklinde konuştu.