"Hakkımdaki iddialar asılsız"

Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, görevini yasalar, yönetmelikler, yönergeler çerçevesinde ve komutanlarımın emir ve direktifleri dışına çıkmadan yerine getirdiğini savudu.

Hakkımdaki iddialar asılsız
26 Aralık 2011 Pazartesi 18:43 tarihinde eklendi.

Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, görevini yasalar, yönetmelikler, yönergeler çerçevesinde ve komutanlarımın emir ve direktifleri dışına çıkmadan yerine getirdiğini savunarak, "Hakkımdaki iddia ve iftiraların aslı astarı yoktur, kanıtlanması mümkün değildir. Mağduriyetimin daha da artmasına meydan verilmemesini, tahliyemi ve nihai aşamada beraatımı talep ediyorum" dedi. 
    
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki küçük salonda görülen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının 47. duruşmasında savunma yapan Otuzbiroğlu, andıcın hazırlanması ve Bilgi Destek Dairesindeki internet bilgisayarlarının silinmesi faaliyetlerinin yapıldığı tarihlerde, Genelkurmay Muhabere, Elektronik ve Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı olduğunu söyledi. 
    
Daha önce hiçbir rütbesinde bu karargahta görev almadığını dile getiren Otuzbiroğlu, "İki yıllık sürede emirlerinde görev yaptığım birinci sicil amirim olan 2. Başkanlar Orgeneral Ergin Saygun ve Orgeneral Hasan Iğsız ile ikinci sicil amirim olan Genelkurmay Başkanları Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay MEBS Başkanlığı görevimden önce emirlerinde çalışmadığım, hatta daha önce beni tanımayan komutanlarımdı" dedi. 
    
Otuzbiroğlu, "İddianamede üzerime atılı suçlamaları hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Ben hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse ve silahlı terör örgütüne üye olmaya yönelik bir hareket içinde yer almadım. İddianamede benimle ilgili olarak ileri sürülen hususların tamamı gerçek dışıdır, somut dayanaktan yoksundur" diye konuştu. 
    
Mehmet Otuzbiroğlu, böyle bir suçlamayı kesinlikle kabul etmediğini, karargahın rutin bir faaliyeti olan bir andıca attığı parafın, örgütsel bir tertibin delili olduğunu düşünmenin ve kabul etmenin, sağlıklı bir muhakemenin sonucu olamayacağını ifade ederek, "Ben bu belgeleri kabul etmiyorum. Bunlar sahtedir. Bu askeri belge değildir. İftira çetesi göndermiş olabilir. Bu ekler kesinlikle bir askeri belge olamaz. Bu komutanlara, Genelkurmay Başkanlığına sunulamaz. Bunca yıllık tecrübem doğrultusunda söylüyorum. Ben böyle belge görmedim. Andıç sahte demiyorum ama belge bu şekilde olmamalı" dedi.
     
 -"Bilgisayarların silinmesi ile emir vermedim de almadım da"- 
     
Bilgisayarların silinmesi konusunda amirlerinden bir emir almadığı gibi, emrindeki personele de herhangi bir şekilde emir vermediğini anlatan Otuzbiroğlu, MEBS Başkanlığı teşkilatında bulunan birimlerin yetki ve sorumluluklarına göre faaliyetlerini planladığını ve icra ettiğini, yetki ve sorumlulukları dahilindeki faaliyetler için MEBS Başkanından onay almalarına gerek olmadığını söyledi. 
    
Otuzbiroğlu, Ergenekon silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda faaliyet ettiği, ara yönetici sıfatıyla hareket faaliyetlerini yönettiği ve örgüt üyelerini yönlendirdiği hususundaki tüm iddiaların asılsız olduğunu savunarak, şunları söyledi: 
    
"Beni 'İnternet Siteleri' konulu andıçta parafım olduğu için, bir terör örgütü ile ilişkilendiriyorsanız, o dönemde MEBS Başkanı başka bir Koramiral olsaydı, bu gün onu mu sanık sandalyesinde görecektik- Bu andıç, 2. Başkan tarafından 2009 Nisan ayında paraflanmış, Genelkurmay Başkanının gördüğünü Harekat Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz'ün savunması sırasında duyduk. İnternet sitelerine bağlı bilgisayarlar 2009 Haziran ayında silinmiş, 2009 Ağustos ayında ise 2 yıl görev süremi tamamlayan bendeniz Kuzey Deniz Saha Komutanı görevine atanarak Genelkurmay Karargahından ayrılmışım. 
    
Ben Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli bir mensubuyum. Yasa dışı hiçbir faaliyet ve oluşum içinde olmadım. 
    
Genelkurmay Başkanlığı Karargahında 2 yıl süre ile MEBS Başkanlığı görevini yerine getirdim. Görevimi yasalar, yönetmelikler, yönergeler çerçevesinde ve komutanlarımın emir ve direktifleri dışına çıkmadan yerine getirdim. Askeri hiyerarşiye bağlı kaldım. Hakkımdaki iddia ve iftiraların aslı astarı yoktur, kanıtlanması mümkün değildir. Mağduriyetimin daha da artmasına meydan verilmemesini, tahliyemi ve nihai aşamada beraatımı talep ediyorum." 
     
-"Kağıda hakaretten dava açın"- 
     
Ayrıca Otuzbiroğlu'nun çapraz sorgusu sonrasında söz alan emekli Albay Dursun Çiçek'in, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"na "kağıt parçası" demesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese tepki gösterdi. Çiçek de "O zaman kağıda hakaretten dava açın" dedi. 
    
Daha sonra duruşmada, Tuğamiral Alaettin Sevim'in savunmasına alındı. 
    
Gölcük'te bulunan ve kendisinin yazdığı söylenen belgelerde imzası ya da parafı olmadığını öne süren Sevim, "İddianamede hazırlamış olduğum iddia edilen belgelerin tarihlerine bakılırsa, o sıralar ben yurt dışında görevliydim. Gönderdiği ihbarlarda isimleri kolaylıkla sayan ihbarcı, hiçbir mektupta benim adıma yer vermemiştir" dedi. 
    
Duruşma, yarına ertelendi.