Yazarlar

Kadir Çelik
Hapishane değil, tatil beldesi !

Geçen akşam bir haber kanalında, Norveç’te bir hapishane izledim.

Küçük bir adayı kapatıp, yaşamı hapishanenin hizmetine sunmuşlar.

Mahkumlar, gündüzleri çalışıyorlar, kimi bahçe işinde, kimi hayvan bakımıyla meşgul.

İşi olmayan mahkum, iş atölyelerinde meslek sahibi oluyor.

Mahkumların kaldıkları yerler ise, villa tipi evler.

İki kişi kalınan villaların yanı sıra, mahkum (!) yaşamını tek başına sürdürenler de var.

Kalınan mekanlarda televizyon var, her mahkuna diz üstü bilgisayar veriliyor.

Mahkumlar, evlilik yıldönümlerinde, çocuklarının doğum gününde hapsihaneden izinli çıkabiliyor.

Dünyanın en refah ülkesi Norveç’teki o hapishane Türkiye’de olsa, suç oranı patlar, herkes o hapisliği yaşamak ister.

Mikrofon uzatılan bir Norveçli, hapishanelerdeki bu lüksü eleştiriyordu.

Hapishane müdürü ise, hapishanelerin bu kadar rahat olmasına rağmen Norveç’te suç işleme oranında bir artış olmadığına dikkat çekiyordu.

İnsana,  insan gibi davranmak başlı başına bir tedavi, kötülüklerden alıkoyan bir tavır.

Bu gerçeğin altını çizdi hapishane müdürü.

Çok etkilendim gördüklerimden.

Bizim cezaevleri geldi aklıma, o ortamda kalanların çıktıktan sonra daha hızlı, daha organize suç işlediklerinin programını yaptım yıllarca.

Norveç’te ise, o hapishane şartlarını yaşadıktan sonra tahliye olanların, suç işleyerek geri dönme oranı çok düşükmüş.

İnsana, insan gibi davranmak, adam yerine koymak !

Bunu becerebilen toplumlar, Norveç gibi dünyanın en mutlu insanlarını barındırıyor.

Bir çelişkinin altını mutlaka çizmeliyim.

Dünyanın en refah ülkesi Norveç’in gelirlerinin büyük bölümü, silah ticaretinden.

Paylaş :