"Her şeyin bir sınırı var"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "14 termik santralin Sayın Başbakanımızın oğlunun da bulunduğu bir ortaklık ile beraber kapsam dışına çıkarıldığı söyleniyor. Buna yalan demek yeterli değil. Başı yalan, ortası yalan, sonu yalan." dedi.

Her şeyin bir sınırı var
27 Aralık 2013 Cuma 20:48 tarihinde eklendi.



Taner Yıldız, Kayseri’de düzenlediği basın toplantısında, Bilal Erdoğan ile ilgili iddialar hakkında açıklama yaptı. TÜRGEV'in, ihtiyaçları için bir trafo talep ettiğini belirten Bakan Yıldız, "Biz bir yurda, 'Kimdir, hangi kısımdandır?' diye bakarak mı hizmet edeceğiz?

Özel sektöre talepte bulunuyorlar. Oraya konulan trafodan mahalleli de faydalanıyor. O trafo kamuya aittir. O iddiaya gülüyorum. Mahalleli oradan faydalanacak. 'Acaba niye verdiniz?' deniyor. Türkiye'deki özelleştirmeler varlık satışları ile birlikte yapılmamıştır. Varlıkları kamuda kalmak kaydı ile özel sektör marifetiyle kullanılması için verilmiştir." diye ifade etti.

Bakan Yıldız, şöyle devam etti: "Yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamdayız. Bizlerin yapacağı çok fazla iş var. Bu işlere aklımız eriyor. Türkiye'nin kazanımları ve ihtiyaçları için çok daha fazla yapılacak icraatlar var. Şimdi hangi bir noktasına cevap vermek lazım.

14 termik santralin Sayın Başbakanımızın oğlu Bilal Erdoğan'ın da bulunduğu bir ortaklık ile beraber kapsam dışına çıkartıldığı söyleniyor. Buna yalan demek yalnızca yeterli değil. Biz özelleştirme sürecine devam ediyoruz. Bize çok farklı teklifler gelebilir. Türkiye'deki serbestleşme ve özelleşmeyle alakalı çok farklı teklifler gelebilir. Bunları değerlendiririz teknik açıdan. İşleme koymamamız gerekenleri de değerlendiririz. Bunları Özelleştirme kapsamından çıkarmadık. 14 termik santralin Başbakanımızın talimatı ile çıkarıldığı konu külliyen yalandır.

Bununla ilgili 6 tane ÖYK kararı almışız. Özelleştirme Kurulu, 'Süreci başlatın' demiş, biz başlatmışız. 14 santralden Hamidabat Kangal ve Seyitömer Santrali özelleştirildi, 11 tane kaldı. 4 tane daha santralin özelleştirme programı açıklandı. 28 Şubat'a kadar bunlar devam edecek.

Yatağan, Yeniköy, Kemerköy ve Çatalağzı. Geriye 7 tane kalıyor ve bunların Maliye Bakanlığı'na bağlı Özelleştirme İdaresi tarafından yapılacak. Başı yalan, ortası yalan, sonu yalan. Böyle olmaz. Bizler Özelleştirme Yüksek Kurulunun aldığı karar sonrasında, Özelleştirme Kurulu bu ihaleleri yapıyor. Şimdiye kadar yaklaşık 3 milyar dolar gelir elde ettik. Bir kısmı enerji kalemlerindeki yatırımlarla alakalı. 76 milyon insan ve bu yalanı söyleyenler de bu gelirlerden de faydalandılar."

"Her şeyin bir sınırı var. O açıdan bizler bu sürece devam edeceğiz." diyen Yıldız, "Kapsam dışına çıkarıldığına dair biri bir evrak getirsin, onu geri iade ederim. 'Ben söyleyeyim de bu çamur nereye sıvanırsa sıvansın' olmaz. Sayın Maliki ve Sayın Barzani'nin yaptığı toplantıda Türkiye'nin de içinde bulunduğu ekonomiye katkısı olan çalışmalardan bahsettim. O nedenle biz ekonomi ile alakalı gelişmelerimize devam edeceğiz. Bu tür cümlelerin bizi yolumuzdan alıkoyamayacağını bilmenizi isterim." şeklinde konuştu.

"TÜRGEV İHTİYAÇLARINDAN DOLAYI BİR TRAFO TALEP ETTİ"

TÜRGEV'in ihtiyaçları için bir trafo talep ettiğini belirten Bakan Taner Yıldız, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Biz bir yurda, 'Kimdir, hangi kısımdandır?' diye bakarak mı hizmet edeceğiz? Özel sektöre talepte bulunuyorlar. Oraya konulan trafodan mahalleli de faydalanıyor. O trafo kamuya aittir. O iddiaya gülüyorum. Mahalleli oradan faydalanacak. 'Acaba niye verdiniz?' deniyor.

Türkiye'deki özelleştirmeler varlık satışları ile birlikte yapılmamıştır. Varlıkları kamuda kalmak kaydı ile özel sektör marifetiyle kullanılması için verilmiştir. Maden genişleme sahası ile alakalı Orman Bakanlığı'na genişleme için bir yazı yazılıyor. En son bulunduğu makam Başbakanlık. Orman Bakanlığı'nın kriterleri var. Kriterler uygun ise ruhsatlandırma oluyor, uygun değilse olmuyor.

Bizler bir ülkede, bir işletmede ister özel, ister kamu, biz ortak kimdir, nedir, onunla ilgili tasarrufta bulunmuyoruz. Bir yerde yolsuzluk eden insanları ayırt etmek ne kadar önemliyse dürüst çalışan insanları da korumak o kadar önemlidir. İster bizim bakanlığımızda olsun ister diğer bakanlıkta, AK Parti bütün işlerini hukuk ve doğruluk üzerine kurar.

Bunun aksi durumda mücadelesini verir. Şimdiye kadar olduğu gibi. Dürüst çalışan insanları korumak ve ayıklanacak arkadaşlar varsa onları ayıklarız. Bizim uyguladığımız da aynı şekilde bu kamu vicdanı ile birlikte bütün kamu vicdanını ilgilendiren bir husustur ve farklı davranamayız. Siyasetteki istikrarı yolmak için yapılan her türlü işlem diğerlerini makul hale getirmez. Kim usulsüzlük yaptıysa onun cezasını vermek bize düşer, gereken neyse yaparız."


CİHAN