"Hiç kimse Türkiye'yi azarlayamaz"

Başbakan Erdoğan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Köln Lanxess Arena'da düzenleyeceği 10. yıl etkinliğinde konuştu.

Hiç kimse Türkiyeyi azarlayamaz
24 Mayıs 2014 Cumartesi 19:13 tarihinde eklendi, 1.936 kez okundu.
Günübirlik ziyaret için Almanya'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Köln'de Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin kuruluşunun 10. yıl dönümü etkinliğinde konuştu.
 
Başbakan Erdoğan konuşmasında Soma faciasından sonra Alman basınında Der Spiegel'in internet sitesinde yer alan 'Cehenneme git Erdoğan' başlığına gönderme yaparak, "Bir tane kendini bilmez derginin attığı manşet manidardı. Şahsımı cehenneme gönderiyordu. Nasıl biliyorsa cehennemin yolunu?” dedi.
 
Erdoğan, "Türkiye sizin bildiğiniz Türkiye değil, köprünün altından çok sular aktı. Bu bölgede, coğrafyada biz de varız" ifadesini kullandı.
 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Başbakan, ''Biz henüz adayımızı açıklamadık, istişarelerimiz devam ediyor, en kısa sürede Cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacağız'' şeklinde konuştu.
 
Sizler çok büyük çileler çektiniz ama direndiniz tahammül ettiniz. Gurbeti kendiniz için sılaya tahvil ettiniz. Şunu bilin ki millet olarak sizlere minnettarız.
 
Soma'da bizim hissettiğimiz acıyı sizler de burada hissettiniz, paylaştınız. Bu elim kazadaki ihmalleri mutlaka ortaya çıkaracak ve hesabını soracağız.
 
Okmeydanı'da ölenlerden bir tanesinin kız kardeşi 'Siz bu eylemleri yapmasanız benim kardeşim ölmeyecekti' diyor. Buraya hemen yansıması olmuş, bir kısım medya Soma faciasını kendilerine ranta dönüştürmek için hakaretler ediyordu.
 
'NASIL BİLİYORSA CEHENNEMİN YOLUNU?
Buradaki dergilerden biri şahsımı cehenneme gönderiyordu; nasıl biliyorsa cehennemin yolunu, bunu da anlamak mümkün değil. Tayyip Erdoğan'a saldırmakla yarınki AP seçimlerinde farklı yerlere oy devşiremezsin.
 
'17-25 ARALIK'TA HOPLADINIZ, OTURDUNUZ'
17 Aralık'ta 25 Aralık'ta hopladınız oturdunuz. Benim milletim size en güzel dersi 30 Mart'ta verdi. Demokrasiye inanıyorsak Türk milletinin kararına saygınız olacak.
 
Benim ülkemin halkının verdiği kararı bir yerlerin onaylamasına ihtiyacımız yok, sadece milletimizin onayıdır asıl olan. Biz herhangi bir ülkedeki seçim sebebiyle oralara müdahale noktasına gidiyor muyuz  Biz ne napıyoruz, dışarıdan izliyoruz, telefon açıp tebrik ediyoruz. Yapmanız gereken, Türk milletinin o sandıklardan çıkardığı neticeye saygı duymaktır, olay budur.
 
Batı hala polisimize fatura kesmeye çalışıyor. Biz hatimlerle Soma'yı andık, diğerleri ortayı terörize ederek ortalığı kan gölüne çevirdi, 2 gencimizi öldürdüler. Bütün terör olaylarına karşı polisimiz 'gel bizi yak yık' mı diyecekti, emniyet müdürünü nasıl dövdüklerini izlediniz.  Başaramayacaklar bu iş de çözülecek, ama öyle ama böyle.
 
Referansımız her zaman demokrasi olacak, hukuk olacak, barış olacak. Nefes alıp verdiğimiz her yerde uyumu savunduk, uyumlu bir toplum olduk; bundan sonra da, asimile olmadan, özünden, öz kültüründen, öz dilinden taviz vermeden entegrasyonu teşvik etmeye devam edeceğiz.
 
Dinimizden, dilimizden kültürümüzden taviz veremeyiz. Asimile olmadan entegrasyonu teşvik etmeyi savunuyoruz. Hem Türkiye'nin hem Almanya'nın kalkınması için, büyümesi için, daha güvenli, daha huzurlu ülkeler olması için her aşamada birlikte hareket etmeyi önemsiyoruz.
 
Türkiye'de seçkinci kibirli bir zümre var. Biz millete tepeden bakan bu elitlere 'dur' dedik. Bu ülkede biz de varız dedik.
 
Türkiye'ye tepeden bakmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Türkiye'ye parmak sallamayı, Türkiye'yi kendince tedip etmeyi, terbiye etmeyi kendisine hak görenler var. İçerdekilere söylediğimizin aynısını, dışardaki bu kibir abidelerine de söylüyorum: Türkiye, artık eski Türkiye değil. Köprünün altından çok sular geçti.
 
Yeni Türkiye'yi artık herkes kabullenmek zorundadır. Büyük ekonomisiyle, aktif dış politikasıyla, 21'inci yüzyılı şekillenmesinde teri olan Türkiye'yi artık herkes görmek ve hazmetmek zorundadır. Hiç kimse, hiçbir ülke, hiçbir uluslararası çevre, parmağını sallayarak, kibirle bize istikamet çizemez. Hiç kimse Türkiye'yi azarlayamaz. Kendisine hak gördüğünü, hiç kimse Türkiye'den esirgeyemez.
 
Biz, AB'ye tam üye olmayı önüne bir hedef olarak koymuş, bunun için samimi olarak çalışan bir ülkeyiz. Bütün engellemelere, yapılan haksızlıklara rağmen, reformlarını kararlılıkla yapan bir ülkeyiz. Dostlarımız bizden korkmasın, bizden çekinmesin. Barıştan başka, demokrasiden, hukuktan, insanca yaşam şartlarından başka hedefimiz yok bizim.
 
Hiçbir çevre bize parmağını sallayarak istikamet çizemez, hiç kimse Türkiye'yi azarlayamaz.
 
Türkiye içinde, millete kibirle bakanlarla, Türkiye dışında kibirle bakanlar, maalesef çok kirli bir ittifakın içindeler. Yaptıkları karalama kampanyalarıyla, yaptıkları algı operasyonlarıyla, Türkiye'de iktidarı zayıflatmak, demokrasiyi zayıflatmak, geçmişte olduğu gibi millete tahakküm etmek istiyorlar. Dikkat edin sevgili kardeşlerim, içerde, o kibir abideleri ne söylüyorsa dışarda da aynıları, aynısını söylüyorlar. İçerdeki bazı siyasetçilerle, dışardaki bazıları aynı dili kullanıyorlar.
 
Almanya, belki de 'Cehenneme Git Erdoğan' tarzı, ahlaktan, edepten yoksun, ırkçı ve nefret dolu manşetleri yılda bir görüyor. Ama Türkiye'de her gün onlarca gazete bundan daha ağır manşetleri atarken, kim çıkıp da 'Türkiye'de medyaya baskı yapılıyor' diyebilir.
 
Recep Tayyip Erdoğan fanidir, her canlı gibi, vakti zamanı geldiğinde, bir an bile erken ya da geç değil, ölümü mutlaka tadacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti, kutlu yolculuğuna kesintisiz olarak devam edecek, hedefleriyle inşallah buluşacaktır. Benim şahsım üzerinden Türkiye'ye operasyon çekmeye çalışanlar, bilsinler ki milletin kararlı duruşunu, şu dik duruşunu, asil duruşunu karşılarında bulacaklardır.
 
Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye'yi gerçek fotoğraf üzerinden okusun. Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye üzerine değerlendirme yaparken, yanlı medyanın, kışkırtıcı siyasetin, çıkar çevrelerinin, ideolojinin etkisinde kalmasın, hakkaniyetle değerlendirmeler yapsın. Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye'ye bakarken, sadece elitleri, sadece belli kesimleri, belli zümreleri değil, 77 milyonun tamamını görebilsin.
 
Artık Türkiye, siyasetiyle, ekonomisiyle, insanıyla, misyonuyla, değerleriyle Avrupa'nın bir parçasıdır. Avrupa, özellikle de Avrupalı siyasetçiler bunu artık görmek, kabullenmek durumundadır. Avrupa siyasetinin sorunları, Türkiye kullanılarak değil Türkiye ile çözülür.
 
Mavi Kart ile ilgili çalışmalarımız son noktaya geldi. İnşallah fevkalade bir durum olmazsa Meclis kapanmadan yasal düzenlemeyi yapıyoruz, bunu da Meclisimizinden geçireceğiz.
 
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Biz henüz adayımızı açıklamadık, istişarelerimiz devam ediyor, en kısa sürede Cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacağız.
 
KÖLN'DEKİ PROTESTO GÖSTERİLERİ
Onlar da bizim vatandaşlarımız. Onlar da bizim kardeşlerimiz. Hiçbir provokasyona mahal vermeden, sağduyu içinde, soğukkanlılık içinde evlerimize döneceğiz. Vakarımızı, ağır başlılığımızı azami derecede sergileyecek, karalama kampanyalarına fırsat tanımayacağız.
 
Türkiye'deki olaylar burada nasıl kışkırtma için kullanılıyorsa buradaki olaylar da aynı şekilde kışkırtma amacını taşıyor. Hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyeceğiz. 77 milyon Türkiye'de kardeş iken, yurtdışında da kardeşliğimizi en güçlü şekilde muhafaza edeceğiz.''