"Hollande inkar yasasın savundu"

Türkeş, “Hollande ve 1915 Olayları” başlıklı basın açıklamasında, François Hollande, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ile birlikte düzenlediği basın toplantısında 1915 Olayları’na değindiğini hatırlatarak, “Yaptığı açıklamada 2015 yılının yaklaştığına atıf yapan Sayın Hollande, 2008’de eski Cumhurbaşkanı Sarkozy döneminde kabul edilen inkar yasasını savunmuş ve söz konusu yasanın koyduğu genel çerçevenin uygulanması gereğinden bahsetmiştir.

Sayın Hollande, son dönemlerde kendisini duygusal fetihlerine kaptırmış olacak ki, Fransız Anayasa Konseyi’nin söz konusu yasayı 2012 yılının Şubat ayında ‘anayasaya aykırılık’ sebebiyle iptal ettiğini unutmuştur. Haktan, hakikatten ve hukuktan söz eden Sayın Hollande’ın, kendi ülkesindeki bu hukuk zaferini görmezden gelmesi, evvela Fransa’nın anayasal kurumlarının itibarına gölge düşürmektedir.” ifadelerini kullandı.

“BATI’NIN RİYAKARLIĞININ EN SOMUT DELİLİ 1915 OLAYLARI”

MHP’li Türkeş, Batı’nın riyakarlığının en somut delilinin 1915 Olayları’nın ele alınış yönteminde görüldüğüne işaret ederek, şöyle devam etti:

“İfade özgürlüğünün önemli merkezleri arasında yer alan Fransa’nın serbest düşünceyi men eden, aşağılayan ve zedeleyen bu yaklaşımı, Türkiye’ye tatbik edilen çifte standardı teşhir edici mahiyettedir. Batı her zaman Batı’dır. Hükümetlerin başında sağcı Sarkozy de olsa, solcu Hollande da olsa bu hakikat değişmez. Gönül ister ki, Türkiye de her zaman Türkiye olsun. Bir siyasi iktidar gelip, devletin temel sütunlarını oymaya, birilerine yaranmak için tarihini şekillendirmeye, milli meselelerde süregelen devamlılığı baltalamaya kalkışmasın.”

“DEVLETE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLERİN CEVAPSIZ KALMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR"

Bu bağlamda Hollande’ın sözlerini işitmenin akabinde; Gerek Sayın Cumhurbaşkanı’nın, gerekse de bir Hükümet mensubunun özellikle de Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’nun devlete yöneltilen eleştirileri cevapsız bırakmış olmalarının düşündürücü olduğunu belirten Türkeş, “Fransa Cumhurbaşkanı’nın bu tutumunda, hiç kuşkusuz, AKP iktidarının aymazlığının da payı büyüktür.

Hükümet kendi başını ve üyelerini kurtarmaya çalışmaktan devlet sorunlarını es geçer olmuştur. 1915 Olayları, Misak-ı Milli ve Kıbrıs Davası ile birlikte siyasi partileri aşan milli meselelerdir. Başka bir deyişle; Türkiye’nin her zaman Türkiye olmasını gerektiren meselelerdir.” açıklamasında bulundu.