İhsanoğlu'ndan Papa'ya tarihi ziyaret

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco, 57 İslam ülkesini çatısı altında toplayan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nu kabul etti.

İhsanoğlundan Papaya tarihi ziyaret
13 Aralık 2013 Cuma 23:47 tarihinde eklendi.
Tarihte ilk defa böyle bir görüşme gerçekleştiği kaydedilirken İhsanoğlu, 1960'lı yıllarda Hıristiyanlıkla Yahudilik arasında olduğu gibi, Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında da tarihi bir uzlaşmaya varılması teklifini Papa'ya ilettiğini belirtti.

1 Ocak 2005'ten beri yürüttüğü görevini Aralık ayından sonra Suudi Arabistan eski Enformasyon ve Hac Bakanı İyad Medeni'ye devredecek olan Ekmeleddin İhsanoğlu, Vatikan Sarayı'nda Papa Francesco tarafından kabul edildi. İhsanoğlu, yaklaşık yarım saat süren ve samimi bir ortamda sürdüğü bildirilen görüşme sonrasında Türkiye'nin Vatikan Büyükelçiliği'nde onuruna verilen öğlen yemeğine katıldı. Vatikan Büyükelçisi Prof. Dr. Kenan Gürsoy ve eşi Prof. Dr. Belkıs Gürsoy'un ev sahipliğindeki yemek öncesi Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan İhsanoğlu, Papa'yla buluşmasını tarihi bir ziyaret olarak niteleyerek, 'İlk defa teşkilatımızın tarihinde bir genel sekreter Papa'yla görüşüyor. Görüşme çok samimi, çok verimli, çok ufuk açıcıydı. Her şeyden önce bir Papa'yla ilk görüşme olduğu için önem teşkil ediyorö diye konuştu.

İSLAM DÜNYASIYLA DİYALOG BİR MECBURİYET
 
Arjantinli Papa Francesco'nun, göreve geldiği Mart ayından bu yana İslam dünyasına çok müspet mesajlar verdiğini hatırlatan İhsanoğlu,
 
'Görüşmemizde, bu mesajlarında tavrının çok dostane olduğunu ifade ederek, İslam dünyasıyla münasebetleri geliştirmek, diyaloğun ehemmiyetini vurguladı kendileri. Ben bugünkü (Cuma) görüşmemde bunun ötesinde bir tavır gördüm. Yani konuşmasında diyaloğun ehemmiyetinden değil, mecburiyetinden, zorunluluğundan, zaruretinden bahsettiler. Tabii bizim için önemli buö diye Papa'nın tavrını aktardı.
 
HIRİSTİYANLARLA DİYALOGTA İSTENİLEN NETİCEYE ULAŞILAMADI
 
Diyaloğun bir hedefi olması, neticeye varılması gerektiğinin önemine değinen İhsanoğlu, '1960'lı yıllardan bu yana diyalog olmuştur, olmaktadır değişik seviyelerde, değişik taraflarla. Fakat istenilen neticeye ulaşılamıyor. Göreve geldiğimden beri şunu söylüyorum: inanç sahipleri arasındaki diyaloğun bir sınırı vardır. Şimdi bizim Müslümanlar olarak Hıristiyanlarla bir takım müştereklerimiz, bir takım farklılıklarımız var. Fakat her şeyden önce inanç, inançtır. Sizin inancınız neyse odur, benim inancım neyse odur. Bu konuda ne siz vereceksiniz taviz ne biz. Herkes karşılıklı saygı içerisinde. Bu böyleyken bunun ötesine gitmek lazımö diye sözlerini sürdürdü.

YAHUDİLER GİBİ HIRİSTİYANLARLA UZLAŞMA SAĞLANMALI

Tarih boyunca iki din mensupları arasında, iki din dünyası arasında yaşanan sıkıntılar, problemler olduğuna değinen İhsanoğlu, bunları aşmak gerektiğine vurgu yaparak, '1960'lı yıllarda Hıristiyanlıkla Yahudilik arasında tarihi bir uzlaşma olmuştur.

Ben de diyorum ki, artık zaman gelmiştir. Bizim Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında tarihi bir uzlaşma zamanı. Bu teklifimi Papa Hazretlerine anlatınca bunu memnuniyetle karşıladı, önemini idrak ettiler ve bu hususta nelerin yapılacağına ilişkin bir takım noktalar üzerinde anlaşmamız oldu diye konuştu.

Bu hedefe ulaşmak için çok şey yapılacağını dile getiren İhsanoğlu, şimdiye kadar bunun muhatabını bulamazken bugün bulduklarını belirterek, 'Papa Hazretleri bununla yakından ilgilendi ve bunu, kültürlerarası bir çalışma olarak görüyorlar, biz de aynı kanaatteyizö diyerek, ortak yapılacak çalışmalara ilişkin ise detay vermekten kaçındı.

VATİKAN'LA KURUMSAL MÜNASEBETLER BAŞLATILMALI
 
Bugün birçok yerde yaşanan sıkıntıların, dinlerarasıymış gibi gösterildiğini ifade eden İhsanoğlu, 'Papa da, esasında bununla alakası olmadığını, siyasi olduğu kanaatini ifade ettiler, biz de. Eğer Hıristiyan dünyasının en büyük temsilcisi, Vatikan Kilisesi'nin başı ile İİT'nin başı, aynı kanaati ifade ediyorlarsa, bu müşterek kanaat çok önemlidir.

Bence bu temeller üzerinde bu problemlerle uğraşmamız gerektiğine inanıyorum. Yani din adına yapılan çatışmaların ötesindeki siyasi sebepleri iyi kavramak ve bunun üzerine gitmek ve böylece dini değerleri yine olduğu gibi yüce değerler, ulvi değerler olarak korumak lazım geldiğine inanıyoruzö ifadelerini kullandı.

İhsanoğlu, gerek Papa gerekse de daha önce dışişleri bakanlığıyla yaptıkları temaslarda, Vatikan ve İİT arasında münasebetlerin kurumsal olarak başlatılması ve geliştirilmesinin öneminden bahsettiklerini de aktardı. Tüm tespitleri ve fikirlerine Papa'nın da katıldığını anlatan İhsanoğlu, 'Ben şahsen bu kadar ahenkli bir görüşme yaptığımı hiç hatırlamıyorum. Bu, tahminimizin fevkinde geçtiö dedi.

PAPA'YI SAMİMİ BULDUM
 
İslam'la diyalog vurgusu yapan Papa'yı samimi bulup bulmadığı sorulan İhsanoğlu, 'Çok samimi bir insan. Büyük bir ruhani lider, şüphesiz ve hakikaten çok mütevazı bir insan. Bu tevazu karşısında siz onun gerçek bir mahviyetkar bir dini lider olduğunu, kendisini düşünmeyen, mükellef olduğu tüm insanlara, insanlığa karşı büyük bir sorumluluk içerisinde olduğunu anlıyorsunuzö ifadelerini sıraladı.

İSLAM ÜLKELERİNDE HIRİSTİYAN TOPLUMUNUN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI
 
Papa'nın, İslam ülkelerine verdiği açık mesajda, oralarda yaşayan Hıristiyan toplumunun güvenliğinin sağlanmasını istediği hatırlatılan
 
İhsanoğlu, şunları kaydetti: 'Bunu gayet normal karşılıyoruz. Çünkü bizim dini anlayışımız budur. Yani İslamiyet'in doğuşundan bugüne kadar, bütün topraklarımızda, sadece Türkiye'de değil bütün İslam dünyasında kiliseler, havralar, camilerin yanında olur. İslamiyet'in anlayışı bu. Bunun dışında gördüğümüz bazı hadiseler, mesela Suriye'de, Irak'ta Hıristiyanlara karşı yapılan kötü muamele' Bunların hepsini bizler de görüyoruz. Ben genel sekreter olarak bunları kınayan açıklamalar yaptım. Bağdat'a yaptığım ilk ziyarette, kiliseye gittim, oradaki kardinali ziyaret ettim. Bunlar bizim misafirlerimiz değil, bunlar ev sahibi. Yani Suriye'deki Hıristiyan o ülkede, Hz. İsa zamanından beri yaşıyor. Irak'taki Hıristiyan orada 19 asırdan beri yaşıyor. Kimse onlara 'siz buralı değilsiniz, kalkın gidin' diyemez. Onların hakkıdır ve bu İslam adına hiç yapılamaz. Biz tamamen bunu reddediyoruz. Bu, İslamiyet'e aykırı bir davranıştır.ö İhsanoğlu, barış içinde bir arada yaşamayı anlatan bir kitabını da Papa'ya sunduğunu aktardı. FİLİSTİN, Kudüs VE SURİYE MESELESİ
 
Doğu Kudüs'teki mabetlerin durumu ve Suriye meselesini de Papa'yla ele aldıklarını anlatan İhsanoğlu, 'Bu hususta bir mutabakat var. Biz uluslararası teamüllere saygılı olarak, Filistin halkının davasına destek veriyor ve işgali tanımıyoruz. Suriye' de savaşın durdurulması, siyasi müzakerelerin yapılması, siyasi çözümün olması ve dış müdahale yapılmaması konusunda da mutabakata vardıkdedi.

DHA