İklim Bayraktar ağladı, bütün sanıklar dışarı çıkarıldı

Odatv davası, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde devam ediyor.Tutuksuz sanıklardan İklim Bayraktar'un ifadesi öncesi diğer sanıkların tamamı mahkeme salonundan dışarı çıkarıldı.

İklim Bayraktar ağladı, bütün sanıklar dışarı çıkarıldı
27 Ocak 2012 Cuma 13:24 tarihinde eklendi, 1.269 kez okundu.

Ergenekon soruşturması kapsamında açılan Odatv davasına İstanbul Özel Yetkili 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün devam ediliyor.


Saat 10.00’da başlaması beklenen duruşma kar yüzünden bir saat ertelendi. Karlı havaya rağmen katılımın yüksek olduğu ve içeri giremeyenlerin mahkeme binası dışında bekledikleri bildirildi.
 
"CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR"
Saat 11.00 sularında sanıklar salona alındı. Tutuklu sanıklardan Müyesser Yıldız, girişte, "Cümleten hayırlı Cumalar" diyerek salonu selamladı. Tutuksuz sanıklardan İklim Kaleli de salonda ancak Mümtaz İdil yok.
 
Yoklamanın ardından hakim, ses kayıtlarıyla ilgili TÜBİTAK raporunun ve Doğan Yurdakul'un sağlık raporunun mahkeme heyetine ulaştığını belirtti. Yurdakul'ın raporda tahlil ve tedavi gerektiği yönünde hükümler olduğunun altını çizen hakim, bu durumun göz önüne alınacağını söyledi.
 
DURUŞMA GERGİN BAŞLADI
Yalçın Küçük, Hanefi Avcı ve Nedim Şener'i kast ederek, "Diğer tanıkların ifadeleri yüzünden bana söz hakkı doğdu. Bizle ilgili çok ağır suçlamalar yaptılar. 15 dakika konuşmak istiyorum" dedi. Sinirlenen Küçük, "Ben arkadaşlara sormak istiyorum, onlara emir verdim mi, vermedim mi?" diye konuştu.
 
Hakim, Küçük'e, "Size konuşmanız için yeterince zaman vereceğiz" dedi.
 
İklim Kaleli'nin sorgusunun ardından avukatların taleplerine geçileceğinin açıklanması üzerine Küçük'ün avukatları çapraz sorgu yapılmasını istedi. Ancak hakim çapraz sorguların bugün yapılmayacağını açıkladı.
 
Çapraz sorguların bugün yapılması durumunda, tutuklu sanıkların tahliye taleplerine sıra gelmeyebilir.
 
 
"ADALETE TECAVÜZ EDİLDİ"
Ardından söz alan Müyesser Yıldız ise yargıca Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gazetecilere ilişkin son açıklamaları hakkında ne düşündüğünü sordu.
 
Yıldız, "Sizce bu yargıya müdahale mi yoksa mahkemenize talimat mı? Ben tecavüzcü, darbeci, terörist değilim. Yalan ve üretilmiş delillerle tutulandım. Adalete tecavüz edildi. Olmayan bir örgüt yüzünden içeride yatmaktan sıkıldım" diye konuştu.
 
"Olmayan örgütün medya kolu olarak buarada ne yapıyoruz? Bu nasıl bir garabet? Bu Odatv değil virüs davasıdır" diyen Uğur, TÜBİTAK'ın incelemelerini bir an önce tamamlaması gerektiğini söyledi.
 
Yıldız, hakimin, "Biz TÜBİTAK'ın hızlı hareket etmesi için elimizden geleni yapıyoruz" müdahalesine, "Allah razı olsun" diye yanıt verdi.
 
ARANIN ARDINDAN SÖZ KALELİ'DE
Savunmanın ardından oturuma kısa bir ara verildi.
 
İki dakika olması beklenen ancak 25 dakika süren aranın ardından kürsüye İklim Kaleli çıktı. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 200'üncü maddesi doğrultusunda, Kaleli'nin ifadesi için diğer sanıklar ve izleyiciler salondan çıkarıldı. Ancak izleyiciler yeniden içeri alındı.
 
Mahkemenin kararı, avukatların tepkilerine neden oldu. Bir avukat, "Talep ve tehdit yokken böyle bi uygulama sanığı tanık yerine koymak anlamına geliyor" dedi. Hakim, "Ama sanık ağlıyor" diye kararını savunurken, avukat, "Sanığın neden ağladığı bizce meçhul. 14 kişinin savunması kısıtlanıyor" diye itirazını ortaya koydu.
 
CMK 200'üncü maddede şöyle deniyor: "Sanığın yüzüne karşı suç ortaklarından birinin veya bir tanığın gerçeği söylemeyeceğinden endişe edilirse, mahkeme, sorgu ve dinleme sırasında o sanığın mahkeme salonundan çıkarılmasına karar verebilir. Sanık tekrar getirildiğinde, tutanaklar okunur ve gerektiğinde içeriği anlatılır."
 
ODATV İLE BAĞLANTISINI ANLATTI
Kaleli, diğer sanıklar salonda olmadan verdiği ifadesinde kendisine yönelik suçlamalara değinerek Odatv ile olan bağlantısını anlattı.
 
"Odatv, muhalif bir mecra idi. Çok sevdiğim gazetecilik mesleğini en iyi orada icra edebileceğimi düşündüm. Soner Yalçın'la başıma gelen talihsiz olaydan sonra tanıştık" diye konuşan Kaleli, Ahmet Şık, Nedim Şener, Hanefi Avcı, Kaşif Kozinoğlu ve Coşkun Musluk'u tanımadığını söyledi.
 
Odatv için yaptığı haberlerin başlıklarını paylaşan Kaleli, bir de Aşık Dertli'nin meşhur taşlaması "Şeytan Bunun Neresinde"yi, "örgüt bunun neresinde" olarak okudu.
 
"KARALAMA KAMPANYASININ KURBANIYIM"
Kaleli, tutuklu sanıklardan Barış Pehlivan'ın kendisi hakkındaki yazısına çok kızgın olduğunu söyleyerek, "kurban edildiği karalama kampanyası" dolayısıyla avukat bile bulamadığını belirtti.
 
Duruşma salonunda bulunan Uğur Dündar'ın kendisi hakkındaki "Gizli servis tarafından yönetiliyor" yorumlarını da eleştiren Kaleli, "Ben Sayın Deniz Baykal'la ilgili hiçbir iddia ortaya atmadım. Telefon tape'leri 44 gun sonra gazetelerde yer aldı. Birileri kasıtlı yaydı. Güçsüzüm, arkamda eşimden başka kimse yok. Ben bu davanın sanığı değil mağduruyum" dedi.
 
Kaleli, yazdığı kitabı da kanıt ve savunması olarak gösterdi.
 
SONER YALÇIN'I ELEŞTİRDİ
Soner Yalçın'ın savunmasında kendisiyle ilgili olarak sürekli "iddia" ifadesini kullanmasını da eleştiren Kaleli, "Madem iddiaydı, neden Yalçın, Nazlı Ilıcak ve Deniz Baykal'dan özür diledi" diye konuştu.
 
Yalçın'ın Ankara'da olmasına rağmen kendisiyle yüz yüze değil telefonda konuşmuş olmasını "manidar" olarak nitelendiren Kaleli, "Bu konuşma telefonda yapılmamış olsa ben bu davada sanık olmayanbilirdim" ifadelerini kullandı.
 
Kaleli şöyle devam etti: "Defalarca siyasi parti liderleriyle konuştuğum söyleniyor. Sadece bir kere konuştum. Halk TV sürecini en son ben öğrendim. Deniz Baykal'a asla şantaj yapmadım, komplo kurmadım. Odatv'den hic kimse bana Deniz Baykal'la ilgili talimat vermedi. Baykal meselesinin tamamen şahsi meselem olduğunu düşündüğüm için Odatv'ye bilgi vermedim 'Tohum attım, bekliyorum' sözlerimle Olcay Baykal'la yapmak istediğim röportajı kast ettim."
 
Kaleli, savunma olarak dinleme tape'lerini okudu.
 
Saat 13.00'te duruşmaya bir saatlik öğlen arası verildi.
 
CHP'Lİ VEKİLLER DE SALONDA
Mahkeme salonunda sanıklar, aileleri ve gazetecilerin yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ve Denizli Milletvekili İlhan Cihaner'in de bulunduğu belirtiliyor.
 
Duruşmaya katılanların bazıları, önceki duruşmalarda da olduğu gibi salondan canlı yayın yapıyor.