İlklerin MGK'sı 5.5 saat sürdü

Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirildi.

İlklerin MGKsı 5.5 saat sürdü
02 Eylül 2015 Çarşamba 20:17 tarihinde eklendi.
ANKARA  (AA) - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki olağan toplantısı saat 14.24'te başladı. İç ve dış gelişmelerin ele alındığı toplantı, yaklaşık 5,5 saat sürdü.
 
Daha önceki MGK toplantılarında Kara Kuvvetleri Komutanı olarak yer alan Orgeneral Hulusi Akar, ilk kez Genelkurmay Başkanı sıfatıyla katıldı. Başbakan Yardımcıları Cevdet Yılmaz ve Tuğrul Türkeş, İçişleri Bakanı Selami Altınok ve Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ilk kez toplantıya MGK üyesi olarak iştirak etti.
 
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi de ilk kez MGK toplantısında bulundu.

MGK'dan açıklama: 1 Kasım seçimlerinde alınacak tedbirler Kurul'a sunuldu
 
ANKARA, (DHA)- MGK toplantısı sonrası yapılan açıklamada, 1 Kasım 2015'te yapılacak seçimin huzur ve güven ortamında gerçekleşmesi için alınacak tedbirler hakkında Kurul'a bilgi verildiği belirtildi. 
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı yaklaşık 5,5 saat sürdü.  Orgeneral Hulusi Akar, MGK toplantısına ilk kez Genelkurmay Başkanı sıfatıyla katıldı.  Toplantı sonrası Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, 1 Kasım'da yapılacak seçimin huzur ve güven ortamında gerçekleşmesi için alınacak tedbirlerin Kurul'a sunulduğu belirtilirken, IŞİD terör örgütüne karşı mücadelenin aynı kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı. Açıklamada, 'paralel yapı' ile mücadenin de ekonomik boyutu da dahil olarak sürdürüleceği belirtilerek, "Mücadelenin hukuk çerçevesinde yürütüleceği ifade edilmiştir" ifadelerine yer verildi. MGK toplantısı sonrası yapılan açıklama şöyle:
 
"Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanmasına müteallik hususlar etraflıca görüşülmüş, ülkenin iç ve dış güvenliğine yönelik tehditler ile alınan ve alınacak tedbirler değerlendirilmiştir. Huzur ve barış ortamını bozmaya yönelik terörist saldırıların, milletimizin asırlara dayanan kardeşlik duygularını ve birarada yaşama iradesini zayıflatma hedefine ulaşamayacağı vurgulanmıştır. Bölücü terör örgütünün, vatandaşlarımızın ve güvenlik güçlerimizin hayatlarına kasteden terör eylemlerinin, yurt içinde ve yurt dışında, demokrasi bilincine sahip, insan hak ve özgürlüklerine saygılı tüm kesimlerce lanetlenmesi memnuniyetle karşılanmış ve terörle mücadele konusunda uluslararası kamuoyu ile yakın işbirliği yapılması gerektiği mütalaa edilmiştir. Paralel devlet yapılanmasıyla, yurt içinde ve yurt dışında, illegal ekonomik boyutu da dâhil olmak üzere sürdürülmekte olan mücadelenin kararlılıkla devam ettirileceği belirtilmiştir. Demokratik bir hukuk devleti olan ülkemizde, kanun dışı hiçbir yapılanma ve eyleme müsaade edilmeyeceği, bu tür faaliyetler son buluncaya kadar mücadeleye devam edileceği ve bu mücadelenin hukuk çerçevesinde yürütüleceği ifade edilmiştir. 1 Kasım 2015 tarihinde icra edilecek genel seçimlerin huzur ve güven ortamı içinde gerçekleşmesi ve halkımızın iradesinin her türlü baskıdan uzak bir şekilde özgürce sandığa yansıması için alınacak tedbirler hakkında Kurul'a bilgi sunulmuştur.
 
'TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN ARINDIRILMIŞ BÖLGE' UYGULAMASI
 
Suriye'de yaşanan gelişmeler etraflıca değerlendirilmiş, sınır güvenlik tedbirleri gözden geçirilmiş; Suriye'nin barış ve huzur ortamına kavuşması hususunda, DEAŞ'a karşı uluslararası koalisyon güçleriyle birlikte hareket dâhil, kararlı istek ve duruşumuzun sürdürüleceği teyit edilmiştir. Irak ve Suriye'de konumlanan DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadelenin aynı kararlılıkla yürütüleceği vurgulanmış; Suriye sınırları içerisinde hayata geçirilecek "terör örgütlerinden arındırılmış bölge" uygulamasının Suriye halkının hayat hakkının muhafazasında önemli bir rol oynayacağı ifade edilmiştir. Avrupa ülkelerinin, Türkiye'nin yıllardır dirayetle yönettiği mülteci akınına karşı ortaya koyduğu kaygı verici tutum üzüntüyle karşılanmış, bu meseleye temel insan hakları kapsamında yaklaşılması gerektiği değerlendirilmiştir. Yemen, Libya ve Mısır başta olmak üzere Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler ele alınmıştır."