İran: Nükleer silah haramdır

İran Meclis Başkanı Ali Laricani, "Nükleer silah peşinde değiliz. Dini açıdan da onu doğru bulmuyoruz. Ayetullah'ın da dediği gibi Nükleer silah, haramdır" dedi.

İran: Nükleer silah haramdır
11 Ocak 2012 Çarşamba 17:05 tarihinde eklendi.

 

İran Meclis Başkanı Ali Laricani, Türkiye ziyareti öncesi Türkiye-İran ilişkileri ve güncel konularda açıklamalarda bulundu. 
 
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in daveti üzerine Türkiye'yi ziyaret edeceğini belirten Laricani, ziyarette Meclis Başkanı Çiçek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve öteki yetkililerle bir araya geleceğini ifade etti. 
 
“İran ve Türkiye meclisleri, bölgenin en güçlü ve önemli meclisleridir” diyen Laricani, “Bu açıdan parlamentolarımızın, iki ülke ilişkilerinin güçlendirilmesi ve ilişki seviyesini artırmada önemli rolleri var” dedi. 
 
Türkiye ve İran arasındaki ticaretin iyi durumda olduğunu ve siyasi konularda sürekli istişarelerde bulunduklarını belirten Laricani, “Türkiye ve İran, komşu, Müslüman, kardeş ve dost ülkelerdir” ifadesini kullandı. 
 
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bir süre önceki İran ziyaretini hatırlatan Laricani, şunları kaydetti: “Bölgedeki çeşitli konularda da istişare ve müzakerelerde bulunuyoruz. Bazen farklı görüşlerimiz, bazen de ortak görüşlerimiz oluyor. Ama genelde Türkiye ve İran dostane ilişkilere sahipler. İki ülke parlamentoları, bu ilişkileri daha da derinleştirebilir, ticari ilişkilerin artırılmasına yardımcı olabilir, ilim, kültür ve sanayi alanında da işbirliğine yardım edebilir.” 
 
Laricani, “İran ve Türkiye bölgenin iki büyük ve önemli ülkesidir. İki ülkenin yakın işbirliği, bölgenin güvenlik ve istikrarına yardım ediyor, ayrıca doğu blokunun dünyadaki rolünü artırıyor” diye konuştu. 
 
İran ve Türkiye'nin, bölgesel konulardaki işbirliğini genelde iyi olarak tanımlayan ve daha fazla işbirliği yapabileceklerini belirten Laricani, “Bazı yerlerde görüş ve tahlil farklılığı olabilir. İstişarelerle konular ele alınıyor ve işbirliği gelişiyor” dedi. 
 
NÜKLEER SORUN MÜZAKERELERLE HALLEDİLMELİ 
Laricani, ülkesinin nükleer enerji faaliyetleri ve bu konuda Batılı ülkelerle yeniden başlaması beklenen müzakerelere ilişkin olarak da '5 artı 1' grubuyla sürekli olarak irtibat halinde olduklarını, ancak asıl sorunun karşı tarafın müzakereleri bir araç olarak görmesinden kaynaklandığını söyledi. 
 
“İran, nükleer sorunun her zaman müzakerelerle halledilmesine inanıyor” diyen Laricani, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun ziyaretinde de müzakerelerin Türkiye'de yapılması konusunda görüş beyan edildiğini bildirdi. 
 
Laricani, “5 artı 1 ülkeleri, nükleer konuya dakik ve gerçekçi bir bakış açısıyla bakar, bunu bir araç olarak görmez ve sorunun halledilmesinde çözüm yeri olarak bilirlerse İran, daha etkili adımlar atar” ifadelerini kullandı. 
 
İran'ın nükleer enerji alanındaki haklarının müzakere konusu olamayacağını belirten Laricani, “NPT'ye üye ülkeler, barışçıl nükleer enerjiden istifade etme hakkına sahipler” dedi. 
Sorunun halledilmesinde karşı tarafın bahane aramamasının önemli olduğunu kaydeden Laricani, müzakerelerin konuyu aydınlatıcı bir nitelik taşıması gerektiğini bildirdi. 
 
BÖLGEDEKİ GELİŞMELER 
Laricani, bölgedeki halk hareketlerine ilişkin olarak da bu gelişmelerin son bir yıldır birbirine bağlı ve önemli gelişmeler olduğunu söyledi. 
 
Gelişmelerin bölgenin şekillenmesinde önemli etkide bulunduğunu belirten Laricani, “Bu gelişmelerin özüne ve aslına iyi dikkat etmeli. Bölgedeki gelişmeler, bir anlamda Müslümanların kendi haklarını aramalarıdır. Müslümanlar, dışa bağlı diktatörlerin sultası altında olmayı istemiyorlar” diye konuştu. 
 
ABD'nin özellikle 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Müslüman ülkelere karşı aşağılayıcı politikalar izlediğini belirten Laricani, Batılı bazı ülkelerin çeşitli taktiklerle bölgedeki uyanışı engelleme peşinde olduklarını ifade etti. 
 
İran ve Türkiye'nin de eşit ve uyumlu tahlillerle bölgedeki gelişmeler konusunda işbirliği yapabileceğini kaydeden Laricani, İran olarak bu çerçevede çeşitli ülkelerle istişarelerde bulunduklarını belirtti. 
 
İRAN'A KARŞI YAPTIRIMLAR YENİ DEĞİL 
ABD ve bazı müttefiklerinin İran'a karşı uyguladıkları yaptırımları da değerlendiren Laricani, yaptırımların yeni bir şey olmadığını bildirdi. 
 
“İran'ın, Batı'ya bağlı bir diktatörü (Şah) devrimle ihraç ettiği için ABD ve Batı tarafından yaptırımlara maruz kaldığını” söyleyen Laricani, şunları belirtti: “Onlar görünüşte demokrasi ve insan haklarından yana olduklarını söylüyorlar. İran halkı bir diktatörü dışarı attığında onlar İran'a karşı mücadeleye başladılar. Soruna neden olan Batı'nın bu çifte standardıdır.” 
 
Laricani, “Batılıların bazen Türkiye'ye karşı da benzer tutum içinde olduğunu, Türkiye halkının haklarına karşı direniş gösterdiği zamanlar olduğunu” belirtti. 
 
İran'ın yaptırımlar karşısında, kendi kaynaklarına yöneldiğini, kendi kendine yeterli hale gelmeye çalıştığını ifade eden Laricani, “Batı, İran'a karşı son 32 yıldaki tutumundan hiçbir fayda elde etmediğini bilmeli” diye konuştu. 
 
İran-Irak savaşında bütün Batılı ülkelerle bazı bölge ülkelerinin Saddam'ı desteklediklerini hatırlatan Laricani, “İran halkına karşı hiçbir şeyi zorla kabul ettiremediler. Ama İran'a bedel de ödetmediler değil. 200 binden fazla şehit verdik. Ama bunun sonucunda stratejik savunma silahları üretiminde ileri gittik. Akıl, geçmişten ders almak gerektiğine hükmediyor” ifadelerini kullandı. 
Laricani, düşmanca tutumlar yerine, doğu ve batı arasında mantıklı bir diyalogun gerekliliğini vurguladı. 
 
KİTLE İMHA SİLAHLARI HARAMDIR 
İran'ın nükleer enerji programının askeri amaçlı olabileceği yönündeki ABD ve Batılı ülkelerin iddialarını da değerlendiren Laricani, “İran niçin nükleer silah peşinde olsun ki, buna ne ihtiyacımız var? Nükleer silah bölgede güvenliğe katkıda bulunmuyor” dedi. 
 
Laricani, bölgedeki bazı ülkelerin nükleer silahlara sahip olmasına rağmen, istikrar içinde olmadıklarını söyledi. 
 
Bunun soğuk savaş döneminde belki bir prestij olabileceğini anlatan Laricani, o dönemin artık geride kaldığını bildirdi. 
 
Laricani şunları vurguladı: “Nükleer silahın, İran'ın bölgesel gücüne hiçbir yardımı olmaz. Bu yüzden nükleer silah peşinde değiliz. Dini açıdan da onu doğru bulmuyoruz. Dini lider Ayetullah Ali Hamaney, 'Nükleer silah haramdır; kitle imha silahları haramdır' diye açıkladı.” 
 
Demokrasilerinin İslam esasına dayalı olduğunu kaydeden Laricani, “Tüm kanunlarımız İslam'la uyumlu olmak zorunda. Dini Lider, bu silahları haram ilan ediyorsa, bu silahlara hiçbir şekilde yaklaşılmaz. İran'ın nükleer silah peşinde olduğu iddiası yalandan ibarettir” diye konuştu. 
 
ERMENİSTAN İŞGALİNDEKİ AZERBAYCAN TOPRAKLARI 
Laricani, soru üzerine bölgesel sorunlardan biri olan Azerbaycan toprağı Yukarı Karabağ ile ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu. 
 
Karabağ meselesinde farklı unsurlar sözkonusu olduğunu belirten Laricani, bu sorunun çözümüyle AGİT Minsk Grubu'nun ilgilendiğini hatırlattı. 
 
Karabağ sorununun uluslararası bir konu haline geldiğini kaydeden Laricani, “Bizim geçmişte de dediğimiz şu ki, (Karabağ sorununda) herkes müzakerelerle kendi hakkına kavuşmalı ve bir ülkenin toprak bütünlüğüne halel gelmemeli” ifadesini kullandı. 
 
Karabağ sorununun çözümü için İran'ın da hazır olduğunu belirten Laricani, daha önceleri de çözüm önerilerinde bulunduklarını söyledi. 
Laricani, Azerbaycan'ın, Minsk grubu çerçevesinde Karabağ sorununu çözmeye çalıştığını belirtti. 
 
Türkiye ve İran'ın, Azerbaycan halkının hakkına kavuşması için oynayabileceği rolün siyasi açıdan birbirine yakınlığıyla ilgili olduğunu belirten Laricani, “Bu, belli bir yere kadar birbirine yakın” dedi. 
 
Laricani, konuşmasının sonunda “Büyük Türk halkına başarı ve ilerleme dileklerinde bulunduğunu” söyledi.