"İşçim de kazansın"

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı'na konuk olarak katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çalışmaları ve Türkiye'nin ekonomik yapısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İşçim de kazansın
24 Ekim 2013 Perşembe 22:04 tarihinde eklendi.
Bursa'da konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işverenler için rekabet edebilir bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, işveren rekabetini sürdürürken, 'Daha çok kazanayım' değil, 'Beni kazandıran işçim de kazansın' anlayışı hakim olması halinde masada anlaşmamak için herhangi bir neden yok. '100 kazanıyordum, 100 kazanmaya devam edeyim' değil. 10 kazan. Öteye mi götüreceksin. İşçi de kazansın. Onun da refah düzeyi yükselsin. Bu dengeleri kurmak zorundayız" dedi.
 
BTSO Hizmet Binası'nda yapılan toplantıda konuşan Bakan Çelik, ABD'de yaşanan ekonomik krizin hala sürdüğünü kaydetti. Bakan Çelik, "2013 yılındayız kriz bitmedi. Gazı freni ve vitesi iyi ayarlamalıyız. Bu kriz döneminde gerçekten en az etkilenen ekonomilerden birisinin başında geldiğimizi hepimiz biliyoruz.

Türkiye'deki durum ortada. 2013 ikinci çeyreğinde 4.4 büyüme, ilk 6 aylık büyüme 3,7. IMF'nin raporu 3,8 olarak gösteriyor. Biz orta vadeli programda 3,6 olarak gösteriyoruz. Eski zihniyet olsaydı '4,7 deyin gitsin' derdi.

İhracatta 152,5 milyar dolara geldik. Kiminle geldik? Sizlerle geldik. Küresel krize rağmen ihracatın artmasında pazar çeşitlemesi olduğunu biliyoruz. İhracat yapmadığımız ülke yok. Bize yakışan bir durum. Yani yumurtaların hepsini aynı sepete koymadık. Koysaydık, son derece yanlış yapardık. Bunu rakamlar bize gösteriyor" dedi.
 
Çalışma hayatı ile ilgili düzenlemelerin 76 milyonu ilgilendirdiğini ifade eden Bakan Çelik, işçi, işveren ve memurlarla ilgili çalışmalar yaptıklarını hatırlattı. Sosyal Güvenlik reformu ile çalışma hayatındaki farkları ortadan kaldırdıklarını söyleyen Bakan Çelik, "Derli toplu sistem haline getirdik. Yeni iş kanunu yürürlüğe girdi. Bu önemli bir ihtiyaçtı. İşçi lehine gelişen, yargıya intikal eden, işverenlerin karşı karşıya bulunduğu sorunlarla ilgili adalet bakanlığımızla çalışmalar yapıyoruz. Bu alanda iş dünyası ve sanayicinin yaşadığı sorunları çözüme kavuşturacak çözüm içindeyiz" dedi.
 
ÖTEYE Mİ GÖTÜRECEKSİN?
 
Toplu görüşmelerin çalışma barışı için çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, karşılıklı hakkaniyet çerçevesinde toplu sözleşmeler yapıldığını dile getirdi. İşverenlerin rekabet gücünü arttıracak çalışma yaptıklarını söyleyen Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Patronun ne yapması gerekiyor. Standartlar bellidir.

Bunu dikkate alarak işveren rekabetini sürdürürken, 'daha çok kazanayım' değil, 'bana kazandıran işçim de kazansın' anlayışı işverende hakim olması halinde bir masada anlaşmamak için herhangi bir neden yok. '100 kazanıyordum, 100 kazanmaya devam edeyim' değil. 10 kazan. Öteye mi götüreceksin? İşçi de kazansın. Onun da refah düzeyi yükselsin. Bu dengeleri kurmak zorundayız.

Rekabet eden bir sanayici, emeğin de alın terini düşünen onun hakkını severek veren bir iş dünyası ve müteşebbis anlayışı oturttuğumuz an masada kavganın yapılmayacağı görüşündeyim."
 
SANAYİCİMİZİN MAZARETLERİNİ KALDIRALIM
 
Kalifiye eleman konusundaki çalışmalara destek verdiklerini de dile getiren Bakan Çelik, "Mesleki eğitim konusunda Bursa'daki özellikle mesleki eğitimle ilgili rakamlara baktığımda son derece yetersiz. Ne kadar kaynak gerekiyorsa var. Biz vermeye hazırız. Yeter ki siz burada talep edilen iş gücünü yetiştirme adına gerekli alt yapıyı oluşturun. Sanayicimizin, 'Arıyorum bulamıyorum' mazeretlerini kaldıralım. Bu konuda emrinizdeyiz" dedi.
 
İNSANIMIZIN HAYATINI KAYBETMESİNİ İSTEMİYORUZ
 
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı iş dünyasının serin kanlı değerlendirmede bulunması gerektiğini söyleyen Bakan Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir kişinin ölümü ailesi için birçok şeyin yok olması demektir. Bir ailede çalışan bir insan emeği ve alın teri için uğraşırken hayatını kaybediyor.

O ailenin dünyası karardı. Gelişmiş ülkelerde yılda 1 kişi ölürken. 100 bin işçide 3 kişi ölüyor. 2002'de bizde bu rakam 16. Şimdi bu 2012'de 8'e indi. Bu sayı fazla. 2013 rakamlarına bakarsak 6'ya indi. 100 bin işçide ölüm oranı. Ama insanımız hayatını kaybetmesini istemiyoruz Sağlıklı bir ortamda insanımız çalışsın düşüncesi hepimizde olduğuna göre bu yasa buna göre."
 
İHRACATIMIZIN AMBALAJI KÜÇÜLMELİ, PAHASI YÜKSELMELİ
 
Türkiye'nin 2023 yılındaki hedefleri için daha yapılması gereken birçok işin olduğunu ifade eden Bakan Çelik, konuşmasında şunları söyledi: "İhracatımızın gari safi milli hasılaya oranı yüzde 19. Almanya'da yüzde 42. 2023 yılında 500 milyar dolar hedefi gerçekleştirsek de bu pay yüzde 25 olacak. Dünyada 1 milyar dolar cirosu olan şirket sayısı 8 bin. Türkiye'de 30. Bir şeyler yapmamız gerek.

Bu gündemimizde olması gerekiyor. 152 milyar ihracatımız var ya, bu kilogram olarak hesaplanırsa 90 milyon ton. Bölüyorsunuz. 1,8 dolar. 2 dolar değil. Almanya 4 dolar. Kore 3,5 dolar. İhraç ettiğimizin ambalajı küçülmeli, pahası yükselmelidir. 100 firmamızın marka değeri 31 milyar dolar. Ama uluslararası bir firmanın marka değeri 50 milyar dolar. Bu alanlarda da yapmamız gereken var. Konfeksiyonda ihracatta kilogram birim fiyatı 20 dolar. İtalya'da 300 dolar. Uluslararası ölçekte firmalarımızın sayısı artmalı. Firma ölçeklerini büyütmeliyiz."
 
ABD'DE KAMU BORCU TAVANDA
 
ABD'nin bütçesi ile ilgili değerlendirmede de bulunan Bakan Çelik, "ABD'de kamu borcu tavanda. Bunu ben söylemiyorum. Hocalarımız burada. Karşılıksız para basılıyor. Biz onları kaldırdık. Bu da sürdürülebilir bir durum değil. Bunu hep birlikte göreceğiz. Bu Allah korusun eski anlayışlara dönen yaklaşım içinde olsak vay halimize. Tasarruf bazı sanayicileri ürkütüyor.

Tasarruf yapılacak alanlar belli. İsrafa dönük çok gereksiz alanlar var. Bu alanlarda alınması gereken önlemler var. Enerjiyi ithal ediyoruz. Bir yıl içinde 60 milyar dolar ithal ediyoruz Cari açığımız ne kadar 48 milyar dolar. Eğer enerjide israfı önlersek, verimliliği artırırsak, bir an için düşünün. 60 milyar doları vermiyoruz ve üretiyoruz. Cari açık ortadan kalktı. Almamız gereken çözmemiz gereken çok ciddi sorun ve alanlar var" dedi.
 
İNSANLARIN KAFATASINA DEĞİL, KAFALARININ HASINA BAKIYORUZ
 
Sermayenin hiçbir şeyin önemli olmadığını kaydeden Bakan Faruk Çelik, "Biz insanların kafatasına değil, kafalarının hasına bakarız. Bizim insanımız iyi. Doğusu ve Batısı ile iyi. Biz insanlarımızın kafatasına değil, kafalarının hası hangi noktada olduğunu gözden geçirmemiz gerekiyor" diye konuştu.

DHA