İşte Münevver'in babasının sürprizi

Etiler'deki bir çöp konteynerinde cesedi bulunan Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, aranan katil zanlısının ailesinin sahip olduğu Garipoğlu Holding'in önüne kırmızıya boyanmış bir testere ile siyah bir çelenk bıraktı.

03 Eylül 2009 Perşembe 15:54 tarihinde eklendi, 1.354 kez okundu.

Etiler'deki bir çöp konteynerinde cesedi bulunan Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, aranan katil zanlısının ailesinin sahip olduğu Garipoğlu Holding'in önüne kırmızıya boyanmış bir testere ile siyah bir çelenk bıraktı.

Avcılar Üniversite Mahallesi Güven Sokak'taki holding binası önüne gelen ve gergin tavırlar sergileyen Karabulut, basın mensuplarına "Bu benim hayatımın son şansı, çekmeyin. Açıklama yapmayacağım. Ben burada eylem yapacağım" dedi.

Daha sonra gazetecilerin tek tek elini öpmek isteyen Karabulut, psikolojisinin çok bozulduğunu, el ve ayaklarının titrediğini belirterek, gazetecilerden kendisini ağlatmamalarını istedi.

Zaman zaman eşi Nagihan Karabulut'a sesini yükselten baba Karabulut, "Bu yapacağım eylem belki suçtur. Belki cezaevine gireceğim. Buna da razıyım. Beni herkes suçladı. Türk halkı arkamda yok. O da önemli değil" diye konuştu.

Cinayetin "arka bahçesini" gördüğünü öne süren Karabulut, olayın ardından Garipoğlu ailesinin çevresindeki insanların "paçavraya" döndüğünü iddia etti.

Süreyya Karabulut, çok yorulduğu ve hırpalandığını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:

"3 milyon Avro neden bir bankanın Balat Şubesi'ne yatırılacaktı? 3 milyon Avro neden başkaları gibi İsviçre bankalarına gitmiyor? Eğer şerefsiz namussuz bir insan olsaydım ben bu parayı kayıt altına almak ister miydim? Bu para neden hesabıma yatacaktı? Neden yatmadı biliyor musunuz? Bu para bankaya yatırılsaydı MS Derneğinin Şişli Şubesine gidecekti. MS Derneğine ve bankaya bunu sorabilirsiniz. Ben lokanta ahçısı değilim. Bir resmi kurumda çalışıyorum. Bu para bu tuzağın bir parçasıydı. 3 milyon Avro ben şerefsiz bir baba olsaydım bu para Balat Şubesi'ne niye gelecekti? Niye kayıt altına alınacaktı? Beni öldürmezlerse her şeyi açıklayacağım."

Bir gazetecinin, "Bu para bankaya yattı mı yatmadı mı?" sorusuna Karabulut, şu yanıtı verdi:

"Bu para bankaya gelecekti, ama paradan önce Cem Garipoğlu ayın 20'sinden önce teslim edilecekti. Ondan sonra bu para gelecekti. Şartım oydu. Bu para neden gelmedi? Çünkü Hayyam Garipoğlu benim aptal olmadığımı biliyor. Dolayısıyla 25'inde teslim olmadı. Teslim edilmeyince ben bu parayı kabul etmedim. Ben de aslanlar gibi çıkacaktım 'Hayyam Garipoğlu'ndan hesabıma 3 milyon Avro para geldi' diyecektim. Ben Allah'a dua ettim bu para gelsin diye, ama 'bu para gelsin bu iş kapansın' demedim."

Cemil Baran'a da seslenen Karabulut, "Ahmet kimdir açıkla. Ahmet'in kim olduğunu bulun" dedi.

Karabulut daha sonra yanında getirdiği kutuyu açarak içinde bulunan kırmızıya boyanmış testere ile siyah bir çelengi Garipoğlu Holding'in binasının kapısının önüne bıraktı.

Bu sırada "Ölüm tehdidi alıyorum" diye bağıran Karabulut, kalabalığın dağıldığı sırada eşi Nagihan Karabulut'un elini öperek ağlamaya başladı.