İşte yeni Türk Ticaret Kanunu

Cumhurbaşkanı Gül'ün onayladığı kanuna göre, anonim veya başka bir şirket kurmak, şirketin sermayesini artırmak amacıyla ya da vaadiyle halktan para toplanabilmesi için SPK'dan izin alınacak

İşte yeni Türk Ticaret Kanunu
29 Haziran 2012 Cuma 21:06 tarihinde eklendi, 4.031 kez okundu.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı, ''Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a göre, anonim veya başka bir şirket kurmak, şirketin sermayesini artırmak amacıyla ya da vaadiyle halktan para toplanabilmesi için SPK'dan izin alınacak. SPK'dan izin almadan halktan para toplayanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. 
     
Kanun, 2011 yılında kabul edilen Türk Ticaret Kanunu'nun uygulanmasında sorun yaşanmaması için bazı değişiklikler içeriyor. 
     
Buna göre, mevcut kanunda ticari davalara ilişkin hükümlerin yer aldığı ''Ticari davalar ve delilleri'' başlığı, ''Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri' olarak değiştirilecek. 
     
Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisi olacak ve ticari davalarda bu mahkemeler arasında ''göreve ilişkin usul hükümleri'' uygulanacak. Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecek. Asliye hukuk mahkemesi, davaya devam edecek. 
     
Ticaret sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için toplanması ve işlenmesi gereken kişisel veriler, kişisel verilerin korunması ve bilgi güvenliğinin sağlanmasına ilişkin mevzuata uygun bir şekilde korunacak. 
     
Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişiye, sicil müdürünün teklifi üzerine mülki amiri tarafından bin lira ceza uygulanacak. Tescil ve kayıt için gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara 2 bin lira caza verilecek. Tescil edilen ticaret unvanı, ticari işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılacak. 
     
İşletmesiyle ilgili olarak düzenlediği ticari mektuplarda ve ticari defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi ile tacir internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabii ise tescil edilen internet sitesinin adresi de gösterilecek. Tüm bu bilgiler şirketin internet sitesinde de yayımlanacak. Söz konusu sitede ayrıca anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin adları, soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, limited şirketlerde müdürlerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, komandit şirketlerde yöneticilerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı yayımlanacak. 
     
Bu yükümlülükleri yerine getirmeyenler için 2 bin lira idari para cezası uygulanacak. İşletmeyle ilgili yanlış izlenime ceza-İşletmesi ile ilgili, üçüncü kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunan tacirler ile tek başlarına ticaret yapan ancak ticaret unvanlarına, bir şirketin var olduğu izlenimini uyandıracak ekler yapan kişiler, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak. 
     
''Türk'', ''Türkiye'', ''Cumhuriyet'' ve ''Milli'' kelimeleri bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilecek. Aksi davranan tacirler hakkında da aynı ceza uygulanacak. Anonim veya başka bir şirket kurmak, şirketin sermayesini artırmak amacıyla ya da vaadiyle halktan para toplanabilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (SPK) izin alınacak. SPK'dan izin almadan halktan para toplayanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. 
   
Kanunun göreve ilişkin hükümleri, kanun yürürlüğe girdiği tarihten önceki açılmış davalara uygulanmayacak. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabii olacak. Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olacak. 
     
Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defterikebir ve envanter defteri ile defterlerin açılış onayı, kuruluş sırasında noter tarafından yapılacak. Ticaret şirketlerinin, ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılışı ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onaylanabilecek. Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmayacak. 
     
Fiziki veya elektronik ortamdaki ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı'nca çıkarılacak tebliğle belirlenecek. 
     
Bu düzenlemeler, uygulamada birliği sağlamak ve finansal tablolara milletlerarası pazarlarda geçerlilik kazandırmak amacıyla uluslararası standartlara uyumlu olacak şekilde, yalnız Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenerek yayımlanacak. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, değişik işletme büyüklükleri, sektörler ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar için, özel ve istisnai standartlar koymaya ve farklı düzenlemeler yapmaya yetkili olacak. 
     
Türkiye Muhasebe Standartları'nda hüküm bulunmayan durumlarda, milletlerarası uygulamada genel kabul gören muhasebe ilkeleri uygulanacak. Tasfiye halindeki bir şirket, mal varlığının dağıtılmasına başlanmamışsa ve devrolunan şirket olması şartıyla, birleşmeye katılabilecek. Söz konusu şartlar, devralan şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret sicili müdürlüğüne sunulan belgelerle ispatlanacak. 
     
Sermayesiyle kanuni yedek akçeleri toplamının yarısı zararlarla kaybolan veya borca batık durumda bulunan bir şirket, kaybolan sermayeyi veya gerekiyorsa borca batıklık durumunu karşılayabilecek tutarda serbestçe, tasarruf edilebilen öz varlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilecek. Şirketin, içinde bulunduğu bu durumu ispatlayan belgelerin, devralan şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret sicili müdürlüğüne sunulması şart olacak. 
     
Birleşmeye katılan şirketler, alacaklılarına, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde, yedişer gün aralıklarla üç defa yapacakları ilanla ve ayrıca internet sitelerine konulacak ilanla haklarını bildirecek. 
     
Denetimi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yapacak- 
     
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, kanunun, ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerinin uygulamasıyla ilgili tebliğler yayımlamaya yetkili olacak. Ticaret sicili müdürlükleri ve şirketler bu tebliğlere uyacaklar. Ticaret şirketlerinin, bu kanun kapsamındaki işlemleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetlenecek. Diğer bakanlık, kurum, kurul ve kuruluşlar, ancak kendilerine kanunla tanınan yetkinin sınırları içinde kalmak şartıyla ve öngörülen amaç, konu ve şekle tabi olarak şirketlere ilişkin düzenlemeler yapabilecekler. 
   
Kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde, bu yönde hazırlıklarda ya da şaibeli iş ve faaliyetlerde bulunduğu belirlenen ticaret şirketleri hakkında, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nca, bir yıl içinde fesih davası açılabilecek. 
     
İştirak taahhüdünden doğan borç hariç, pay sahipleri şirkete borçlanamayacak. Pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte karı, geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirketten borç alamayacak. Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri şirkete borçlanamayacak, pay sahibi olan yönetim kurulu üyelerinin yakınları da belirlenen şartları taşımaları koşuluyla şirkete borçlanabilecek. 
     
Yeminli mail müşavirler ve ticaret şirketlerinde denetim yetkisine en az 10 yıldır sahip olanlar Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'nca öngörülen eğitimi tamamlamış olmaları halinde sınav şartı aranmaksızın bağımsız denetçi olarak yetkilendirilebilecek. AK Parti'nin kabul edilen başka bir önergesiyle, borçlanma araçları ya da öz kaynağa dayalı finansal araçları kamuya açık bir piyasada işlem gören veya bu tür bir piyasada işlem görmek üzere söz konusu araçları ihraç edilme aşamasında bulunan sermaye şirketlerinin de büyük sermaye şirketi sayılacağına yönelik hüküm, yürürlükten kaldırıldı. Böylece, KOBİ'ler, büyük sermaye şirketleri dahi olsalar, işletme ölçeklerine ilişkin vasıflarını kaybetmeyecekler.