"Kadın erkek eşitliği fıtrata ters"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet konusuna vurgu yaparak, "Ben hukuk arıyorum, yasa önemli değil" dedi. Kadın ve erkeğin eşit olmadığını belirten Erdoğan, bunun fıtrata ters olduğunu da söyledi.

Kadın erkek eşitliği fıtrata ters
24 Kasım 2014 Pazartesi 11:51 tarihinde eklendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kadın ve Adalet Zirvesi”nde konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
 
Sorunlar arasında dahi ayrımcılık yapılıyorsa adalet duygusundan söz edilemez. Adaletin devreye girmediği hiçbir mesele hakkaniyetli bir şekilde de sonuçlanmaz. Afrika ziyaretimde 'X ülkenin başkanıyla barışsanız' dediler, 'barışamam' dedim. Zalimin zulmüne rıza zulümdür. Zalimlerden olmak istemiyorum, o yüzden kendisini kabul etmem. Bu makamdan bulunduğum sürece asla yapmam.
 
Bir günde 3 bin insanın öldürüldüğü yakın siyasi tarihte görülmüş hiçbir ülke yok. İşte Mısır bunu yaşadı. Mısır'da bunu hiçbir lider kendinden önce böyle bir uygulama yapmadı, bir günde bu kadar insan öldürüldü. Oyları ile iktidara gelmiş bir insanı devirdiler. 'Demokratız' diyen ülkeler ne dedi? Bir ses çıkardılar mı? Olumlu bir yaklaşımları oldu mu? Ne yapıyorsun dediler mi? Ve hala bakıyorsunuz başgöz ediyorlar, hala meşruiyet kavgasını sürdürüyorlar. Siz meşru görseniz de biz meşru görmeyeceğiz.
 
'HUKUK ARIYORUM, YASA ÖNEMLİ DEĞİL'
Küresel sorunlarımızın her birinde asıl olan adalettir. Adalet mülkün temeli adalettir. Irkçılığın çözümü adalettir. Antisemitizmin, İslamafobinin de çözümü adalettir. Adalet bambaşka bir şeydir. Hukuk ve yasalar bambaşkadır. Hukuk başka, yasalar başkadır. Ben hukuk arıyorum, yasa benim için önemli değil. Adil yöneticiler, yargıçlar arıyorum. Bunlar olduğu sürece o ülkede huzuru bulursunuz. Adil yargıç yoksa durumunuz felakettir. Elbette eşitlik olacak, haklar hukukla korunacak. Yasa hukuka uygunsa değerlidir.
 
Hukuk yoksa haklar gerçek sahiplerine teslim edilemez. İnsanan yaşaması adaletle mümkün olur. Devlet yasaları dayatırsa oradan zulüm doğar.
 
'BU VATANPERVERLİK Mİ?'
Başbakanlığım döneminde Tophane'deki Galataport'un ihalesini yaptık. Kazanan belli, hepsi belli. İhaleden sonra neredeyse iki yıl geçti. Şimdi yargı karar veriyor, yürütmeyi durdurma. Böyle bir anlayış olabilir mi? İhale bitmiş, herşey bitmiş. Siz iki yıl sonra karar veriyorsunuz. Bu yatırımcı milyonlarca dolar harcamış. Bu yatırımcı bu ülkenin yönetimlerine güvenip de bundan sonra yatırım yapabilir mi? Ben ülkemde bu yargıya nasıl güveneceğim, nasıl inanacağım? Cumhurbaşkanı ihaneti vataniye içinde olursa suçludur. Bu vatanperverlik midir? Bunu konuşmak zorundayız. Böyle sürdüğü zaman biz ülkemizi ayağa kaldıramayız, uçuramayız. Böyle bir projeye ne kadar rahat engelleyebiliyorsun?
 
İnsana adalet nazarı ile bakabildiğimizde kadın ve erkek arasındaki ayrımcılığın da çok daha adil, insani ve vicdani şekilde ortadan kalkması mümkün olur. Kadınların ihtiyacı olan şey nedir? Burada bazen 'erkek ve kadın eşitliği' diyorlar. Kadın kadına eşitlik doğru olandır, erkek erkeğe eşitlik doğru olandır ancak kadının özellikle adalet karşısındaki eşitliği asıl olandır. Mağdur olanın zorla mağdur eden seviyesine çıkartılmasıdır eşitlik ya da tam tersidir. Kadınların ihtiyacı olan, eşitlikten ziyade eş değer olabilmektir.
 
'KADIN VE ERKEĞİN FITRATI FARKLI'
Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklıdır. Tabiatları, bünyeleri farklıdır. Örneğin; iş hayatında hamile bir kadını erkek ile aynı şartlara tabi tutamazsınız. Bir anneyi, örneğin çocuğu emzirmek zorunda olan bir anneyi bu tür yükümlülükleri olmayan bir erkek ile eşit konuma getiremezsiniz. Kadınları, erkeklerin yaptığı her işte çalıştıramazsınız, komünist rejimlerde geçmişte olduğu gibi. Eline ver kazmayı küreği, çalışsın. Olmaz böyle bir şey. Onun narin yapısına ters düşer. Eşitlikten ziyade adalet kavramını en önemli kriter, referans almak zorundayız.
 
'FEMİNİSTLERE ANLATAMAZSIN'
Anne başka bir şey. Makamların en ulaşılmazıdır. Feministlere anlatamazsınız, onlar anneliği kabul etmiyorlar. Kadın cinayetleri oluyor değil mi? İnançlı bir insan, sapıklardan bahsetmiyorum. Biz barış dininin mensuplarıyız. Bizim dinimizde kadına bu şekilde zulmü yapamazsın, şiddet uygulayamazsın. Anne ve babaya öf bile dedirtmeyeceksin.
 
BATI'YA ELEŞTİRİ
Türkiye'de 1 milyon 6 bin mülteci var. Avrupa'da 130 bin kişi var. Biz bu süreci devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Biz açık kapı politikasıyla mağdur insanlara kapımızı açacağız. Biz sığınan insanları bombaların altına bırakamıyız, ölüme terk edemeyiz.
 
Kadınların hak mücadelesinde de Türkiye'nin yeni yaklaşımları gündeme getirmesi hayati öneme sahiptir.