Kanal İstanbul'dan önce gemi trafiği için önemli düzenleme

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan dün Karadeniz ile Marmara Denizi birbirine bağlayacak olan Kanal İstanbul Projesi'nin güzergahını açıkladı. Bakanlık kısa süre önce de "Gemi Trafik Hizmetleri Sistemlerinin Kurulmasına ve İşletilmesine İlişkin Yönetmelik"te önemli bir değişikliğe gitti. Resmi Gazete'de yayınlanan düzenlemeye göre söz konusu merkezler istenirse özel sektöre de devredilebilecek.

Kanal İstanbuldan önce gemi trafiği için önemli düzenleme
16 Ocak 2018 Salı 14:44 tarihinde eklendi.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan dün Karadeniz ile Marmara Denizi birbirine bağlayacak olan Kanal İstanbul Projesi'nin güzergahını açıkladı. Bakanlık kısa süre önce de "Gemi Trafik Hizmetleri Sistemlerinin Kurulmasına ve İşletilmesine İlişkin Yönetmelik"te önemli bir değişikliğe gitti. Resmi Gazete'de yayınlanan düzenlemeye göre söz konusu merkezler istenirse özel sektöre de devredilebilecek.
 
"BAKANLIK KENDİSİ İSTERSE BUNU YAPAR, İSTERSE BAŞKA BİR GEMİ TRAFİK HİZMETİ OTORİTESİNE BUNUN VERİR"
İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Ticaret Hukuku Öğretim üyesi Yrd. Doç. Turkay Özdemir, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü varken işletmenin başka bir kuruma verilmememesi gerektiğini ifade etti.
Özdemir, " Mevcut zaten bu hizmeti yürüten bir otorite var. Bu da Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü. Gerek boğazlar gerekse tüm Türk karasuları bakımında yetkili Kamu İktisadi Kuruluşu olan bir kurum. Bu kurum hazır elde varken başka bir kurum ihtiyacı yok. Devletin, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bunu yaptırabilir. Bir de Arama Kurtarma Dairesi Başkanlığı var. Burayla da zaten koordinasyon halinde çalışıyor. Gelir elde edebilecek bir mekanizma var elimizde. Başka bir otoriteden kasıt özel sektör olabilir mi? Buna bir engel yok gibi duruyor. Ama yönetmelik yapıcının iradesinin mevcut durumda bu olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.
 
KOLLUK KUVVETLERİ STATÜSÜNDE
Özdemir gemi trafik hizmetlerinin kolluk görevi olduğu ve bir Türk şirketinin yapması gerektiği uyarısında da bulundu.
Turkay Özdemir, "Mesele kolluk olunca devlet bunu kendi elinde başkasına vermemeli. Veriyorsa eğer hiç değilse Türk vatandaşı, Türk şirketi olanlara versin. Benim içimde geçen budur. 'Hakim, doktor yabancı olunca ne kadar güvenirsin?' Söz konusu güvenlik oluğunda yabancılar işin içine girdiğine güven duygumuz nispeten hafifler" dedi.
 
"VERİYORSA EĞER HİÇ DEĞİLSE TÜRK VATANDAŞI, TÜRK ŞİRKETİ OLANLARA VERSİN"
Turkay Özdemir, yabancı bir şirketin gemi trafik hizmeti sağlaması durumunda neler olacağını ise şöyle açıkladı:
"Bir gemi trafik hizmeti otoritesinin özel bir şirket olarak kurulmasına bir engel yok gibi duruyor. 'Bakanlığın gayesi bu mudur?' diye sorarsanız, ben olmamasını diliyorum. Çünkü burada belli ölçüde Türk gemileri ya da Türk karasularında geçen gemilerin trafik seyri terör, genel sağlık, genel güvenlik ve genel ahlak gibi kolluk gücü mahiyeti taşıyor. Bu nedenle bunu bir özel sektöre vermemeli diye düşünüyorum. Mesele kolluk olunca devlet bunu kendi elinde başkasına vermemeli. Veriyorsa eğer hiç değilse Türk vatandaşı, Türk şirketi olanlara versin. Benim içimde geçen budur. 'Hakim, doktor yabancı olunca ne kadar güvenirsin?'. Söz konusu güvenlik oluğunda yabancılar işin içine girdiğine güven duygumuz nispeten hafifler. Çünkü geçen ulusal ve uluslararası gemilere farklılık gözetir mi, geçişlerde kolaylık ya da zorluk, denetlemelerde farklılık gösterir mi diye kaygı taşırım"
 
"GELİRİN TAMAMEN DEVLETE YANSITILMASI GEREKİYOR"
Deniz Ticaret Hukuku uzmanı avukat Mahmut Yılmaz ise, "İster bir devlet otoritesinin olsun, ister özel bir şirket olsun gemi geçişlerinden elde edilen gelirin tamamen devlete yansıtılması gerekiyor" dedi.
Yılmaz, Kanal İstanbul projesine dikkat çekerek, "Montrö uyarınca gemilerin İstanbul Boğazı geçişinde herhangi bir ücret talep etme hakkımız yok. Açık bir hukuka aykırılık yoksa geçişlerine izin vermeme gibi bir durum da yoktur. Fakat aynı sözleşmede gemi geçişleri için başka bir güzergahın belirlenmesi durumunda boğazlardan geçen gemilerin engellenebileceği ve diğer güzargahı kullanan gemilerden ücret alınabileceği açık bir şekilde yazmaktadır. Başka bir alternatifin belirlenmesi durumunda İstanbul Boğazı'ndan geçen gemilerin geçişi durdurulacak ve yeni açılan kanalla gemilerden ücret tahsis edilmeye başlanacak. Buradan büyük bir gelir elde edilecek. Yaklaşık bu gelirin 20 milyar lirayı bulması bekleniyor. Böyle bir gelirin olması durumunda artık Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı farklı bir otorite adı altında işletilen gemi trafik yönetimi devamlı kontrol edecek. Gemilerden alınan geçiş bedellerinin devletin kasasına girmesi amaçlanmalıdır" diye konuştu.