''Kapı herkese açık''

AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, ''5+1 ülkeleri diplomatik çözüm konusunda net tavır ortaya koymuşlardır. İran'dan, pragmatik bir tavır takınmasını ve bizim diyalog ve müzakere çabamıza olumlu bir tepki göstermesini bekliyorduk. Kapı hala açıktır. Burada tercih, seçim İran'ın elindedir" dedi

Kapı herkese açık
23 Ocak 2011 Pazar 10:47 tarihinde eklendi, 1.150 kez okundu.

 

İran'ın nükleer programına ilişkin İstanbul'da yapılan müzakereler sona erdi. Zirvenin ardından AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile İran Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili açıklama yaptı.
 
Türkiye'nin evsahipliğinde yapılan toplantılarda, 5+1 heyetine Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İran heyetine ise İran Milli Güvenlik Yüksek Kurulu Genel Sekreteri ve İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili başkanlık yaptı.
 
Toplantıya Ashton'ın yardımcısı Robert Cooper, Celili'nin yardımcısı Ali Bageri, ABD Dışişleri Bakanlığının Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı William Burns, Almanya'dan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Siyasi Direktör Emily Haber, Fransa'dan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Siyasi Direktör Jacques Audibert, Çin'den Dışişleri Bakan Yardımcısı Wu Hailong, Rusya'dan Dışişleri Bakan Vekili Sergey Ryabkov, İngiltere'den Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Siyasi Direktör Geoffrez Adams'ın da aralarında bulunduğu 35 kişi katıldı.
 
KAPI HALA AÇIK
Ashton, Tahran'ın nükleer programıyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya (5+1) ile İran arasında Türkiye'nin evsahipliğinde İstanbul'da yapılan yeni tur müzakereler çerçevesinde bir basın toplantısı düzenledi.
 
Evsahipliği için Türkiye'ye teşekkür eden Ashton, görüşmelerde 5+1 ülkeleri olarak fikir birliğinde olduklarını ifade etti.
 
İstanbul'a güven oluşturmayı amaçlayan pratik ve geçerli önerilerle geldiklerini dile getiren Ashton, "yakıt takası anlaşması konusunda çeşitli önerilerde bulunduklarını ve yine Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) gözetimi altında şeffaflığın artması yolunda somut önerilerde bulunduklarını" kaydetti.
Herhangi bir önkoşul sürmediklerini ve anlaşmaya varabilmek için her türlü çabayı gösterdiklerini belirten Ashton, burada bulundukları sürede İran'la bir dizi toplantı yaptıklarını, ayrıca Viyana grubuna dahil ülkelerle ve İran'la ayrı bir toplantı düzenlediklerini söyledi.
 
Catherine Ashton "Ayrıntılı ve yapıcı bir görüşme yapmayı hedeflemiştik, ancak açıkça ortaya çıktı ki İran tarafı bunun için hazır değil. Hem yaptırımlar hem de uranyum zenginleştirilmesi konusunda birtakım önkoşullar sürdüler, ancak bu şekilde ilerlememiz mümkün değil" diye konuştu.
 
Yakıt konusunda İran'ın sivil nükleer enerji programı hakkını kabul ettiklerini tekrarlayan Ashton, "İran'ın programının sadece barışçı amaçlarla olduğunu ortaya koyması lazım. UAEK şu ana kadar bunu teyit edememiş durumdadır" dedi.
 
Ashton şunları kaydetti:
"Kurumun ifadesine göre, İran yeterli işbirliği göstermemektedir. Yaptırımların kaldırılması konusunda ise bütün ülkelerin görüş birliği şudur, İran'ın koşul sürmek yerine bizim güvenimizi kazanması gerekmektedir. 1929 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına göre, yaptırımların ne şekilde kaldırılacağı belirtilmiştir. Bu koşullar şu anda bulunmamaktadır. Biz böyle bir sonuç ümit etmiyorduk. Biz pratik fikirleri tartışarak ilerleme kaydetmeyi amaçlıyorduk. Bunun için de elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik, ancak ne yazık ki bu konuda başarılı olamadık. 5+1 ülkeleri diplomatik çözüm konusunda net tavır ortaya koymuşlardır. İran'dan, pragmatik bir tavır takınmasını ve bizim diyalog ve müzakere çabamıza olumlu bir tepki göstermesini bekliyorduk. Kapı hala açıktır. Burada tercih, seçim İran'ın elindedir." 
 
PLANLANMIŞ GÖRÜŞME YOK
AB Yüksek Temsilcisi Ashton, İstanbul'dan sonra yeni bir görüşme olup olmayacağı sorusu üzerine, "Planlanmış başka bir görüşme yok. Önerilerimizi masada açık bir şekilde belirttik. Kapı hala açık, telefon hatları halen açık" dedi.
 
Ashton, "Umarız bunları dikkate alıp bize cevap vereceklerdir. Eğer bu şekilde cevap verirlerse, daha sonra görüşmede bulunabiliriz" diye konuştu.
 
Sürecin kırılmaya gidip gitmediği yolundaki bir soru üzerine Ashton, "Bence şu anda bulunduğumuz noktada, Cenevre'de de belirttiğimiz gibi, ortak bir zemin bulmayı hedefliyorduk. (Said) Celili sıkça mantıktan, pratik olmaktan söz etti. Biz de aynen böyle yaptık. Önerilerimizi açıkça masaya koyduk. Dolayısıyla, bu süreçte gelişme kaydedebiliriz, eğer İran yanıt verirse. İran'ın adımını bekleyeceğiz" dedi.
Catherine Ashton, "Bu koşullar altında, nükleer konularda nasıl bir rota öngörüyorsunuz? AB'nin pozisyonu konusunda neler söyleyebilirsiniz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
 
"İran'ın, bu konuda bütün ülkelerle ilişkisi olmak zorunda ve Celili'nin herkesle diyalog içine girmesi önemli bir çabaydı, bunu takdir ediyoruz. Bu sadece bizim için değil, İran açısından çok önemli. Biz bir birlik olarak, bu konuda tek vücut olarak duruyoruz ve dediğim gibi ben, tamamen grup adına hareket ettim ve sözcü onuruna sahip olduğum için çok mutluyum. Pragmatik tutum ve pratik önerilerimizin kabul edilmesini içtenlikle istiyoruz. İran'ın bu konudaki adımlarını, tepkisini bekliyor olacağız."
 
HALA KAPIYI AÇIK TUTUYORUM
 
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İstanbul'daki İran görüşmelerinde bir uzlaşma sağlanamaması konusunda, "İtiraf ediyorum ki, hayal kırıklığına uğradım" dedi.
Tahran'ın nükleer programıyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya (5+1) ile İran arasında Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da yapılan yeni tur müzakerelere katılan Ashton, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye görüşmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
 
İki gün süren görüşmelerde İranlıların dikkate almaları için masaya somut ve pratik öneriler koyduklarını ifade eden Ashton, "İtiraf ediyorum ki, hayal kırıklığına uğradım. Sonraki adımlarda anlaşmaya varabilmek için burada daha fazla bir ilerleme kaydetmeyi umardım. Ancak hala kapıyı açık tutuyorum ve İran'ın yanıt vermesini umuyorum" dedi.
 
"Bu, İran'la diplomatik sürecin başarısız olduğu anlamına mı geliyor" sorusuna ise Ashton, "Hayır" yanıtını verdi. Bazı görüşlerin ortaya konduğunu, şimdi İran'ın bunları değerlendirmesi ve bir yanıt vermesi gerektiğini yineleyen Ashton, "Benim telefonumu biliyorlar. Kapı açık, iletişim yolları açık ve 5+1 ülkeleri tamamen bu konuda birleşmiş durumda" diye konuştu.
 
İran konusunda diplomatik bir çözüm istediklerini belirten Ashton, "Ancak İranlılar sadece konuşmamalılar, birşeyler yapmalılar" dedi.
 
CELİLİ: İLK ÖNCE ORTAK BİR MANTIK GEREKİYOR
İran Milli Güvenlik Yüksek Kurulu Genel Sekreteri ve İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili, yeni tur müzakerelerin ardından basın toplantısı düzenledi. 
 
"Kültürler beşiği bir ülkede" bu konuşmaların yapılmasının önemine dikkati çeken Celili, amaçlarının "konuşmaların kültüre dayalı, medeniyete dayalı ilerlemesini sağlamak" olduğunu kaydetti. 
 
Said Celili, "Konuşmaların faydalı olabilmesi için ilk önce ortak bir mantık olabilmesi gerekiyor. Ortak mantık yerine başka bir şey kullanırsanız, artık bu diyalog çerçevesinden çıkıp talimat çerçevesine girer. Kültürler arasındaki konuşmalar mantığa dayalı olmalıdır ki talimat çerçevesinde olmasın" dedi. 
 
Cenevre'de ortak alanlarda, ortak işbirliği konusunda konuşmak üzere anlaştıklarını belirten Celili, özellikle ortak çıkarlar konusundaki işbirliğinde ilerleme kaydedilirse görüşmelerin başarılı olacağını söyledi.
 
İstanbul'a "çok olumlu bakışla, çok pratik yöntemlerle" geldiklerini belirten Celili, "İran İslam Cumhuriyeti'nin potansiyellerinin inkar edilemez durumda" olduğunu ve ülkesiyle çok farklı alanlarda işbirlikleri yapılabileceğini söyledi.
 
İSRAİL'E NÜKLEER SİLAHI KİM VERDİ
Düşmanlığa sebep olacak konulardan kaçınılması gerektiğini kaydeden Celili, "İşbirliğinden bahsediyorsak milletlerin hakkına, hukukuna saygı duymalıyız. Karşılıklı haklara saygı duymak gereklidir. Milletlerin haklarından bahsediyorsak, ön koşullardan vazgeçmeliyiz" dedi. 
 
Asılsız konular öne atılarak temel konuların gölgede bırakılmak istendiğini söyleyen Celili, "Niye Avrupa'da 200'den fazla nükleer tesis var? Uluslararası toplum bu konuda ne yapıyor? İsrail'in nükleer silahını kim ona vermiştir? Bu konuda hiç araştırma yapılmış mıdır?" diye sordu.
 
"Barışçı santrifüj için yaptırımlar yapılırken İsrail konusunda bir şey yapılmadığını" öne süren Celili, bunların Amerika'nın resmi senetlerinde de açık bir şekilde görüldüğünü ifade etti.
 
Celili, şunları kaydetti: "200 tondan fazla yüksek düzeyde zenginleştirilmiş nükleer madde, 40 yıldan uzun süredir ABD'de kaybolmuştur. 200 pound nükleer madde çalınmıştır. Haberlerde bunlar vardır. Niye uluslararası topluma kimse haber vermemiştir? Bu uluslararası toplumu endişelendirmiyor mu? Bunlar gölgede bırakılmamalıdır. Asılsız konular ortaya atarak bunları gölgede bırakmamalıyız."
 
Celili, özellikle basın organlarından "Niye bir ülkenin barışçıl faaliyetleri konusunda binlerce şey yazılıyor, ancak 200 pound nükleer maddenin kaybolması konusunda bir şeyler yazılmıyor, onları kamufle etmeye çalışıyorlar" diye sormalarını istedi.
 
İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi Celili, uluslararası arenada bu konuda işbirliği yapabileceklerini belirterek, bu konunun dikkate alınmasını talep etti ve şöyle konuştu:
 
"İstanbul'da bulunan 6 ülkeyle de bunları konuşmaya hazırdık. Üç alanda da işbirliği yapmaya hazırdık. Milletlerin hukukuna saygı çerçevesinde, çatışmaları önlemek amacıyla bir fırsat olarak bu görüşmeleri değerlendirmeli. Barışçıl bir dünya yaratmak amacıyla işbirliği yapmaya hazırız. Özellikle nükleer alanda işbirliğine hazırız. Bu konuda ortak mantık ve ortak daha güzel bir gelecek üzerine konuşmalarını ve iyi bir dünyaya varmalarını diliyoruz."
 
DAVUTOĞLU'NUN YAPICI VE OLUMLU ÇABALARI
Cenevre ve İstanbul görüşmelerini değerlendirmesi ve İstanbul görüşmelerinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yaklaşımının sorulması üzerine Celili, Davutoğlu'nun yapıcı ve olumlu tüm çabalarına çok teşekkür ettiğini söyledi.
Tahran görüşmelerinde de Davutoğlu'nun rolünün çok etkili ve belirgin olduğunu söyleyen Celili, "Buradaki görüşmelerde de çok aktif ve yapıcı bir etkisi vardı. Davutoğlu da aynen bizim gibi ortak bir mantıktan, ortak bir zeminde buluşmamızı istiyordu. Kendisine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
 
Ashton'ın "UAEK'nin İran'ın nükleer programını barışçıl amaçlarla kullanıp kullanmadığı konusunu teyit etmediğini" söylediğini anımsatan bir gazeteciye Celili, ajansın başkanının 25 kez İran'ın nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu söylediğine işaret etti.
 
Celili, İran ve ABD heyetinin görüştüğünün belirtildiğinin anımsatılması üzerine, "Bizim hiçbir görüşmemiz olmamıştır. İran ve ABD arasında 30 yıldan fazladır güvensizlik duvarı var. ABD, İran halkına karşı 30 yıl içinde İran'daki demokrasiyi engellemek için yaptığı şeyleri herşeyden önce bir kenara bırakmalı" diye konuştu.
 
Celili, görüşmelerde ortak mantık oluşmasının ihtimali olup olmadığının sorulması üzerine, insanların hukukuna saygının herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini, bunun somut adımlarını görmek istediklerini söyledi.
 
İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMI
İran, Ağustos 2005'te İsfahan'da nükleer faaliyetlerine yeniden başlamış, 2006 yılında nükleer silahların yayılmasının önlenmesini öngören anlaşmanın (NPT) ek protokolünü uygulamaya son vermişti.
İlk uranyum zenginleştirmesini (yüzde 3,5) yaptığını duyuran İran'a BM ekonomik yaptırımlar koymuştu. İran'ın, 2010 yılının Şubat ayında Natanz'da yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirmeye başlaması uluslararası tepkileri artırmıştı.
 
Türkiye, İran ve Brezilya'nın, geçen yıl mayıs ayında Türkiye'de uranyum değiş tokuşuyla ilgili önerdiği anlaşma (İran, Türkiye ve Brezilya ile imzaladığı Tahran mutabakatında, düşük düzeyde zenginleştirdiği 1200 kilogram uranyumu Türkiye'ye göndermeyi ve karşılığında Batılı ülkelerden enerji ve tıp alanında kullanacağı 120 kilogram yakıt almayı kabul etmişti) sıcak karşılanmadı. Haziran ayında BM aldığı kararla İran'a yaptırımları genişletti.
 
İran ve 5+1 grubu, 14 ay kesilen görüşmelere aralık ayında Cenevre'de yeniden başlamıştı.
 
ASHTON’A MOLLA SANSÜRÜ
İRAN basını, AB Temsilcisi Catherine Ashton’ın, İstanbul zirvesinin birinci gününde İran başmüzakerecisi Said Celili ile çekilen fotoğraflarını “sansürlü” yayımladı. Birçok İran gazetesi, photoshop programı yardımıyla fotoğraflarda Ashton’ın göğüs dekoltesini siyah renkle kapattı. Bazı gazetelerde ise fotoğrafın orijinalinin kullanılması dikkati çekti.