"Karar bütün tutukluları kapsıyor"

Kışanak, " Anayasa Mahkemesi'nin kararı sadece milletvekilleri açısından değil, uzun tutukluluk mağduru olan herkes açısından önemil sonuç doğuracak bir karardır. Bu nedenle sayın Hatip Dicle'yi milletvekili olarak kabul ediyoruz. Amed'de 80 bin oy almıştır. Halkın oylarına binaen hem de tutukluluk süresinin Dicle içinde geçerli olduğunu düşünüyoruz" dedi.

BDP'li Kışanak, terör örgütü KCK davalarından tutuklanan ve Diyarbakır E Tipi Cezaevi ile D Tipi Cezaevi'nde kalan milletvekilleri ile belediye başkanlarını ziyaret etti. Kışanak, Bağlar ilçesindeki Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin uzun tutukluluk süresi ile ilgili önemli bir karar verdiğini belirtti.

Kışanak, " Bu karar her ne kadar kişisel başvuru üzerine verilmişse de, ulusal hukuk açısından en üst ve en bağlayıcı hukuk mekanizmasıdır. Buradan çıkan kararların, bütün hukuk sistemi içerisinde bir karşılığının olması gerekir." dedi.

Partilerinin tutuklu 6 milletvekilinin olduğunu anımsatan Kışanak, " Ayrıca belediye başkanlarımız ve çok sayıda parti yöneticimiz var. Bu arkadaşlarımızın durumunun da derhal ele alınması ve anayasanın kararı doğrultusunda, tahliye yönünde karar verilmesi gerekiyor. Bu karar üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen, KCK davalarına bakan savcıların milletvekili arkadaşlarımızın tutuklu olduğu mahkeme heyetinin, harekete geçmemiş olması ve pozitif bir karar vermemiş olması, büyük bir eksiklik ve yanlışlıktır" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi'nin bugün yayınlanan gerekçeli kararında çok açık şekilde uzun tutukluluk süresinin anayasaya aykırı olduğunun belirtildiğini dile getiren Kışanak şunları söyledi: " Mahkemeler bu kararı dikkate almazsa, ortaya çıkacak durum anayasanın ihlali olacaktır.

Bu karara rağmen, milletvekillerinin bir saat dahi içeride tutulması suçtur. Bu, kabul edilebilir bir tutum değildir. Derhal bu tutumlarını değiştirmeleri, bu ülkenin yasalarına uygun faaliyet yürütsünler. KCK davalarının tamamı, adalete aykırı davalardır. Bu ülke adaletin ne kadar siyasallaştığını ve başka mekanizmalar tarafından yönlendirildiğinin bir delilidir. Bütün bu tartışmaları geride bırakan bir anayasa kararı var."