"Karardan herkes ders çıkarmalı"

Yargıtay’ın onadığı Balyoz Davası kararı ile ilgili olarak açıklama yapan Destici, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden darbe teşebbüsünde bulunanların sayısının bu kadar fazla olmasını üzüntü ile karşıladığını ifade etti.

Mustafa Destici, "Üzüntüm bu kadar geniş çaplı darbe girişiminin yapılmış olmasıdır. Ayrıca bu kadar fazla kişinin ağır ceza almış olması üzüntü duyduğum bir konu. Biz isterdik ve arzu ederdik ki bu süreçlerin hiç birisi yaşanmasın." dedi.

"TÜRKİYE’DE DARBE TEHLİKESİ VAR"

Türkiye de darbe süreçlerinin yaşandığını kaydeden Destici, "1961, 1980 darbeleri, 28 Şubat post modern darbe, 27 nisan e muhtırası ve daha sonrası balyoz ve Ergenekon davaları. İnşallah bu son olur ve Türkiye de artık darbeler dönemi kapanır. Türkiye bir daha darbelerin olduğu karanlık günleri yaşamaz.

Türkiye’de şuanda hala darbe tehlikesi vardır. Bununda ortadan kalkması, darbelerden arınması için ancak sivil demokratik bir anayasaya kavuşması ile olur.

En son pakette de var. Kamuda başörtü yasağını kaldırıyorsun ama Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve Yargıda kaldırmıyorsun. Topluma şu mesaj veriliyor: "Hala bir vesayet var. Hala bu ülkede darbe ihtimali var. Bu kadarını yapabiliyorum." diyorsun. Toplum ve bizler buradaki mesajı alıyoruz." diye konuştu.

"YARGI KARARLARI HER ZAMAN TARTIŞILDI"

Yargı kararlarının Türkiye’de her zaman tartışıldığını vurgulayan Destici, "Sadece bu değil bundan önceki kararlarda tartışıldı. Önemli olan Türkiye’nin yargı kararlarının tartışılmayacağı bir hukuk sistemine kavuşturulması.

Türkiye de olaylara, kişilere, zamanlara göre yargı sistemleri oluşturuluyor. Yasalar ve kanunlar çıkartılıyor. Bakıyorsunuz ileri demokrasiye sahip ülkelere, batılı ülkelere hukuk sistemi bir kere yapılmış yüzyıllarca devam ediyor.

Bir kere kurmuş eğitim sistemini yüz yıllarca devam ettiriliyor. Ama bizde her hadiseden sonra, her iktidar döneminde, her olaylardan sonra kişiye, zamana, hükümete ve zemine göre kanunlar değişiyor. Türkiye de verilen yargı kararları üzerinden milletin kamplaştırılmasının ayrıştırılmasının da doğru olmadığını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"BU KARARLARDAN ÖNCE, DAHA AĞIR KARARLAR VERİLMİŞTİ"

Destici konuşmasını şöyle tamamladı: "Kararlar bazı kesimler tarafından özellikle aileler, aynı görüşe sahip kesimler ve destekleyenler kesimler, örgütler ve partiler tarafından fazla bulunmuş olabilir.

İnanıyorum ki yargıçlarımız ellerindeki delillere ve önlerindeki kanunlara göre kara vermişlerdir. Darbeciler darbe yaptıkları dönemde hukuku hiçe sayarak çok ağır kararlar vermişledir. Ama keşke Türkiye bu süreci yaşamasaydı, bu kararlar alınmasaydı ve Türkiye bu sonuca gitmeseydi.

İnşallah bu herkese ders olur. Türkiye de bundan sonra kimse kendisini millet iradesinin üstünde görüp bu hakkı elinde görüp darbe girişimi ve teşebbüsünde bulunmaz. Bu kararlardan herkes iyice ders çıkartmalı. Ama onu yaparken de sandığında tam demokratikleştirilmesi lazım. Millet iradesinin sandıkta tam sonuçlanmasına da fırsat verilmesi lazım."