Bekleniyordu, kimileri dört gözle kimileri de "ha çıktı ha çıkacak" diye.

Ve beklenen kavga, artık vizyonda.

Dershaneler ara yoldur, patikadır.

Asıl neden, güç kavgasıdır.

Başlangıç tarihi ise, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çagrıldığı gündür.

Sonra ne oldu?

Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde "böcek" bulundu.

Ardından, Erdoğan'ın koruma ekibi tümüyle değiştirildi.

Emniyet'te istihbarat bölümünde cemaate yakın olduğu söylenen isimler başka görevlere atandı.

Kavga büyük.

Kılıçlar çekildi.

Cemaat medyası, dershane krizi üzerinden Erdoğan'a yükleniyor.

Başbakan da öfkeli, "karşı" taraf diye konumlandırdığı cemaat medyasını açık açık eleştiriyor.

Bugün Taraf Gazetesi'nin manşete taşıdığı 2004 tarihli MGK belgesinde, Fethullah Gülen hareketine karşı eylem planı hazırlanması kararı, kavgayı daha da büyütecek gibi.

O belge dokuz yıldır bir yerlerde duruyordu.

O belgeyi ortaya çıkaranlar, neden dün değil de bugünü tercih etti?

Böyle olay yaratacak başka belge ve görüntülere hazırlıklı olun.

Ne demişler, "kavgada yumruk sayılmaz".

Bu kavganın sonunda ise, bir taraf kırılır diğer taraf çatlar.