"Kazanımlarımızı riske atmayacağız"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kazanımları riske atacak her türlü eğilimden uzak duracaklarını belirterek, ''Türkiye'nin sağlam kamu mali dengeleri, bu kriz döneminde bizi diğer ülkelerden ayrıştıran en önemli unsurlardan biri olmuştur'' dedi.

Kazanımlarımızı riske atmayacağız
08 Aralık 2011 Perşembe 23:21 tarihinde eklendi.

Babacan, TBMM Genel Kurulunda, 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde Hükümet adına eleştirileri yanıtlarken, Türkiye'nin girişimleriyle başlatılan, eş başkanlığının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yürüttüğü Medeniyetler İttifakı Projesinin aynı heyecanla yolunda ilerlediğini söyledi. 
    
Babacan, "Şu anda 100'ün üzerinde ülke medeniyetler ittifakının dostlar grubu içindedir, pek çok uluslararası kuruluş da bu yapının içine girmiştir" diye konuştu. 
    
Küresel kriz ortamında Türkiye ekonomisinin diğer pek çok gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeye göre çok daha sağlam bir zemin üzerinde durduğunu kaydeden Babacan, "Türkiye'nin 2010 yılında kamu borç stokunun GSYH'ye oranın yüzde 42,2 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran AB'de de yüzde 80,1, ABD'de ise yüzde 94,4 seviyelerindedir. Biz, önümüzdeki dönemde de sürdürülecek mali disiplinin sonucu olarak bu oranın daha da gerileyerek 2014 itibarıyla yüzde 32 olarak gerçekleşmesini hedeflemekteyiz" diye konuştu. 
    
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "doğan her çocuğun borç miktarından' bahsettiğini hatırlatan Babacan, şöyle konuştu: 
    
"Borç miktarından bahsedince o zaman birilerinin de doğan her çocuğun gelirinden de bahsetmesi gerekir. Doğan her çocuğun gelirinin 10 bin dolar olduğunu herhalde birilerinin de söylemesi gerekir. Borç, Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'ya oran olarak ölçülür. Bu bütün dünyada böyledir. 9 yıldır maalesef biz bunu burada anlatmakta, siz de anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Rakamlarla oynayarak borcu daha farklı göstermek mümkün değildir. Bugün itibarıyla Türkiye'nin risk pirimi, AB üyesi 15 ülkeden daha düşüktür. Türkiye'nin borçlanma faizi, AB üyesi pek çok ülkeden daha düşüktür. Bu durum bize Türkiye'de kamu borcunun artık bir sorun olmaktan çıktığını göstermektedir. Hatta Haziran 2011 itibariyle kamunun net dış borcu artık sıfır mertebelerinde seyretmektedir. Yeni tüm kamu sektörünün, merkezi hükümet, belediyeler, KİT'ler, tümünün dış borcuyla, döviz borcuyla Türkiye Cumhuriyeti'nin toplam döviz varlıkları artık başa baş noktaya gelmiştir. Borç konusunda bu kadar iyi noktaya gelmemize rağmen hala bu konunun çok basit rakamlarla gösterilmeye çalışılmasına pek kimse inanmamakta, değer vermemektedir. 
    
Türkiye'nin sağlam kamu mali dengeleri, bu kriz döneminde bizi diğer ülkelerden ayrıştıran en önemli unsurlardan biri olmuştur. Bu konuda Orta Vadeli Program çerçevesinde koyduğumuz irade de açık ve nettir. Kazanımlarımızı riske atacak her türlü eğilimden uzak duracağımızın altını bir kez daha çizerek burada vurgulamak istiyorum."


Akşam