KCK'da savunmalar alınıyor

İstanbul'da görülen terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 97'si tutuklu 205 sanık hakkında açılan davanın 38. duruşmasında sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.

09 Eylül 2013 Pazartesi 20:09 tarihinde eklendi.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafıdan görülen duruşmaya, eski BDP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı ve yazar Ragıp Zarakolu'nun oğlu Cihan Deniz Zarakolu'nun da aralarında bulunduğu 97 tutuklu sanık ile 28 tutuksuz sanık katıldı. Sanıklar tarafından Adalet Komisyonu listesinden seçilen 6 Kürtçe terüman da duruşmada hazır bulundu.

Duruşma başlangıcında söz isteyen tüm sanıklar müdafileri adına konuşan Avukat Ercan Kanar, tüm sanık avukatları olarak ortak bir karar aldıklarını söyleyerek, hukuki savunma kapsamında verdiği mütalaalardan anlaşılacağı üzere Cumhuriyet Savcısı İsmail Işık'ın objektifliğini yitirdiğini iddia etti ve savcının reddini talep etti. Red taleplerinin kabul edilmemesi halinde de savcının kendisinin çekilmesini istedi.

Avukat Kanar red gerekçesi olarak, savcının mütalaalarda yaptığı yorumlarla kişisel olarak taraf olduğunu ve son verdiği mütalaada da bu durumun görüldüğünü, sanıkların lehine tek bir karar talep etmediğini öne sürdü.

Talep hakkında görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı İsmail Işık da, ''Ben objektif davranıyorum. Yasaya ve usule uygun olmayan talebin kamu adına reddini mütalaa ediyorum.'' dedi.

Duruşmaya verilen kısa bir aradan sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, mevzuatta bu durumla ilgili bir düzenleme bulunmaması, Cumhuriyet Savcısı İsmail Işık'ın da açıklamasında çekilmesini gerektirecek bir durumun olmadığını bahsetmesi göz önüne alınarak, usule ve yasaya aykırı talebin reddedilmesine karar verdi.

'BASIN SANIKLARI SAVUNMASINI KÜRTÇE YAPTI'

Savunmasını tercüman aracılığıyla Kürtçe yapan tutuklu sanık Cesim Soylu, tercüman ücretinin kendilerinden kesilmesini eleştirdi. Soylu, tutuklandığı 4 Ekim 2011 tarihnde BDP'nin Merkez Yürütme Kurulu üyesi olduğunu anlatarak burada yargılananların demokratik Kürt siyaseti ve BDP olduğunu öne sürdü.

AKP hükümetinin ilk iktidar döneminde çözüm sürecinden söz etmeye başladığını söyleyen Soylu, Başbakan Erdoğan'ın, seçim hesapları yaparak çözüm süreci ile baskı arasında gidip gelmeye başladığını öne sürdü.

Sanık Soylu, 2013 yılında yeniden "çözüm ve barış"tan söz edildiğini, Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorununun çözümü için baldıran zehiri içmeye hazır olduğunu söylediğini anımsatarak şöyle devam etti: "Barış için umudumuzu devam ettirmek istiyoruz. Çözüm ve barış sürecinin bozulmaması için her iki tarafın üzerine düşeni yapması gerekir.

Amaç sadece savaşın önlenmesi değildir. Türkler ve Kürtlerin Ortadoğu'da stratejik ilişki içine girerek demokrasinin öncülüğünü gerekir."

Bu arada duruşmayı, BDP'li Gültan Kışanak, Pervin Buldan ve Sebahat Tuncel de izledi.


CİHAN