Kendi yoğurdunu kendin yap

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AOÇ'nin Ankara Üniversitesi ile birlikte yaptığı bir çalışmanın sonucunda Türkiye'nin endüstriyel manada kullanılabilecek yoğurt mayası ürettiğini ve bunu piyasaya sunacak hale getirdiğini bildirdi.

Kendi yoğurdunu kendin yap
12 Ekim 2012 Cuma 15:02 tarihinde eklendi, 1.303 kez okundu.

 

Eker, AOÇ müze alanında gerçekleştirilen basın toplantısında, AOÇ'nin ''Köy Mayasıyla Kendi Yoğurdunu Kendin Yap Projesi''ni tanıttı. 
     
Bakan Eker, konuşmasında, AOÇ'nin Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Laboratuvarı ile yoğurt üretimine ilişkin bir proje yürüttüğünü bildirdi. 
   
 Son 30 yılda endüstriyel manada yoğurdun mayalanmasında kullanılan bakterilerin, mayaların dışarıdan ithal edildiğine işaret eden Bakan Eker, ''AOÇ de Türkiye'de bunu üretip, geliştirip Anadolu'nun yerli mayasını oluşturup, bunu süt endüstrisinin kullanacağı hale getirdi'' dedi. 
     
AOÇ'nin yoğurt mayalamasında kullanılan ''lactobacillus bulgaricus ve streptococcus thermophilus'' adlı iki bakteriyi, Artvin, Aydın ve Çankırı gibi illerin köylerinde kullanılan maya ve yoğurtlardan elde ettiğini anlatan Eker, bunun uygun ortamlarda geliştirilip endüstrinin kullanabileceği hale getirildiğini söyledi. 
     
Üretilen yoğurdun beğenilen bir lezzette olduğunu dile getiren Eker, ''Hani söylenir ya bazen, 'annemin mayaladığı yoğurdun tadı' veya köyde bizim yediğimiz yoğurdun tadını ararız ya işte bu tat, aslında bunu veriyor'' diye konuştu. 
     
     -Maya ithalatına gerek kalmayacak- 
     
     Bakan Eker, Türkiye süt sanayinin yılda yaklaşık 20 milyon dolar tutarında yoğurt ve maya yapımında kullanılan bakterileri ithal ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: 
     ''Bu şekilde bizim bunu elde etmemizle, artık yerli maya endüstrimiz de bunu kullanabilir. Bu nedenle Türkiye bu ithalatı da yapmaktan kurtuluyor. 30-40 senedir gıda sanayi, ithal yoğurt mayasıyla imal etmiş. Artık AOÇ'nin Ankara Üniversitesi ile birlikte yaptığı bir çalışmanın sonucunda Türkiye, endüstriyel manada kullanılabilecek yoğurt mayasını kendisi üretti ve bunu piyasaya sunacak hale getirdi. Biz bunu AOÇ Köy Yoğurdu geleneksel tadıyla, lezzetiyle piyasaya sunuyoruz. AOÇ, bunun patenti ile ilgili olarak da gerekli başvuruyu yapmış. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu gıda birimiyle bu bakterilerin gelişimi üzerinde ayrıca bir çalışma yapılıyor. Yerli yoğurt kültürü üretimine yönelik projemiz Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğümüzün Ulusal Gen Bankası çalışmalarına da katkı sağlayacak.'' 
     
     -Evde yoğurt yapımı projesi- 
     
     AOÇ'nin ''sağlıklı süt ile evde yoğurt yapımı projesini'' başlattığını da bildiren Eker, bu sayede vatandaşların sokak sütü yerine sağlıklı ve güvenilir pastörize süt ile evde yoğurt yapabileceğini kaydetti. 
     Eker, AOÇ'nin ürün satış ağını genişlettiğini, satış gelirlerini ve karlılığını da artırdığını belirterek, kuruluşun geliştirdiği yeni projelerle sektörde referans bir kurum olma yolunda ilerlediğini söyledi. 
     AOÇ'nin peynir kültürü ve mayası üzerinde de çalıştığını bildiren Eker, bu proje tamamlandığında Türkiye'nin peynir mayası ihtiyacının da yerli kaynaklarla karşılanmış olacağını kaydetti. 
     Ürün çeşitliliği konusunda son yıllarda AOÇ'nin ciddi bir hamle yaptığını anlatan Eker, 2002 yılında 44 çeşit üretim yapan kuruluşun 2012 yılında 159 çeşit üretir hale geldiğini söyledi. Eker, AOÇ'nin diğer yenileme, tesislerin bakım ve onarımı, çevre düzenleme, park, rekreasyon ve sosyal donatı alanı çalışmaları hakkında da bilgi verdi. 
     
     -AOÇ'nin talan edildiği iddiaları- 
     
     AOÇ'nin talan edildiği iddialarına da değinen Bakan Eker, kuruluşun eski dönemdeki arazi devirlerine ilişkin şu bilgileri verdi: 
     ''AOÇ başlangıç itibarıyla 1938 yılında yaklaşık 55 bin dönümdü. 1938-1950 arasında tek parti döneminde 8 bin 385 dönümü çeşitli kuruluşlara verilmiş. 1950-1960 arası 11 bin 350 dönüm verilmiş, 1967'de 167 dönüm verilmiş, 1980-1983 döneminde, darbe döneminde Milli Güvenlik Konseyi kararı ile 2 bin 337 dönüm verilmiş. Bunun tamamı 22 bin 282 dönüm. AOÇ'nin 1983'e kadar verilmiş arazisi bu. Geriye 33 bin dönüm kalmış, 33 bin dönüm arazini şu anda duruyor.'' 
     AOÇ'nin ağaçlandırma faaliyetlerine ilişkin olarak da Eker, kuruluşun 1925 yılından 2002'ye kadar 4 bin 500 dönüm, 2002-2012 arasında ise 18 bin 500 dönüm arazisinin ağaçlandırıldığını kaydetti. Eker, ''Yani 77 yılda yapılan ağaçlandırmanın 4 katını AK Parti Hükümeti olarak son 10 yılda biz yaptık. AOÇ'nin 33 bin dönümünün 23 bin dönümlük alanı ağaçlık halinde. 2 milyon 200 bin ağaç diktik. Park ve rekreasyon alanıyla da birlikte 26 bin dönüm arazi park orman rekreasyon alanı haline getirilmiş oluyor'' diye konuştu. 
     
     -Hemzemin geçitteki çalışma- 
     
     Bakan Eker, AOÇ arazisi üzerinde yapılan yol ve kavşak çalışmalarına ilişkin de ''Burada hemzemin geçit vardı, çok sayıda kazaya sebebiyet veriyordu. Bütün banliyö ve şehirlerarası trenler buradan geçiyor. Araçlar duruyor, uzun kuyruklar oluşturuyor, bunların yaktığı benzin, mazot, yarattığı çevre kirliliği, bunun ekonomiye verdiği zarar, kazaları da dikkate aldığımızda orada mutlaka köprülü kavşak yapılması gerekiyordu'' değerlendirmesinde bulundu. 
     
     -Bakan Eker yoğurt mayaladı, basın mensuplarına ikram etti- 
     
     Konuşmasının ardından Bakan Eker, AOÇ Genel Müdürü Ömer Bülent Arslan ile AOÇ tarafından satışa sunulan keçi sütü ve mayayı kullanarak tencere içerisinde yoğurt mayaladı. 
     Yoğurt mayalamanın tekniklerini anlatan Eker, bir gazetecinin ''ya tutmazsa'' şeklinde esprisine, ''ya tutarsa'' karşılığını verdi. 
     Proje kapsamında 5 litre inek sütünün 10 lira 75 kuruş, 5 litre keçi sütünün 16 lira ve mayanın da 65 kuruştan satışa sunulacağını ifade eden Eker, önceden mayalanmış yoğurttan basın mensuplarına ikram etti. Bakan Eker, ''evde yoğurdu eşiniz mi mayalıyor'' sorusuna da ''bazen'' yanıtını verdi. 
     Bakan Eker, daha sonra uzun yıllar sonra AOÇ müze alanında sergilenen ve Devlet Opera ve Bale Sanatçısı Kaya Güç'ün kısa bir dinleti sunduğu ''C. Bechtstein'' marka tarihi piyanoyu inceledi. 
     Daha sonra keçilerin bulunduğu alana geçen Eker, çalışmalarıyla Türkiye'deki keçi sayısının bir yılda yüzde 42 arttığını ve 7 milyonu aştığını bildirdi.