Kıbrıslı Rumlar, Erdoğan'ı dillerine doladı

 

 

Güney Kıbrıs Rum kesiminde yayınlanan Alithia gazetesi “Kışkırtıcı Geldi Daha Kışkırtıcı Gitti – Hükümet Erdoğan’dan Farklı Birşey Beklemiyordu” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretinin ilk gününde yaptığı “kışkırtıcı” açıklamaların Batı Trakya gezisi sırasında da sürdürdüğünü iddia etti. Gazete, Erdoğan’ın Batı Trakya’daki açıklamalarında, Yunanistan Meclisi’ndeki dört Türk milletvekilinin varlığını hatırlattığını, Lozan Anlaşması’nı yeniden eleştirdiğini ve Batı Trakya müftüsünün Trakya’daki Türkler tarafından seçilmesini talep ettiğini yazdı. Haberde, Erdoğan’ın Batı Trakya’da “liderimiz” sloganlarıyla karşılandığına da yer verildi.

 

Öte yandan Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Erdoğan’ın Kıbrıs sorununda Türkiye ile Yunanistan’ın sorumluluklarını eşitleme çabasının gayet açık görüldüğünü, bu sebepten ötürü de Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın kendisine “Kıbrıs sorununun 1974 Türk işgali sebebiyle var olduğunu hatırlattığını” iddia etti.

 

Hristodulidis, “ilk kez bir Yunan Başbakanın, Türk Cumhurbaşkanı önünde Türk işgaline değindiğini” öne sürerek “Türkiye ne zaman zora girse Kıbrıslı Türklerin Annan Planı’na evet dediklerini hatırlatıyor” şeklinde konuştu. Hristodulidis, Erdoğan’ın bu açıklamayla “Crans-Montana’daki tutumunu mazur göstermek istediğini” öne sürerek Erdoğan’ın bir “b veya c planından bahsetmemiş olmasına” da dikkat çekti. Hristodulidis, Yunanistan hükümetinden resmi bilgilendirme beklediklerini de vurguladı.

 

Öte yandan gazete, Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitris Canakopulos’un Güney Kıbrıs’ta yayın yapan “Alpha Kipru” televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirdiğini yazdı. Habere göre Canakopulos, Erdoğan’ın ziyaretinin, iki ülke arasındaki görüş ayrılıkları üzerine samimi diyalog kurulabilmesi için iyi bir fırsat olduğunu belirterek Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin başlaması konusunda “koşullar uygun olduğunu müzakerelerin başlaması yönünde mantıklı bir taahhüt bulunduğunu” ifade etti. Erdoğan’ın BM parametreleri çerçevesinde müzakereleri kabul edip etmediğinin sorulması üzerine ise Canakopulos, “bunun Yunanistan’ın tezi olduğunu, Türk tarafı adına konuşamayacağını” belirtti.

 

Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberlerini şu başlıklarla yansıttılar:

 

Haravgi: “Erdoğan'ın B Planından Bahsetmemesinden Teselli Buldular – Crans-Montana’dan Kaçtığımız Suçlamasına Yorum Yok”

 

Politis: “İbadet Etti ve Gitti”

 

Erdoğan’ın Yunan gazetesine röportajı Güney’in gündeminde

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti sırasında “To Vima” gazetesine verdiği ve gazetenin dünkü sayısında yayınlanan röportaj’da Rum gazetelerinde geniş yer buldu.  

 

Gazetelerin özellikle, ‘Rumlar, Kıbrıs’ı Helen adası olarak gördükleri ve Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kabul etmedikleri sürece, çözüm müzakerelerin sonuçsuz kalmaya mahkûm olduğu’ uyarısını öne çıkardığı Erdoğan’ın açıklamaları üzerine Rum Sözcü Nikos Hristodulidis ile bazı siyasiler yorumlarda bulundu. 

 

Alihtia “Siyasi Eşitlik Olmadan Çözüm Olmaz” başlığıyla aktardığı haberinde, Erdoğan’ın röportajından, Kıbrıs sorununun öne çıkarıldığı geniş bir alıntı yaptı, Erdoğan’ın röportajda söyledikleri ile “müzakerelerin muhtemel bir yeni aşamasına kırmızı çizgiler koyduğu” yorumunu yaptı. 

 

Gazeteye göre Rum Sözcü Hristodulidis, Kıbrıslı Türklerin içinde bulunduğu durumun Barış Harekâtı’nın sonucu olduğunu iddia etti. Hristodulidis “Türkiye’nin Ada’daki varlığının Kıbrıslı Türkleri korumak maksatlı olmadığını” da savundu. 

 

DİKO  Başkan Vekili Markos Kiprianu, Erdoğan’ın Atina ziyareti ile orada yaptığı açıklamaların ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sükûtunun Rum tarafının Kıbrıs sorununda bugüne kadar izlediği politikanın  başarılı olmadığını gösterdiğini ileri sürdü. 

 

Vatandaşlar İttifakı Başkanı ve başkan adaylarından Yorgos Lillikas ise Erdoğan’ın Atina’da “saldırganlık gösterdiğini” öne sürdü, bu tavrının ve son söylemlerinin, Crans Montana sonuçlarıyla birlikte, Rum tarafının 2006’da  belirlediği politikanın doğruluğunu gösterdiğini savundu.

 

Politis “Rüya Gördü… Erdoğan Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs’ın Ortak Sahibi Olduğunu Söylüyor” başlığını attı ve “Türkiye Cumhurbaşkanı ‘To Vima tis Kiriakis’e konuşurken Kıbrıs sorununun çözümüne, iki toplumun siyasi eşitliğine dayanan  kendi örneğini verdi” yorumunu yaptı.  

 

Fileleftheros haberi “Tahriklerine Devam Etti… Erdoğan Kıbrıslı Rumların Kıbrıs’ı Helen Adası Görmeye Devam Ettiğini Savunuyor… Lozan Antlaşmasına Saygı Duyduğunu Söyledi… Lillikas: 2006’da Çizdiğimiz Politika Doğru… Markos Kiprianu: Daha Talepkar Politika”  başlıklarıyla aktardı.

 

Haravgi “Erdoğan: ‘Kıbrıslı Rumlar Kıbrıs’ı Helen Adası Olarak Görüyor… ‘Kıbrıslı Türklerin Azınlık Statüsüne İndirgenmesi Asla Söz Konusu Değildir’” başlığını attı.