Kılıçdaroğlu, Bahçeli'ye kızgın değil, şaşkın

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti-MHP arasındaki ittifaka değinerek, "İttifak yapacak mıyız yapmayacak mıyız? Benim şimdi kalkıp ittifak yapmayacağız demem doğru değil. Bakacağız neler getirecek, neler götürecek" dedi.

Kılıçdaroğlu, Bahçeliye kızgın değil, şaşkın
22 Mart 2018 Perşembe 08:48 tarihinde eklendi.
CNN Türk’te “Ne Oluyor?” programında soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
 
YARIN OLACAKMIŞ GİBİ ÇALIŞIYORUZ
 
“(CHP hazır mı?)Parlamento grubumuz iyi çalışıyor. Meclis’te de gerekli muhalefeti yapıyor. Belli sayıdaki milletvekilleri alanda da çalışıyor. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda fabrikaları ziyaret ediyorlar. Bir başka hazırlık 2019’a hazırlık. Her alanda çalışıyoruz, hazırız. Yarın seçim olacakmış gibi çalışma yapıyoruz.
 
(Erken seçim bekliyor musunuz?)Özel beklentimiz yok ama görünen tablo, hükümetin geleceğe yönelik karar almaktan daha çok, seçime endeksli kararlar aldığı görülüyor. Bu da haklı olarak erken seçim olacakmış beklentisini beslemiş oluyor. Bizim için farketmiyor, her koşulda hazırlıklıyız. Büyüyen sorunlar halkın cebine yansıyor. İzlenen politikaların halka bir şey getirmediğini görüyoruz. Bu sorunları gölgeleyen başka şeylerle toplumun meşgul olmasını istiyorlar, işte İstiklal Marşı falan, yapay gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Ama bu yapay gündemleri toplum tartışmıyor.
 
İTTİFAK DA KURTARAMAYACAK
 
 
Bir siyasal parti seçim yasasıyla oynamaya başlamışsa kaybetme sürecine girmiştir. 5 sene önceki Erdoğan’a bakın, böyle bir ittifak arayışı asla düşünmezdi. Bu ittifak da onu kurtaramayacak. O da bunun farkında, o da yaptığı araştırmalarda anlıyor ki bu ittifak ona yetmiyor. Afrin, hepimizin ortak destek verdiği bir mücadele alanıydı. Şimdi kendi partisinin başarısıymış gibi sunmaya başladı. Oradan da beklediğini alamadı. Halka yalan söyledi. ‘Türkiye koalisyonlarla yönetilemez’ diyorlardı. Şimdi koalisyonlara bağlı oldular. Bunu vatandaş görüyor ‘niye bizi kandırdınız’ diyor.
 
SAMİMİ DEĞİLLER
 
İttifak yasası çıktı, biz ittifaka karşı değiliz. Bunun özenle altını çizeyim. Neye karşıyız, yüzde 10 seçim barajına karşıyız. Kim getirdi, Kenan Evren ve arkadaşları getirdi. Niye darbe hukukunu savunuyorlar, kaldırmıyorlar? Çünkü korkuyorlar. Kaldırmıyorlar kalkması lazım. İttifak yapacak mıyız yapmayacak mıyız? Önümüzdeki sürede elbette ki, benim şimdi kalkıp ittifak yapacağız demem doğru değil. Bakacağız neler getirecek, neler götürecek. Diğer partilerle oturulur konuşulur bunlar. AK Parti ile MHP’nin yaptığı ittifak zorunlu bir ittifak. Birisi ‘Cumhurbaşkanlığını nasıl kotarırım’, biri de ‘yüzde 10 barajını nasıl aşarım.’ Samimi bir ittifak değil. Diğer siyasal partilerle görüşülür, ilkelerin belirlenmesi lazım. Hangi ilkelerden yola çıkıyorlar, ilkeler yok. Biz bir ittifak yapacaksak ilkeleri belirleyeceğiz. İttifak yaptıktan sonra, Türkiye’yi nasıl yöneteceğimizi ortaya koymamız lazım.
 
KAFAMIZDA İSİMLER VAR
 
 
(Cumhurbaşkanı adayı) Cumhurbaşkanlığı seçimine daha epey zamanımız var. Çıkaracağımız adayın bizim dışımızdaki seçmen kitlesinin de kabul edeceği aday olması lazım. Cumhurbaşkanı adayının güven vermesi lazım. Dolayısıyla biz bu gerekçeyle, kaldı ki diğer siyasal partiler gibi değiliz. Bizde adayı Parti Meclisi belirleyecek. Adayın yıpranmamış, gerçekten önemli hizmetler vermiş kişiler arasından verilmesi gerekiyor. Herkes bunu düşünüyor. Kafamızda birden fazla isimler var. Her halükarda buna parti karar verecek, parti neyi düşünüyorsa. Ekmeleddin Bey için de bütün parti tabanı çalıştı. Bir toplumun her kesimini kucaklayan bir aday olması lazım. Seçildikten sonra tarafsız olması lazım. Bir partinin genel başkanı hakim tayin etmemeli, Anayasa Mahkemesi şöyle olmalı, Yargıtay üyeleri şöyle olmalı diye karar vermemeli. Genel Başkan Cumhurbaşkanı olursa tarafsızlığını nasıl koruyacak.
 
(CHP Genel Başkanı ile Cumhurbaşkanı aynı olacak mı?) Hayır. Tarafsız olması lazım. Biz kazanırsak öyle yapacağız. Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır.
 
(Yılmaz Büyükerşen ve Abdullah Gül ile görüşme) Bugüne kadar bu konuyu Sayın Büyükerşen’le hiç konuşmadık. Abdullah Gül ile de böyle bir konuyu konuşmadık. Cumhurbaşkanlığı dönemine saygı gösteriyorum, tarafsızdı. Bütün bunlar tabi bizim önümüzde duruyor. Abdüllatif(Şener) Beyle geçen görüştük. İstanbul Büyükşehir Belediyesi adaylığı ile ilgili herhangi bir şey konuşmadık.
 
ENDİŞEYE KAPILMAYIN
 
(Sandık güvenliği) Bütün sandıklarda güvenliği sağlayacağız, sandıklara sahip çıkacağız. Geçen referandumda Doğu ve Güneydoğu’nun kırsalında terör nedeniyle arkadaşlarımızı gönderemedik, sorun yaşadık. Bu seçimlerde bütün sandıklarda güvenliği sağlayacağız. Sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapacağız. Hiç kimse en ufak endişeye kapılmasın, vatandaşlardan tek isteğim sandığa gidin oyunuzu kullanın. Gerekirse diğer partilerle işbirliği yapacağız. Bir ekip oluşturduk partileri ziyaret ettiler. Demokrasiyi savunan bütün siyasi partilerle işbirliği yapacağız. 2019’da cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız.
 
SANDIKTA BİRDEN FAZLA OLACAĞIZ
 
 
(Önlemler yeterli olacak mı?) Yeterli olacak. Sandıkta olacağız bir kişi değil birden fazla olacağız. Sandıklar açılacak oylar sayılacak orada olacağız, birleştirme tutanaklarında da olacağız. Cep telefonuyla fotoğrafını çek genel merkeze gönder diyeceğiz. Sandığın başına kim gelirle gelsin, AK Parti’nin militanı da gelse ne yapacak önümüzde tutanağı mı değiştirecek. AYM büyük bir olasılıkla hukukun üstünlüğü varsa ülkede temsilde adaleti elbette iptal edecek barajla ilgili. Yargıyı eleştiriyoruz ama adalet sisteminin içinde dürüst, namuslu yüzlerce yargıç, savcı var, kabul etmek lazım. Eleştiriyi yargının aldığı yara, yanlışlık nedeniyle yapıyoruz. (Partili hakim) Oldular şimdi hakim. Geçmişte de oldular. Belli bir siyasi partiye üye olan kişiyi getirip yargıç yapıyorsunuz, olmaz, ahlaki değil. AYM’nin bunu iptal etmesi lazım. Yargının buna isyan etmesi lazım, HSK’nın isyan etmesi lazım. Aday olur kazanamazsa geri döner bunu anlarım. (Mühürsüz zarflar) Yasa netleştiği zaman bakacağız. Sandıkta müdahale edeceğiz ona. Her sandıkta görevli arkadaşlarımızla avukatlar doğrudan iletişim kuracak.
 
EN AZ YÜZDE 60
 
(Hedef ne?) 50 artı 1 değil en az yüzde 60. Çünkü ben bu ülkede insanların demokrasiye inandığına inanıyorum. Demokrasi olmazsa olmazımız. Ben yüzde 60 diyorum belki yüzde 70 çıkar. Biz demokrasiyi her halükarda getirmek zorundayız. Aksi halde Türkiye bir karanlık sürecin içine girecek. Önce ilkeleri belirleyeceğiz, demokrasiye inanan insanlar hangi ilkelerin etrafında toplanacak? Biz ilkeleri belirleyeceğiz, kamuoyuyla paylaşacağız ki kamuoyu diyecek ki buyrun beyler ilkeleri yerine getirin. Biz ilkesiz ittifaktan yana değiliz.
 
SON DERECE YANLIŞ
 
(İslam’ın güncellenmesi tartışması) Erdoğan hangi gerekçelerle söyledi onu bilmiyorum. Dinin güncellenmesini son derece yanlış buluyorum. İslam dininin çıkışına bakın kadını yüceltmiştir. Bu dinin peygamberi ‘cennet kadınların ayakları altındadır’ demiştir. Kadını böyle yücelten bir din var mı? Neyin reformunu yapıyorsunuz? Dini başka yöne çekenlerle ilgili siyasiler değil, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konuşması, yanlış olduğunu söylemesi lazım. Cumhurbaşkanının bu tartışmalardan kaçınması lazım, siyasilerin kaçınması lazım.
 
EN BAŞTAN DESTEKLEDİK
 
Afrin Harekatını en baştan beri destekledik. İlk şunu söyledim, hava kuvvetlerinin desteğinin sağlanması lazım dedim, başarı daha kısa sürede sağlanır diye. Ben Almanya’dayken Sayın Başbakan beni aradı ‘hava desteğini sağladık’ dedi. Bu beni çok mutlu etti. Tezkereye de evet oyu kullanmıştık. Afrin merkezine girerseniz kim sivil, kim terörist ayıramazsınız, bu konuda dikkatli olmak lazım dedim. Afrin’e değil, Afrin merkezine. Afrin operasyonu zaten yapılıyor. Endişelerimi şunun için belirtim, hendek operasyonları dolayısıyla 265 gün sürdü, 3 bin 583 terörist etkisiz hale getirildi, 355 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti, 285 sivil şehit. Biz hiçbir askerimizin burnunun kanamasını istemeyiz. Şehir içi çatışmalar olsaydı yine pekçok sorun olacaktı. Biz Afrin’e niye gittik, YPG nasıl oralara geldi? Suriye bu hale neden geldi? ABD silah verdi, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye, tırlarla silah gönderdiler. Müslümanı Müslümana kırdırdılar.
 
ÇÜNKÜ ÇAY TOPLAMAYA GİTTİ
 
(Danıştay Başkanının kızının ataması) HSK Saray’ın emrinde olan bir kurul kimse kusura bakmasın. Benim davalarıma bakan hakimleri davalardan aldılar. Enis Berberoğlu’nun hakimini değiştirdiler. Niye bunlar kura çekti o zaman bunlar eş durunmundan buraya atanacaktı. Kimin için yapıyorsunuz bunu Danıştay Başkanı için. Çünkü Danıştay Başkanı çay toplamaya gitti, Adalet Yürüyüşüne ‘sözde yürüyüş’ dedi. Önünü iliklemek için düğme arıyordu. Kendisini siyasal iktidara ipotek eden bir kişi yargıç mı olur. AYM kararını çok geciktirdi. AİHM kararı çıktı hem Alpay için hem de Altan için. Altan için niye karar veremedin Saray mı izin vermedi?”