Kılıçdaroğlu tahliyelere itiraz etti

Kılıçdaroğlu, Hakkari'nin Geçitli köyü yakınlarında 16 Eylülde bir minibüse yönelik düzenlenen saldırıda 7 yakınını yitiren ve daha sonra rahatsızlanarak Ankara Numune Hastanesinde tedavi gören Cahit Erol ile eşi Behice Erol'u ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, basına kapalı gerçekleşen ziyarette Hastane Başhekimi Nurullah Zengin'den de hastaların sağlık durumları hakkında bilgi aldı.

 

Hastane çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, yılbaşı gecesi ziyaret ettiği Soma'daki maden ocağının sözleşmesinin 31 Aralıkta bittiği ancak her yıl yenilenmesine rağmen bu yıl sözleşmesinin yenilenmediğinin hatırlatılarak, “Bu durum sizin ziyaretinizle ilgili olabilir mi?” şeklindeki soruya, “Onu bilmiyorum ama yetkililerin en azından orada çalışan işçileri tatmin edecek bir açıklama yapması lazım. Ben o madeni, işçileri ziyaret ettim diye sözleşme yenilenmiyorsa bu çok kötü bir şey. Bu demokraside, uygar, çağdaş bir ülkede olamaz. Arkadaşlarım bana bu sorunu aktardılar, şu anda ilgileniyorlar. Umuyorum benim ziyaretimle bağlantılı bir olay değildir” karşılığını verdi.

 

Seçimlerin 12 Haziranda yapılıp yapılmamasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, mayıs ayı içinde seçim olacağı yönünde duyumlar aldığını belirterek, “Bu konudaki takvimin bir an önce belirlenmesi lazım ve siyasi partilerin de bu bağlamda kendi yol haritalarını çizmeleri gerekiyor. 12 Haziran tarihi bizim için uygun” dedi.

 

“KAMUOYUNU RAHATSIZ EDEN UYGULAMA...”

“Dün HSYK'ya bir çağrıda bulunmuştunuz, kastettiğiniz reddi hakim talebi miydi?” şeklindeki bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

 

“Evet kastettiğim reddi hakim talebiydi. Çünkü yargılamayı yapan yargıçların tarafsız olmadığına ilişkin, bırakın bir siyasetçinin, bir baronun, bir avukatın söylemini, doğrudan doğruya bu konuda çıkmış bir yargı kararı var. Yargı kararı, yargıçların tarafsız olmadığına ilişkin, bir belirleme yapmışsa ona HSYK'nın uyması gerekiyor. Eğer HSYK, tarafsızlığı tartışma konusu olmaktan çıkmış yargıçları hala aynı görevlerde tutarlarsa bu doğru bir olay değildir. Böyle bir şey adalette de hukukta da demokraside de olmaz.”

 

Kılıçdaroğlu, “Yapılan düzenlemelerin ardından tahliyeler yaşanıyor, çok tartışılıyor. Adalet Bakanı en son 'bini geçmeyecek' dedi. Siz bu konuyla ilgili ne söylersiniz?” şeklindeki soru üzerine de “Yapılan tahliyeler, kamuoyunda tartışılıyor. Kamuoyu vicdanını rahatsız eden tahliyeler bunlar. Tutuksuz, içerde olup hala yargının karşısına çıkmayan, aylardır, yıllardır yargının karşısına çıkmayanlar var iken, öbür taraftan yine davaların sonuçlanmaması, üstelik ölümle, cinayetle suçlanan pek çok davada da kişilerin serbest bırakılması kamu vicdanını rahatsız ediyor. Adalet Bakanı'nın da bu konuda duyarlı olması lazım. Sayın Başbakan, 'bu konuda gerekirse bir yasal düzenleme yapılabilir' diyor. Bu konuda bizim arkadaşlarımız kanun tekliflerini hazırlıyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de özellikle Sayın Başbakan'ın talimat vererek, kamuoyunu rahatsız eden bu uygulaya çözüm getirecek bir yasal düzenlemeyi Parlamentoya getirmesi gerekiyor.”

 

Kılıçdaroğlu, “Ayşe Sucu'yu partinize katmak için görüşmeler yaptığınız söyleniyor” şeklindeki bir soru üzerine de “öyle bir şeyin söz konusu olmadığını” söyledi.