Kılıçdaroğlu'na 'Recep Bey' şoku

Meydanlarında sıkça kullandığı ''Atma Recep Din Kardeşiyiz'' ve ''Recep Bey'' sözlerinin propaganda malzemesi olarak kullanılmasına ambargo geldi.

Kılıçdaroğluna Recep Bey şoku
14 Nisan 2011 Perşembe 08:09 tarihinde eklendi, 1.769 kez okundu.

 

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, yargı kararlarına göre, halka mal olmuş deyimlerin marka olarak tescilinin mümkün olmadığını, Patent Enstitüsünün "Atma Recep Din Kardeşiyiz" deyimini markalaştırarak kendi uygulamalarıyla ters düştüğünü öne sürdü.
 
Kart, düzenlediği basın toplantısında, "büro makineleri ve kırtasiye" gibi işlerle uğraşan bir firmanın Türk Patent Enstitüsü-Markalar Dairesine başvurarak "Atma Recep Din Kardeşiyiz" ve "Recep Bey" ibarelerinin marka olarak tescili için başvurduğunu, bu talebin kabul edildiğini anımsattı.  
 
Kart, yargı kararlarına göre, halka mal olmuş deyimlerin marka olarak tescilinin mümkün olmadığını, şimdiye kadar yargı kararları doğrultusunda karar tesis eden Patent Enstitüsünün, kendi uygulamalarıyla ters düştüğünü iddia etti.
 
Kart, "durumdan vazife çıkaran bir kişinin ya da firmanın, Başbakana yaranmak veya Başbakan odaklı doğrudan-dolaylı telkin ve talimat üzerine, başvuruyu yaptığını ve işlemin tesis edildiğini" ileri sürdü.
 
Ankara Barosu avukatlarından Cevat Balta’nın başvuru ve işleme itiraz ettiğini, konuyu yargıya taşıyacağını bildiren Kart, şöyle dedi:
 
"Hükümetin seçimlerde ’Atma Recep Din Kardeşiyiz’ deyiminin eleştiri veya kara mizah amaçlı kullanılmasını önlemek amacıyla girişimde bulunduğunu görüyoruz. İşte böylesine keyfi ve ciddiyetten uzak bir talebi Patent Enstitüsü, parti memuru anlayışıyla uygulamaya sokmakta tereddüt etmemiştir.
 
Patent Enstitüsünün bu kararına göre, AKP iktidarının popülist, demagojik vaatlerine, halkı kandıran söylemlerine karşı artık ’Atma Recep Din Kardeşiyiz’ denilemeyecektir. Anonim değerlerimizin kullanılmasını bile engellemek isteyen faşizan bir anlayışla karşı karşıyayız. Komik, komik olduğu kadar demokrasi adına utanç veren, ibret verici bir siyaset anlayışıyla karşı karşıyayız."
 
-"SEÇİLME HAKKINI NASIL ENGELLERSİNİZ?"- 
 
Soruları da yanıtlayan Kart, "Ergenekon ve KCK davaları sanıklarının" adaylığı ile ilgili soru üzerine, bu kişilerin hükümlü değil, sanık olduklarını belirterek, "Yasal anlamda zaten masum oldukları sabit olan kişilerin seçme ve seçilme hakkını nasıl engellersiniz? Bu düşünülebilir mi?" dedi.
 
Bu kişilerin, yargılandıkları davalarda dokunulmazlık hakkına sahip olamayacaklarını, milletvekili seçilseler dahi haklarındaki davaların devam edeceğini, yargının, Anayasa’nın 14. maddesini gerekçe göstererek tutukluluğun devamına karar verebileceğini kaydeden Kart, "Bu, adli bir süreçtir. Sanki terör örgütü mensubu oldukları sabitmiş gibi değerlendirme yapılması, Başbakanın bunu siyaset malzemesi olarak kullanmak istemesinin hiçbir tutarlılığı yoktur" diye konuştu.
 
Kart, CHP’de liste dışı kalan bazı milletvekillerinin eleştirilerine yönelik soruya da bu konuların basın yoluyla tartışılmasını doğru bulmadığını söyledi.
 
Kırgınlıkların doğal olduğunu bildiren Kart, "Bunun ötesinde partinin tüzel kişiliğine zarar verecek şekilde değerlendirme yapılmasını parti kültürü ve sorumluluğu ile bağdaştırmıyorum" dedi.