"Kin ve nefretle büyümeye çalışıyorsunuz"

CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, başörtüsü konusunda milletvekili arkadaşlarının oyuna gelmediğini belirterek "Başörtüsüyle ilgili bir sorunumuz da söz konusu değildi. Ama, belki Cumhuriyet Halk Partisi'nin yıllardır anlatamadığını Adalet ve Kalkınma Partisi anlattı." dedi.

Kin ve nefretle büyümeye çalışıyorsunuz
16 Aralık 2013 Pazartesi 21:45 tarihinde eklendi.

"Hayatınızda, içinizde sevgiyi beslemiyorsunuz, kin ve nefretle büyümeye çalışıyorsunuz." diyen Ören, "Eğer, bu korku, bu kin ve nefret Başbakan'dan başlayıp sizlere kadar sirayet ederek devam ederse ötekileştirdiğiniz insanları kazanmanız mümkün değil." diye konuştu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, 2014 yılı bütçe görüşmelerinin 11'inci turunda; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Millî Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı bütçe ve kesin hesapları yer alıyor.

CHP Grubu adına konuşan İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Türkiye'nin 1 kilogram ihracat yaptığında 1,46 dolar para kazandığını, Güney Kore'nin ise 3 dolar kazandığını söyledi. Susam, şöyle devam etti:

"Japonya 3,5 dolar kazanıyor, Almanya 4,1 dolar kazanıyor. Yani, biz, yükte ağır, fiyatta, pahada hafif ürünler yani yüksek teknolojisi olmayan hamallık ürünler üretme noktasına gelen bir sanayiyi taşıma noktasındayız. Bu sanayiyi küçümsemiyorum ama bu sanayinin bu niteliğinin bilgi teknoloji çağında rekabet edip, 2023 yılında ilk 10 ekonomi içerisine girmeyi hedef koymuş bir ülkede bu noktada olması kabul edilemezdir."

CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören ise konuşurken AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, "Senin çok komplo teorilerin var Hasan." diyerek sataştı. Bunun üzerine Ören, "Kendisini kiraya vermiş olan köşe yazarları…

Kiralık olan televizyonlarda bir şeyi söylediğinde bir anda gündem değişiyordu ve hemen gündemi değiştirdik. Gündem neye kaydı? Başörtüsüyle Meclis'e milletvekili arkadaşlarımız girsin mi, girmesin mi? Neyi düşünmüşlerdi? 'Eğer, başörtüsüyle ilgili, arkadaşlarımız Meclis'e girer ise her zaman bildiğimiz Cumhuriyet Halk Partisi sıraların üzerine çıkar, yumruklarını vurur ve ben de bunu seçim dönemi kullanırım.' hesabı yapılmıştı. Ama, sevgili milletvekili arkadaşlarım bu oyuna gelmediler çünkü başörtüsüyle ilgili bir sorunumuz da söz konusu değildi.

Ama, belki Cumhuriyet Halk Partisi'nin yıllardır anlatamadığını Adalet ve Kalkınma Partisi anlattı. Ve girdiler. Belki sizce doksan yıllık sorun çözülmüştü. Peki, bu doksan yıllık sorunu bu ülkenin insanlarının empati yapmasına niye müsaade etmediniz? Bu insanların başörtüsüyle ilgili sorunu çözüldüyse neden 76 milyonun birbiriyle barışması, birbiriyle konuşmasına müsaade etmediniz?

Çünkü orada şu vardı, oradaki düşünceniz şuydu: Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu yaptığı olgunluk, bu yaptığı hareketten dolayı kalemini kiraya verenler dahi Cumhuriyet Halk Partisi'yle ilgili iyi şeyler yazmaya başladılar. Tayyip Erdoğan'ın bunu kaldırması da mümkün değildi. Oldu. Sonuçta nereye geldik? Gündemi değiştirmek gerekliydi. Neyle değiştirdiniz?

Cumhuriyet tarihinde, yurtlarla ilgili, pansiyonlarla ilgili, kiralık evlerle ilgili, bu insanı, doğusunda, kuzeyinde, güneyinde, batısında yaşayan Fatma Teyze'mi, Ayşe Yenge'mi çocuğunun bir odada, bir evde kaldığını anlatarak korkutma hakkına sahip miydiniz? Çünkü korktunuz.

Hayatınızda, içinizde sevgiyi beslemiyorsunuz, kin ve nefretle büyümeye çalışıyorsunuz. Eğer, bu korku, bu kin ve nefret Başbakan'dan başlayıp sizlere kadar sirayet ederek devam ederse ötekileştirdiğiniz insanları kazanmanız mümkün değil." karşılığını verdi.


CİHAN